Çalışmanın baş araştırmacısı ve Harvard Tıp Fakültesinde uzmanlarından Dr. Carlos Camargo, D vitamini eksikliği ve hırıltı arasındaki ilişkinin genellikle solunum enfeksiyonlarından kaynaklandığını ve akut solunum enfeksiyonlarının çocuklarda önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirtiyor. Dr. Camargo akciğerdeki küçük hava yolu kanallarını etkileyen bronşiyolitin, ABD’de bebeklerin hastaneye yatırılmasının başlıca nedeni olduğunu dile getiriyor.
D vitamini genellikle güçlü kemik yapısının sağlanması ve korunması ile ilişkilendirilse de, yakın zamanda elde edilen veriler D vitamininin immün sistem için de çok önemli olduğunu gösteriyor. Dr. Camargo ve ekibinin daha önce yapmış olduğu bir çalışmada, araştırmacılar gebelik döneminde D vitamini takviyesi kullanan kadınların çocuklarında daha az hırıltı sorunu görüldüğünü saptamıştı. Bu çalışma ise, yenidoğanlarda kandaki D vitamini düzeyleri ve solunum enfeksiyonu, hırıltı ve astım riski arasındaki ilişkiyi incelemek üzere tasarlandı.
Araştırmacılar çalışma kapsamında Yeni Zelanda Astım ve Alerji Kohort Çalışmasından elde edilen verileri analiz etti. Çalışmada Wellington ve Christchurch’te 1000’den fazla çocuk takip edildi. Çalışma yenidoğanların göbek kordonundan kan alması ile başlamış ve annelere anket uylanmıştı. Sorular solunum ve diğer enfeksiyon hastalıkları, hırıltı ve astım tanısına ilişkindi. Çocuklar 5 yaşına gelene kadar önce 3. ve 15. aylarda daha sonra yılda bir kere olmak üzere anket tekrarlanmıştı. Göbek kordonundan alınan kan da, D vitamininin en iyi göstergesi olduğu düşünülen 25-hidroksivitamin D (25OHD) düzeyleri açısından analiz edilmişti.
Çalışmada 922 yenidoğandan kordon kanı alınmış ve bunların %20’sinden fazlasında 25OHD düzeyleri 25 nmol/L’den daha düşük çıkmıştı. Ortalama 44 nmol/L’nin bile düşük olduğu gerçeği düşünülürse, kış aylarında doğanlarda, sosyoekonomik durumu düşük olanlarda ve ailede astım ve sigara içme öyküsü olanlarda 25OHD düzeyleri daha düşüktü. Üçüncü aydan itibaren, 25OHD düzeyleri 25 nmol/L’nin altında olan bebeklerde solunum enfeksiyonu, 75 nmol/L ve üzeri olan bebeklere kıyasla, iki kat daha fazlaydı.
Katılımcıların ilk beş yılını kapsayan çalışma sonuçları, yenidoğanlarda düşük 25OHD düzeylerinin hırıltı riskini artırdığını gösterdi. Fakat, 25OHD düzeyleri ve 5 yaşında hekim tarafından konulan astım tanısı arasında herhangi bir ilişkiye rastlanmadı.
Daha önce yapılan çalışmalar ise, yüksek D vitamini düzeylerinin alerji riskini artırdığını, fakat 25OHD düzeyleri maksimum olan katılımcılarda bu tür bir ilişkiye rastlanmadığını göstermişti. Dr. Camargo, bu çalışmaya katılan çok az çocuğun D vitamini takviyesi aldığını ve D vitamini düzeylerinin aldıkları güneş ışınları ile ilişkili olduğunu hatırlattı.
Harvard Tıp Fakültesinde görevini sürdüren Dr. Camargo, çalışma sonuçlarının D vitamini düzeylerinin astım hastaları için herhangi bir önem teşkil etmediğini vurguladı ve ekledi: “Astıma yol açan etkenler ve mevcut astımı kötüleştiren etkenler arasında fark vardır. Solunum enfeksiyonları, astımın alevlenmesine yol açan başlıca etmenlerdendir. D vitamini takviyesi bu tür olayların önüne geçer; özellikle de güz ve kış aylarında D vitamini düzeyleri düştüğünde alevlenmeler artar. Bu bulgunun randomize klinik çalışmalarda test edilmesi gerekir”.
KAYNAK: Massachusetts General Hospital, Carlos A. Camargo Jr, Tristram Ingham, Kristin Wickens, Ravi Thadhani, Karen M. Silvers, Michael J. Epton, G. Ian Town, Philip K. Pattemore, Janice A. Espinola, Julian Crane, and the New Zealand Asthma and Allergy Cohort Study Group. Cord-Blood 25-Hydroxyvitamin D Levels and Risk of Respiratory Infection, Wheezing, and Asthma. Pediatrics, 2010; DOI: 10.1542/peds.2010-0442
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?