Biontech kurucusu Prof. Dr. Uğur Şahin: mRNA teknoloji kanser ve virüsler karşı umut verici

Yazan Hatice Pala Kaya

4 Eylül 2021 | 20 Eylül 2021 | Kategori: Güncel / Literatür, Sağlık Gündemi Print

Paylaş

Tweetle

Paylaş

86 Paylaşım

Avrupa İmmünoloji Kongresi’nde (ECI) konuşan Biontech’in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, kanser araştırmalarıyla başladıkları mRNA teknolojisinin Sars-Cov-2 virüsüne karşı etkisinin ispatlanmasının ardından umutlu olduklarını belirterek, başta kanserler olmak üzere mRNA teknolojisiyle yeni tedaviler geliştirilmesinin mümkün olduğunu kaydetti. Online olarak yapılan oturuma Biontech Kurucu Ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, Modena Üniversitesi İmmünoloji Profesörü Andrea Cossarizza, Stanford Üniversitesi İmmünoloji Profesörü Mark Davis katıldı.

Prof. Dr. Uğur Şahin, konuşmasında kanserlere karşı yaptıkları çalışmalar ve mRNA teknolojisi geliştirme süreçlerini anlattı. Her kanserin benzersiz ve her kişideki kanser hücrelerinin kendine özgü özellikleri olduğuna işaret eden Uğur Şahin, mRNA ile bu hücrelerle mücadele edecek kişi ve kansere özgü tedavilerin geliştirilmesi konusunda bir hayli ilerlediklerini açıkladı.

Çalışmalarında mRNA teknolojisinin virüslerin yol açacağı bir salgında koruma amaçlı kullanılabileceğini bildiklerini ve bu konuda yayınlar yaptıklarını belirten Prof. Dr. Şahin, salgının başlaması ve Sars-Cov-2 virüsünün açığa çıkmasıyla hızla bu alanda bir aşı geliştirmeye yöneldiklerini bildirdi.

Uğur Şahin ve Özlem Türeci: Koronavirüs aşısını bulan BioNTech’in Türk-Alman kurucuları

Prof. Dr. Uğur Şahin, mRNA teknolojisinin etki mekanizmasını oluşturan GMP (granülosit-monosit progenitör) üretimini çeşitli yollarla hızlandırdıklarını belirterek, sonuca ulaştıklarını kaydetti. Aşı geliştirmeye yönelik yaptıkları çalışmaları, laboratuvar süreçlerini ve aşının etki mekanizmasına yönelik farklı alternatifler arasındaki tercihlerini anlatan Prof. Dr. Uğur Şahin, geçtikleri her aşamayı da dokümante ettiklerini vurguladı.

Covid-19 salgınından korunmak için geliştirdikleri aşının etki mekanizmasının yaptıkları çalışmalarla kavramsal olarak daha önce ispatladıkları yoldan gittiğini ifade eden Prof. Dr. Uğur Şahin, genetik bilgiyi kullanarak vücudun koruma mekanizmasının hayata geçirildiğini anlattı.

Geliştirme aşamasına yönelik olarak ise Prof. Dr. Uğur Şahin, “20’den fazla nörojeni test ettik, ayrıca hangi aşının en uygun olduğu sorusunu da sorarak daha iyi reseptör bağlama alanı mı yoksa tam sivri uçlu proteinin mi en uygun aşı olduğunu gördük. Her birinin sonuçlarını değerlendirip en uygun nasıl uygulanabilir sonucuna ulaştık” dedi.

Varyantlara etki: 3. Doz enfeksiyondan korumada yüzde 95, enfeksiyon kontrolünde yüzde 97 koruma sağlıyor

Prof. Dr. Uğur Şahin, geliştirdikleri aşının varyantlara etkisi konusunda da çeşitli çalışmalar yaptıklarını kaydederek, Delta varyantında bir miktar etki düşüşü görülse de sorun olacak boyutta olmadığını söyledi.

Pfizer ve BioNTech’in Covid-19 aşısının %90 oranında etkili olduğu açıklandı

Prof. Dr. Şahin, “İkinci dozdan sonra antikor titresinde artan bir zaman aralığı olduğunu ve Delta varyantına karşı korumanın da antikor titrelerini düşürdüğünü görüyoruz. Yine de hastalığa karşı güçlü bir korumamız var. Ayrıca gördük ki bu henüz yayımlanmamış bir veridir, tam nötralizasyon, ikinci dozdan sonra daha yüksek antikor titreleri oluşturan ek üçüncü dozdan sonra sağlanır. Veriler 3. dozda yüzde 95, enfeksiyon kontrolünde yüzde 97 tam korumanın sağlandığını gösteriyor” diye konuştu.

Aşı üretimi hızlanıyor

Ürettikleri aşının etkisini sürekli takip ettiklerini, 2 aylık ve 6 aylık etki ölçümü verilerini elde ettiklerini belirten Uğur Şahin, üretimi de hızlandırdıklarını kaydederek, yıl sonuna kadar 3 Milyar dozdan fazla aşı üretmiş olacaklarını bildirdi.