Bir arada kullanılan formoterol fumarat ve budesonid KOAH tedavisinde etkili

Kategori: KOAH, Solunum / Enfeksiyon Print

81 Paylaşım

KOAH tedavisinde kullanılan etken maddelerden biri formoterol fumarat dihidrattır. Uzun etkili beta-agonistler veya bronkodilatörler olarak adlandırılan etken maddeler grubuna dahil olan formoterol dihidrat, solunum yollarındaki kasların gevşemesini sağlamak suretiyle etki gösterir. Böylece hastanın daha kolay nefes almasını sağlar. Formoterol dihidrat içeren Symbicort inhaler, orta ve ağır KOAH olgularında belirtileri ve atak sıklığını azaltır. KOAH tedavisinde kullanılan bir diğer etken madde olan budesonid ise kortikosteroid olarak adlandırılan bir gruba dahildir. Budesonid akciğerlerdeki şişme ve iltihaplanmayı azaltarak ve önleyerek etki gösterir.

Bu etken maddelerin her ikisini de içeren Symbicort Kombinasyon tedavi sunuyor. İçeriğindeki inhale kortikosteroidler (İKS) ve uzun etkili β2-agonistler (LABA) akciğerlerdeki iltihaplanmaları kuruturken, LABA da nefes açıcı etki gösteriyor. Symbicort fiksdoz bir ürün olduğundan, yani bir tane cihazın içinde hem IKS hem de LABA bulunduğu için hasta iki etken maddenin etkisini aynı anda alabiliyor.

KOAH nedir? Neden olur? Belirtileri ve tedavisi

KOAH hastalarının ilaçlara uyum oranı yalnızca %46-50

Sigara içenlerin %20’sinin KOAH hastası olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nurdan Köktürk şöyle devam etti: “Spirometri üfleme testi akciğer fonksiyonları konusunda önemli fikirler veriyor ve KOAH teşhisinin koyulmasını kolaylaştırıyor. Bu yüzden yakınmaları olan hastalar mutlaka fonksiyon testlerine yönlendirilmeli. Ayrıca bu fonksiyon testleri de iyi yorumlanmalı. Bu noktada testlerin uzman solunum teknisyenleriyle yapılması çok önemli. Teşhis aşamasında çok dikkat edilmeli çünkü bir hastaya bir kez teşhis koyulduğunda, hasta bu teşhisin sonuçlarıyla uğraşmak zorunda kalıyor.

Dolayısıyla yanlış teşhisi önlemek için her şey yapılmalı. Doktorların KOAH hastalarını bir takım yaşam biçimi değişiklikleri konusunda ikna etmesi de son derece zordur. 6 ayda KOAH hastalarının yalnızca %30’u ilaçlarına devam ediyor ve ilaçlara uyum oranı sadece %46-50. Bu durum sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada böyle. Hekim olarak her kontrolde tedavi kontrolü yapmamız lazım. İlacı doğru alıyor mu, düzgün teknikle alıyor mu, kullanıyor mu, yan etkiler ve ilaç etkileşimi var mı, hasta ilaçtan yararlanıyor mu, nefes darlığı düzeldi mi, hayat kalitesi yükseldi mi… Muayenede bütün bu soruların cevaplarını bulmamız lazım.”

KOAH hastalarının tedavisinde çok yönlü düşünülmeli

KOAH’la benzer belirtileri olan astım ve akciğer kanseri gibi başka hastalıklar da olduğu için, burada hekimlerin de hastalarına çok yönlü yaklaşması ve belirtileri iyi değerlendirmesi gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Oytun Erbaş şöyle devam etti: “KOAH hastalarının tedavisinde çok yönlü düşünülmeli ve her türlü faktör değerlendirilmeli. Biz hastaların balgamından, görüntüsünden, derisinin renginden, o güne kadar bütün deneyimlerini bir hastalık teşhisi olarak sunabiliyoruz.

Bizim bilgisayardan en büyük farkımız karar verme güdümüz, bu da hekimlik ve diğer tüm meslekler için yıllar içinde oluşan bir profesyonellik gerektiriyor. Onun için doktorların acele etmeden, yavaş yavaş mesleğini yaparak ve zamanla uzmanlığa ulaşacaklarını bilerek hareket etmeleri gerekiyor. İnsan beyninin yaptığı en büyük şeylerden biri dışarıdan bakmaktır. Bu yüzden ayrıntılarda kaybolmamak gerekiyor. Mesela hekimlerin tetkiklerde kaybolmaması, hastaya dışarıdan bakması gerekli.

KOAH nedir? Neden olur? Belirtileri ve tedavisi

Sigara içen KOAH hastalarının sigarayı bırakmak konusunda da destek alması önemlidir. Örneğin hastaya “sigarayı bırak” demek yerine, bu konuda iç görü sağlanması gerekir. Sigarayı bırakması için neden sigara içtiğini, neden bağımlı olduğunu basitçe anlatmak lazım. İnsanların hayatta kalma dürtüleri bağımlılık için yaratılmış. Biz bu dürtüleri alkolle, sigarayla istismar etmeyi öğrenmişiz. Bu yüzden beynin nasıl çalıştığını anlamak birçok şey için kolaylık sağlıyor.”