Beyin kanaması, beyindeki bir kan damarının patlaması ve çevresindeki dokularda lokal kanamaya neden olması durumudur. Bu kanama, beynin sıkışmasına ve oksijen eksikliği nedeniyle beyin hücrelerinin ölümüne neden olur. Ani ve şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, konuşma güçlüğü, baş dönmesi gibi belirtilerle ortaya çıkan beyin kanaması geç kalındığında ölüme veya telafisi mümkün olmayan ağır hasarlara yol açabilir. Günümüzde her yıl milyonlarca insan beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybetmekte yada ağır sakatlıklara maruz kalabilmektedir. Beyin kanaması geçiren kişilerin acilen hastaneye yetiştirilmesi çok önemlidir. İlk 2 saat içinde tedavisine başlanan kişilerin çok önemli bir bölümü tamamen iyileşebilmektedir.
İçindekiler
Bazen atardamar duvarının zayıflaması sonucu beyinde baloncuk oluşur. Buna anevrizma denir. Anevrizma genellikle damarların çatallanma bölgelerinde görülür. Beyin kanaması, bu balonlaşan damarın yırtılması durumudur. Anevrizma her zaman beyin kanamasına neden olmaz. Anevrizmalar doğuştan damarın gelişme bozukluğuna bağlı olabileceği gibi hipertansiyon, damar sertliği (ateroskleroz), enfeksiyonlar (damarın iltihaplanması) veya kafa travması sonrası da gelişebilir. Anevrizmalar çoğunlukla beynin tabanında yerleşir ve buradaki beyin-omurilik sıvısı içinde kanamaya neden olurlar.
Anevrizma nedir? Neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri
Kanamamış anevrizması olan kişilerin çoğunda hiçbir belirti görülmeyebilir. Az bir hasta grubunda aşağıdaki belirtilerin bazıları veya tümü görülebilir: Göz sinirlerinde felçler (göz kapağının düşmesi, gözü rahatça hareket ettirememe gibi), tek taraflı genişlemiş göz bebeği, çift görme, gözün arkası veya üstünde ağrı, ısrarcı baş ağrısı, bazen başın sol tarafının ağrıması, halsizlik ve uyuşukluk.
Beyin kanaması ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Belirtilerden sadece biri bile görülüyor olsa, herhangi bir zamanda nöbet geçirme nöbet riski vardır. Beyin şişebilir veya kafatasının içinde kanama nedeniyle kafa içi basınç artabilir. Bu da beyni oksijensiz bırakarak kalıcı beyin hasarı veya ölüme neden olabilir. Ek olarak gelişebilecek akut komplikasyonlar şunlardır:
Beyin kanaması sonrası iyileşme süreci uzun sürebilir. Yatağa bağlı dönemde ortaya çıkabilecek bazı komplikasyonlar şunlardır:
Ayrıca beyin kanaması sonrası konuşma güçlüğü, vücudun bir tarafında hareket zorluğu ya da duyu kaybı, düşünme veya katılmakta zorlanma gibi fonksiyonel bozukluklar yaşanabilir.
Erkeklerde beyin kanaması riski için kritik dönem 55 yaş sınırı
Epidural hematom, oluşan kanamanın beynin en dış kaplaması (dura mater) ile kafatası arasında birikmesidir. Genellikle sebebi, kafa travması kafatası kırığıdır. En belirgin özelliği yüksek basınçlı kanamadır. Epidural hematomda hasta bilincini kaybedip tekrar kazanabilir.
Subdural hematom, kanın beynin yüzeyinde toplanmasıdır. Bu durum genellikle bir araba kazası sırasında kafanızın ileri ve geri şiddetle sarsılması ile olur. Bu sarsıntıyı bir çocuğun yetişkin bir kişi tarafından sarsılmasına benzetebiliriz. Subdural hematom, yaşlılarda ve fazla alkol kullanan kişilerde diğer beyin kanaması türlerine göre daha yaygındır.
