Bugün on binlerce aile hekimi sorunlarına çözüm üretmeyen ve her geçen gün onlara yeni ek görevler yükleyen Sağlık Bakanlığı’nı protesto etmek için ülke genelinde bir günlük iş bırakma eylemi yapıyor. Ancak bu eylemin diğer pek çok eylemden önemli bir farkı var. Çünkü aile hekimleri daha fazla maaş yada daha iyi çalışma koşulları için değil mesleklerinin geleceği için bu eylemi yapıyor.
Aile Hekimliği sistemine geçilmesi ile birlikte, başta aşılama oranları olmak üzere, hasta memnuniyeti gibi pek çok sağlık parametresi ciddi oranda düzeldi. Sağlık Bakanlığı’nın kendi rakamlarına göre, aşılama oranları %90’ların hasta memnuniyeti %80’lerin üstüne çıktı… Tüm bu olumlu gelişmelerde aile hekimlerinin çok ciddi bir katkısı var. Ancak ‘Hiç bir başarı cezasız kalmaz’ prensibi ile harekete gecen bakanlık, elde edilen olumlu gelişme ile birlikte gözünü aile hekimlerine dikti.
Bakanlık hızla listesindeki her türlü angarya işi aile hekimlerine yıkmaya başladı. Son üç yılda aile hekimlerine yüklenen yeni görevlerin ne sayını bilen var nede bunların listesini tutan… Aile hekimleri hiçbir ek ücret almadan, kendi işi olmadığı halde icapçı, nöbetçi yapılıyor. Kanunlara aykırı olarak aile hekimlerine adli nöbet tutturuluyor. Başka kurumların düzenlemesi gereken her türlü sağlık raporu aile hekimlerine yönlendiriliyor.
Ancak Sağlık Bakanlığı, son bir yılda aile hekimlerine yeni görev yükleme konusunda daha cesur adımlar attı ve bu uygulamaları yönetmelik ve yasalarla kurumsal hale getirmeye başladı. Bunun son halkası ‘acil nöbetleri ve hafta sonu zorunlu nöbetleri’ olarak tezahür etti.
Hastaları tedavi etmek yerine ‘Memnun’ etmeyi hedef olarak belirleyen Sağlık Bakanlığı, tüm sistemi buna göre dizayn edince ücretsiz hizmet veren acil servislerde hasta sayıları adeta patladı. Bakanlığın kendi açıklamalarına göre, tüm hastaların neredeyse %25’i acil servise başvuruyor. Türkiye bu oranla dünya lideri! Durum böyle olunca bu hastaları ‘Memnun’ edecek birilerini bulmak gerekiyordu. Kurban olarak aile hekimleri seçildi.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) tarafından yapılan açıklamada sağlık sisteminin temeli olan “aile hekimliğinin“ yeni düzenlemeler ile iyileştirilmek yerine yok edilmek üzere olduğu belirtiliyor. Bugün yapılan eylemle ilgili çok sayıda çağı ve açıklama yapan AHEF’e göre, Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimliği çalışanları üzerine yaptığı baskılar artık dayanılmaz hale geldi. İş bırakma eylemi ile ilgili AHEF’in şu saptamalarına tüm kesimlerin kulak kabartması gerekiyor: “Aile hekimlerinin eğitimi için nöbet düzenlemesi yapıyoruz” diye başlayan süreç “Aile hekimlerine acilde ihtiyacımız var” diye devam ettiği ve “nöbetsiz sağlık sistemi olmaz” şekline dönüştü. Gelinen noktada ise “ Aile Hekimlerini aileler ile daha çok bir araya getireceğiz” iddiası ile aile hekimleri asli görevlerini yapılamaz hale getirildi.”
AHEF’in aile hekimlerinin talep ve sorunları ile ilgili yaptığı değerlendirmeler, hem sorunu anlamak hem de sağlık sistemini bekleyen riskleri görmek açısından çok önemli. Taleplerin ve saptamaların satır başlarını özetleyerek dikkatinize sunmak istiyorum. Sanırım mevcut durumu da çok net şekilde özetliyor:
”Bakanlık gerçekleri gizlemeye çalışmaktadır. Sorunun adı “teşvik edilmiş acile başvuru sorunu” dur. Bu sorunun sebebi ve çözümü aile hekimlerinde değildir. Bu sorun bahane edilerek aile hekimliği uygulaması bitirilmek istenmektedir. Hastane acillerine başvuruyu teşvik eden bizzat mevcut sağlık bakanlığımızdır. Sorunu gerçekten çözmek için hiç bir çözüm, proje üretemeyen bakanlık, en kolay yol olarak aile sağlığı merkezlerini acil gibi göstermeye çalışarak halkımızı yanıltmaktadır.”
”Aile Sağlığı Merkezleri, koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik vererek halkın geleceği için çalışan merkezlerdir. Herkesin kendi aile hekiminden hizmet alması prensibi yerine, nöbetçi hekimden hizmet alınmasının getirilmesi, aile hekimliği uygulamasını bitirerek, bu yerlerin aile sağlığı merkezi olma özelliğini kaybettirecektir”
– AİLE HEKİMLERİ İNSAN HAKLARINA AYKIRI KOŞULLARDA ÇALIŞTIRILMAK İSTENİYOR
– Sağlık Bakanlığı, aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına haftada altı gün, günde on iki saatten, ayda 300 saat çalışma süresi getirmek istemektedir. Bu çalışma süreleri uluslararası çalışma kanunlarına, insan haklarına ve Anayasanın dinlenme hakkına aykırıdır.
– SAĞLIK SİSTEMİNİN KURTULUŞU AİLE HEKİMLİĞİNDEN GEÇER
-Türkiye’deki aile hekimliği uygulaması, sağlık göstergeleri ile Avrupa Şampiyonu’dur. Bu başarıyı sağlayan aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına yüklenmek istenen angaryalardan, Acil, ASM-TSM nöbetlerinden vazgeçilmelidir.
– AİLE HEKİMLERİ NEDEN İŞ BIRAKIYOR?
–Bu eylemi sesimizi duyurmak, halkımızın sağlığına sahip çıkmak için yapıyoruz. Bebeklerimiz sağlıklı doğsun, sağlıklı büyüsün, aşıları eksiksiz olsun, gebelerimiz aile hekimleri tarafından takip edilsin, yaşlılarımız dertlerini aileden biri olarak gördükleri, aile hekimlerine anlatabilsin diye yapıyoruz. Bugün aile hekimliğinin bitirilmesine halkımız adına itiraz ediyoruz. Halkımızı da bize destek olmaya çağırıyoruz.
– 12 ARALIK’TA İŞ BIRAKMA 13 ARALIK’TA EYLEM
İşte tüm bu nedenlerden dolayı aile hekimleri bugün ülke genelinde 12 Aralık’ta iş bırakma eylemi ve 13 Aralık Cumartesi günü ise tüm Türkiye’den gelen aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları ile Ankara’da miting yapacak. Eylem Cumartesi günü saat 12.00’de Ankara Kolej Kavşağında başlayacak.
YAZIYI PAYLAŞ
Yazar Hakkında
Hüseyin Kandemir
Yayın Yönetmeni
Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği yayınlandı
Yeni ‘Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ taslağı yayımlandı
Aile Hekimliği ve ASM personeline yapılacak ödemelerde değişiklik
ithal doktor kanun hükmünde kararname
Aile hekimi kimdir? Toplum Sağlığı Merkezi nedir?
YORUMUNUZ VAR MI?