Bu yeni araştırma, laboratuar ortamında geliştirilen biyolojik, sentetik dokuları başarılı bir şekilde kullanan ilk çalışma niteliğinde. Çalışma, biyonik implant endüstrisine ve insan vücudu dokularına çok benzeyen yeni, daha az invaziv teknolojilerin geliştirilmesine, retinitis pigmentosa gibi dejeneratif görme sorunlarının iyileştirilmesine yardımcı olacak şekilde çok büyük bir bilimsel devrim yaratabilir. Çalışmanın sonuçları ile ilgili konuşan Vanessa Restrepo-Schild, ”İnsan vücudundan hep büyülendim. Mevcut teknolojinin insan dokularının işlevini çoğaltmak için kullanılabileceğini, canlı hücreleri kullanmak zorunda kalmadan kanıtlamak istiyorum” diye konuştu.
Körlük ve kök hücre tedavisi: Yeni geliştirilen yöntem körlüğe çare olabilir
Hidrojel ve biyolojik hücre zarı proteinleri denilen yumuşak su damlaları kullanan Vanessa Restrepo-Schild ve arkadaşları; yumuşak dokulu sentetik bir retina geliştirmeyi başardı. Daha sonra bu retinanın işleyişini kontrol eden araştırmacılar, oluşturdukları retina hücrelerinin ışığı algılamak ve gri tonlama görüntüsü oluşturmak için piksel gibi hareket ettiğini ve doğal bir retina gibi görüntüyü beyine aktardığını gözlemledi.
Biyolojik olarak parçalanabilir malzemeden başka hiçbir şey içermeyen yapay retina, araştırmacılara göre retina implantına kıyasla göz dokusuyla daha iyi bir uyum yakalayabilir. Üstelik tamamen doğal biyolojik maddelerden oluşturulan retinanın, vücuda, mekanik bir işleyişe sahip olan retina implantından, daha uygun olduğunu belirtiyor.
Restrepo-Schild’in laboratuvar ortamında yaptığı bu çalışma sadece bir başlangıç niteliğinde ancak Schild, canlı dokularla potansiyelini keşfetmek için araştırmaya devam etmeyi planlıyor. Daha ilerideki araştırmalar, hayvanlarda yapılan testleri ve ardından insanlarda yapılan bir dizi klinik araştırmayı içerecek şekilde genişleyecek.
Körlük tarih olabilir! Biyonik gözlükle 7 yıl sonra görmeye başladı
Araştırmanın arkasındaki motivasyonu ile ilgili duygularını paylaşan Restrepo-Schild, şunları söyledi: “Hayatı bedensel işlevlerin ardındaki ilkeleri almak istiyorum, ör. işitme hissi, dokunuş ve ışığı algılama yeteneği ve doğal, sentetik bileşenlerle laboratuar ortamında çoğaltılması. Umarım araştırmam, sert ve fakir değil yumuşak ve biyolojik olarak parçalanabilen bir teknoloji yolculuğunun ilk adımıdır. “
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?