Bebek doğar doğmaz anne ile arasında oluşan görünmez bağın en büyük temelini beslenme ilişkisi oluşturuyor. Anne ve bebek arasında tensel bir ilişki de yaratan ilk beslenme yani emzirme ilişkisinin yerini doldurmak da kolay olmuyor. Anne sütü ya da biberonla kurulan ilişkide “ruhsal beslenme”nin de önemli olduğunu söyleyen Dr. Zafer Atasoy, bebeklerde ortaya çıkan yeme bozukluklarının tedavisinin önemine değindi.
Özellikle genç kızlarda sık karşılaşılan anoreksinin aslında bebeklik çağlarında da görülebildiğini söyleyen Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Zafer Atasoy, kısa dönemli ya da uzun dönemli iştahsızlık olarak tanımlanan anoreksinin bebeklik ve ergenlik olarak çocukluğun iki döneminde ortaya çıktığına dikkat çekti. Bebeklik döneminde her iki cinsiyette benzer sıklıkta karşılaşıldığını belirten Dr. Atasoy, ergenlik dönemlerinde kızlarda daha sıklıkla görüldüğünü ifade etti.
Yemek yemeyi reddeden bebeklerde beslenmenin sağlanması için annenin hür türlü yolunu denediğini söyleyen Dr. Atasoy, “Bebeği beslemek için şarkılar söylenir, öyküler anlatılır, oyuncaklar kullanılır, besin maddesi babaya, aile büyüklerine tattırılır, uykuya geçiş ve uyku sırasında biberon sunulur ancak bunların hiçbiri olumlu sonuç vermez” dedi. Bu girişimlerle beslenme saatlerinin uzadığını ve genellikle kusma ile sonlandığını anlatan Dr. Atasoy erken evrede tedavinin önemine dikkat çekti.
Dr. Atasoy, özellikle altıncı ayın sonunda enfeksiyon, aşılama, diş çıkarma, aşırı besleme gibi nedenlerle beslenmeyi reddetmenin zaman içinde yerleşeceğini belirtti. Bebeğin büyümesi ile birlikte, özellikle iki yaş civarında psikolojik tutumların daha belirginleşerek anoreksinin yerleştiğini belirten Dr. Atasoy, bebeğin anne ve çevredekilerle çatışma halinde olacağını söyledi.
Tedavide iştahın zorlanmaması gerektiğini söyleyen Dr. Atasoy, sadece bu durumun bile başlı başına tedavi edici özelliği olduğunu belirtti. Dr. Atasoy “Belirtiler ne kadar göz ardı edilirse tedavide o kadar başarı sağlanır. Yemek saatlerinde ortaya çıkan anormal ilişkinin sonlandırılabilmesi tedavinin ilk ve en önemli adımıdır” diye konuştu.
Erken dönemde tedavi altına alınan anoreksinin çabuk ortadan kaybolduğunu, tedavi edilmeyenlerde ise bunun haftalar, aylar, hatta yıllar boyunca sürebileceğini belirten Dr. Atasoy, “Anoreksi başka alanlara da sıçrayabilir. Yeni belirtiler eklenebilir: Uykusuzluk, öfke nöbetleri, tutturma nöbetleri ortaya çıkabilir. Bazı anoreksi tabloları ergenlik dönemlerine kadar uzayabilir. Çocukluk döneminde ortaya çıkan bazı anoreksiler bebeklikte yeterli tedavi görmemiş olanların yeniden alevlenmeleri olabilir” diye konuştu.
Bebeklerde sağlıklı beslenme nasıl olmalı? İşte uzman önerileri…
Bebeğinde yeme sorunu olan annelerin her zaman kaygı içinde olduğunu anlatan Dr. Atasoy, “Bu anneler anneliklerini sorgular ve başarısız olmalarından dolayı narsistik bir zedelenme içine girerler. Anneliklerinin yetersiz ve değersiz gibi algılanacağı gerginliğini yoğun olarak yaşarlar, önerileri suçlama gibi algılamaları yaygındır, suçlanırlar” dedi. Dr. Atasoy, annenin kaygısının yok edilmesinin tedavinin en önemli aşaması olduğunu belirtti.
Annenin yemek yemeyi reddeden çocuğu tehlike altında algılamaması gerektiğini savunan Dr. Atasoy, anneliklerinin yetersiz ve değersiz gibi algılanacağı gerginliğini ortadan kaldırmanın, tedavide en önemli aşama olduğunun altını çiziyor. Dr. Atasoy şu önerilerde bulunuyor:
Bebeklerde uyku bozukluğu ve en etkili bebek uyutma teknikleri
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?