Subaraknoid kanama, beyin ile beyni kaplayan ince dokular arasında (meninks) kanama olması durumudur. Genellikle travma nedeniyle oluşur, ancak bazen beyindeki büyük bir kan damarının yırtılmasından da (intraserebral anevrizma) kaynaklanabilir. Subaraknoid kanama öncesi ani ve keskin bir baş ağrısı gelir. Bilinç kaybı ve kusma da sık karşılaşılan belirtilerdir.
En yaygın beyin kanaması türü olan intraserebral kanama, beyninizin içinde kanama olması durumudur. Kanamayı inme takip eder. Genelde yaralanma sonucu meydana gelmeyen bu kanamada görülen ilk belirti, ani bir nörolojik sorunun başlangıcını işaret eder. Beyninizin işleyişinde bir problem vardır. Belirtiler dakikalar veya saatler içerisinde ilerler. En belirgin semptomlar; baş ağrısı, konuşma zorluğu, mide bulantısı, kusma, bilinç kaybı, vücudun bir tarafında güçsüzlük ve yüksek tansiyondur.
Anevrizma her yaş grubunda görülebilir ancak 25 ve yukarı yaşlarda sıklık giderek artmaktadır. Yaygınlığı en sık olarak 50-60 yaş arasındadır ve kadınlarda erkeklerden 3 kat daha fazla görülmektedir. Ailede anevrizma hikâyesi olması diğer aile bireylerinde anevrizma bulunma riskini arttırmaktadır. Bir kişide aynı anda birden çok sayıda anevrizma bulunması bu riski daha da artırmaktadır.
Beyin kanamasında doğru tanı çoğunlukla muayene ile yapılabilir. Ancak tanının kesinleşmesi için ek testlere gereksinim vardır. Öncelikle doktor beyin kanaması semptomlarını sorar. Ardından kanamanın kaynağının bulunması için bazı testler ve taramalar yapılması gerekir:
Denge kaybı ve bulanık görme beyin tümörü habercisi olabilir
Bu test anevrizmaların tespitinde en geçerli yöntemdir. İşlem genelde hasta uyanık halde iken yapılır. Hasta tetkik masasında yatarken anjiyografiyi çekecek kişi kasıktan ince bir iğne ile atar damara girer. Sonrasında küçük bir plastik tüp (kateter) damar içerisine yerleştirilir. Röntgen ışınları altında kateterin geçişi görüntülenir ve dört ana beyin damarının bulunduğu baş-boyun bölgesine kadar ilerlenir.
Bu işlem sırasında ağrı olmaz. Her bir beyin atar damarına görüntülenebilen damar içi boya ayrı olarak verilir ve bu sırada röntgen görüntüleri alınır. Bu uygulama damarların net olarak görülmesini sağlar. Anjiyografi görüntüleri alındıktan sonra kateter çıkartılır ve çıkarılan bölgeye kan sızıntısı olmaması için baskılı pansuman uygulanır. Bir müddet gözlem sonrasında hasta yatağına gönderilir.
Anjiyo nedir? Nasıl yapılır, ne işe yarar? Riskleri nelerdir?
Daha yeni bir teknoloji olup hastanın kolundaki bir toplar damardan boya maddesinin verilmesi ile konvansiyonel anjiyografiye benzer görüntüler alınır. İşleme ait risk boyar maddenin yol açabileceği alerji ve böbreklerde oluşturabileceği potansiyel hasardır. Bu yöntemde önemli bir avantaj hastayı anjiyografi ünitesine nakletmeye gerek duyulmaması ve ek personele ihtiyaç olmamasıdır. Sadece bir dakikadan daha az bir sürede çekim işlemi tamamlanır ve inme riski taşımaz.
Tomografi nedir, nasıl çekilir? BT ne işe yarar, zararları nelerdir?
Manyetik alan ve bilgisayar teknolojisi kullanarak vücuda ait organların üç boyutlu görüntülerini sağlayan bir tanısal testtir. Beyin anatomisinin net görüntülerini sağlar. Beyin MRG’si önceden var olan küçük inmelere ait bulguları da gösterebilir.
Emar (MR) nedir, nasıl çekilir? Manyetik rezonans ne işe yarar?
