Amerikan Hekim Birliği ve Amerikan Ağrı Derneğince hazırlanan klinik uygulama kılavuzlarında da bel ağrısı olan hastaların aktif hayata devam etmesi gerektiğinin vurgulandığını ifade eden Erdoğan, “Bunu destekleyen çeşitli bilimsel araştırmalar da bulunuyor. Bel ağrısı olan hastalar için aktivite ile istirahati karşılaştıran 10 çalışmanın dahil edildiği bir araştırmada, aktif kalanlarda küçük ağrı azalmalarının orta düzeyde etkili olduğu ortaya kondu. Akut bel ağrısı olan Japon işçileri içeren bir başka araştırmada, istirahat grubu ile aktif grup karşılaştırıldı. Araştırmada, istirahat grubunda yer alan işçilerde tekrarlayan veya kronik bel ağrısının daha yüksek olduğu tespit edildi.” diye belirtti.
Verimliği düşüren bel fıtığına ilişkin bilgi veren Erdoğan, bunun en sık görülen fiziksel hastalıklar içinde yer aldığını söyledi.
Erdoğan, yatakta uyurken yapılan ters bir hareketin bile bel fıtığı gelişmesine yol açabileceğine dikkati çekerek, “İnsan iskeleti omurga ve disklerden oluşmaktadır. Omurgalar birleşerek blok halde iskeleti meydana getirirken, diskler de omurgalar arasında yastık görevi sağlamaktadır. Diskler yaşın ilerlemesine bağlı yıpranmaktadır. Kapsülde küçük yırtıklar başlar. Yırtık, diskin aşırı yük alması ile oluşabilir. Diskin aşırı yüklenmesi için ağır bir şeyler yapmak şart değildir. Yatakta uyurken dönme hareketi esnasında da olabilir. Bu disk çıkıntısı da sinire basarak bacağa yayılan ağrıya neden olur.” dedi.
Her bel ağrısının bel fıtığı anlamı taşımadığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bacak da ağrıyorsa o tarafta bel ağrısı daha fazladır. Bu ağrı, bel fıtığının bulgusu olabilir. Bacak ağrısı olarak bilinen siyatik ise kalçanın arkasından bacağa devam eden sinirin bel omurlarındaki sinir köklerinin baskı altında kalmasıyla oluşur. Ağrı kalçadan topuğa kadar yayılabilir. Uyuşukluk ve güçsüzlüğe karşı dikkatli olunmalı. Çünkü, uyuşukluk ve güçten düşme çok sık olmasa bile sinire olan baskının fazla olduğunun işaretidir. Karıncalanma, bacağın genellikle alt kısmında ve ayakta oluyorsa, fıtık ihtimali vardır. Vücutta etkili olan kramp, genellikle etkilenen sinirin kontrol ettiği kaslarda meydana gelir. Bazen belde de olabilir.”
Tedavinin yaklaşık 6 hafta sürdüğünü aktaran Erdoğan, bu sürenin ilk iki haftasının biraz zor geçtiğini belirtti. Erdoğan, ikinci haftadan sonra hastanın kendini daha iyi hissettiğini, önce ağrının geçmeye başladığını, ardından güçsüzlük ve uyuşukluk halinin sona erdiğini ifade etti.
Prof. Dr. Erdoğan, kuvvetsizlik ve uyuşukluk halinin artması, ağrının şiddetlenmesi ve şikayetlerin artması halinde cerrahi seçeneğinin söz konusu olabildiğini ifade etti.
Genellikle ilk aşamada istirahat verildiğini dile getiren Erdoğan, “Eskiden hastalar 20 gün boyunca sert zemine yatırıldı. Şimdi ise bunun yerine mümkün olduğu kadar hareket ve egzersiz öneriliyor. Ancal-k, nörolojik defisit yapmış bel fıtıkları için değil bu öneri. Özellikle ameliyat ya da fizik tedavi yapılıp iyileşen hastaların bel kaslarını güçlendirici egzersizlerine devam etmesi gerekiyor. Egzersiz de mutlaka hekim bilgisiyle ve ağrının kişiyi hareket etmeyecek kadar etkilemediği akut dönemin geçtiği durumda yapılması gerekiyor. ” dedi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?