MR görüntüleme cihazı ile yapılabilen ve hastaya zararı olmayan bir testtir. Manyetik görüntüler bir bilgisayar tarafından analiz edilerek baş ve boyun bölgesinin damarları görüntülenir. MRA gerçek kan damarlarını gösterir ve tıkanmış, dar olan damarlar ve anevrizmalar hakkında net bir bilgi sağlayabilir.
Pıhtı atması nedir? İnmeye neden olan damar tıkanıklığı nasıl önlenir?
Günümüzde anevrizma tedavisindeki en iyi yöntem halen tartışılmalı bir konudur ancak tedavinin en kısa zamanda gerçekleştirilmesinin gerektiği de unutulmamalıdır. Cerrahi riskler anevrizmanın kanamış olup olmadığıyla da ilişkilidir. Anevrizmanın büyüklüğü, yerleşim yeri ve hastanın yaşı ile genel durumunun da tedavinin başarısında diğer önemli faktörlerdir.
Anevrizma küçük ve bulunduğu yer açısından daha az büyüme ve kanama riski taşıyorsa yalnızca takip iyi bir seçenek olabilir. Bu hastaların izleminde tanısal testlerin tekrarlanması gerekmektedir. Bu kişilerde yıllık kanama riski az da olsa devam eder. Kanamamış anevrizmalı hastalara ilave olarak ilaç tedavisi verilebilir. Takipte olan hastalar sigara kullanımını bırakmalı ve kan basıncını kontrol altına almalıdır.
Bu faktörler anevrizma oluşumunda, büyümesinde ve/veya kanamasında önemlidir. Yüksek kan basıncı önemli bir yakınma ise antihipertansif tedavi ve/veya diyet, egzersiz programı kan basıncını azaltabilir. Düzenli aralıklarla radyolojik inceleme (beyin anjiyografisi, MRA veya BTA) anevrizma boyutundaki değişiklikleri ve büyümesini gösterir. Kanamamış anevrizmalı kişilerde aşağıdaki faktörlerin iyice irdelenip sorgulanması sonrası takip planlanmalıdır:
Açık cerrahi tedavisi anevrizmalı hastalara uzun bir zamandan beri uygulanan ve halen altın standart olan bir girişimdir. Bu ameliyat anevrizmayı kapatmak için gerçekleştirilen bir ameliyat olup anestezi altında kafatasında küçük bir pencere açılarak yapılır. Kemik ameliyattan sonra tekrar yerine yerleştirilir. Anevrizma çevre beyin dokusundan ve damarlardan sıyrılır ve genelde titanyumdan yapılan küçük metal bir klip ile boynu kapatılır. Anevrizmanın köken aldığı damarda normal kan akımının devam etmesi sağlanır.
Klipler kalıcıdır, yerinde bırakılır ve bu durum vücuda herhangi bir zarar vermez. Bu ameliyatı geçiren kişilere MR çekilebilir. Normal koşullarda anevrizma cerrahisinden sonra hasta hastanede 3 ile 5 gün süreyle yatar ve sonrasında 3-4 hafta ev istirahatı uygundur. Kanamış anevrizmalar için hastanede kalma süresi 7 veya daha fazla gün olmaktadır. Anevrizma cerrahi olarak kapatıldıktan sonra takip anjiyografisi 5 yıl sonra gerekebilir.
Damar içi tedavi son 15 yılda geliştirilmiş bir yöntemdir; kardiyologların kalp veya vücudun büyük damarlarındaki tıkalı damarları açma işlemlerine benzerlik göstermektedir. Özellikle son 5 yılda cerrahi klip uygulamasına kabul edilebilir bir alternatif olarak gündeme gelmiştir. Yüksek cerrahi riske sahip olan ve kötü nörolojik tablodaki hastalarda veya baziler arter (beyin sapını ve derin P beyin bölgelerini besleyen büyük beyin atar damarı) gibi zor yerleşimli bazı anevrizmalarda damar içi tedavi uygun bir seçenek olabilir.
Damar içi tıkama yöntemi genel anestezi veya sedasyon altında yapılabilir. Atar damar sistemine kasıktaki büyük bir damardan ulaşılır (uyluktaki femoral arter). Artere bir iğne yerleştirilir. Küçük bir kateter ile ilerlenerek röntgen ışınlarının kılavuzluğunda beyini besleyen dört ana damara ulaşılır. Bunun içerisinden daha küçük bir kateter (mikrokateter) ile anevrizmaya ulaşılır. Anevrizma içerisinde katetere pozisyon verilerek ince bir tel veya diğer adıyla “koil” anevrizma içerisine yerleştirilir. Bükülebilir platinden yapılan bu koil bulunduğu anevrizmanın şeklini alır.
Hidrosefali nedir, neden olur? Belirtileri, tedavisi ve ameliyatı
İyileşme hastadan hastaya değişmekle birlikte anevrizma tipi, yerleşim yeri, kanama olup olmadığı, tedavi tipi ve hastanın genel durumu önemli faktörler arasında yer almaktadır. Beyin kanaması geçirmiş olanlarda nörolojik kayıplar daha çok ve belirgin olup bu hastalar daha uzun iyileşme süresi gerektirmektedir. Her hastada kendine özel bulgular görülse de cerrahi sonrası görülebilecek bazı yan etkiler aşağıda sıralanmıştır:
İnme hastalarında olduğu gibi anevrizma tedavisinde de iyileşme ve rehabilitasyon dönemi önemli bir yer tutar. Bazı olgularda anevrizma kanadığında veya tedavi edildiği sırada kaybolan fonksiyonlar hasar görmeyen beyin alanları tarafından üstlenilebilmektedir. Rehabilitasyonda fizik tedavi, konuşma terapisi ve mesleksel eğitim gibi alanlarda uygulamalar yapılabilir.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon nedir? Fizyoterapist ne iş yapar?
Kafa basıncının birdenbire arttığı hastada şiddetli baş ağrıları, birdenbire başlayan felç, şuur kaybı ve solunum problemleri beyin kanamasının en önemli belirtilerindendir. Travma ise beyin kanamalarının en önemli etkenlerinden biridir. “Kronik subdural hematom” adı verilen ve geç dönemde ortaya çıkan travmanın teşhisi son derece kolay, tedavisi ise son derece basittir. Travma ile olan basit kanamalar günümüzde daha çok görülmektedir. Bunların birçoğunda ameliyata gerek kalmadan takiple tedavinin yeterli olması mümkündür.
Beyin kanaması nedeniyle gerçekleşen hayati kayıplar, kafa basıncının yüksek olması ile beyin sapının baskıda kalması sonucu oluşmaktadır.Beyin kanamasında doğru müdahale, zamanlama, hız, teknoloji, yoğun bakım ve ameliyathane şartlarının iyi olmasını gerektirmektedir. Kafa içi basıncının yükselerek kanama olan bölüm haricinde beyin sapı denilen bölüme zarar verdiği ve ilk kanadığı alanı tahrip ettiği durumlarda cerrahi müdahalenin kurtarıcı olamadığı bilinmektedir. Burada önemli olan ikinci kayıpları önlemek, beyin sapını baskıdan kurtarmak ve hastanın hayatını kurtarmaktır. Bu nedenle beyni rahatlatıcı acil ameliyat teknikleri uygulanmaktadır.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- Subarachnoid haemorrhage,2- Subarachnoid Hemorrhage, overview,3- What is Subarachnoid Hemorrhage,YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?
Sayın Dr. 13 Ağustos 2011 de beyin sapı kanamasından 11 saatlik gecikme ile müdahale edildi. Daha doğrusu yoğun bakıma kabul edilerek serum uygulandı. Bulantı, kusma ve felç ilk müracaat ettiğim özel hastanede MR sonucunu beklerken başladı ve ambulans ile 3 hastane gezdirildim. Her hastane diğerinin çektiği MR ı CD den… Devamını oku »
3 ay önce küçük bir bryin kanaması geçirdim,doktorum coaspirin 300mg.verdi,bir hafta önce tekrar daha küçük bir beyin kanaması geçirdim(hafif görme kaybı oluştu ve geçti) doktorum bu sefer KARUM 75mg.ilaç verdi.Fakat bu ilaç beni güçsüzleştiriyor.Bu ilaç bana uygunmu? saygılarımla.