Bebeklerin doğdukları ilk aylarda cilt reaksiyonları ve egzamadan nasıl korunacağı yönündeki araştırmalar devam ediyor. Şu anda bilinen birçok çocukta egzamanın genetik bir hastalık olduğu ve derinin bariyer etkisinin azaldığı yönündedir. Bu çocuklarda, koruyucu bariyerin çeşitli etkenlerin girişine karşı savunmasız kaldığı görülüyor. Bu durumdaki alerji riski taşıyan bebekler de potansiyel alerjenler için korumasız kalıyor.
Oldukça hassas olan bebek cildinin üzerindeki doğal yağ koruyucu etki sağlıyor. Yeni doğan bebeğin cildine zarar vermeden nasıl yıkanıp temizlenmesi ve ne sıklıkla bezinin değiştirilmesi konusunda açıklama yapan Uzm. Dr. Tuğba Özülkü;” Eğer bebeğinizin kuru bir cildi varsa doktorunuzdan nasıl nemlendireceğinizle ilgili tavsiyeler almalısınız. Doktorunuz size hem banyosu sırasında hem de sonrasında cildi koruyan ve nemlendiren kremler önerecektir. Bebekler zaman zaman bebek bezi nedeniyle pişik sorunu yaşarlar. Buna neden bezde fazla bekleyen idrardaki amonyağın cildi tahriş etmesidir. Eğer pişik görürseniz bu bölgeyi alkol bazlı ürünlerle değil su bazlı ürünlerle silmelisiniz. Eğer sabun kullanacaksanız kokulu ürünlerden uzak durmalısınız” dedi. Bebeğin doğumuyla beraber kullanılmaya başlanan ürünlerin, bebeğin cildinde kızarıklık ya da her hangi bir cilt problemi oluşturup oluşturmadığının takip edilmesi gerekiyor.
Bebeğinize giydireceğiniz ürünlerle ilgili dikkat edilmesi gereken kuralların başında yeni alınan bir ürünün mutlaka yıkanması geliyor. Birçok yıkama deterjanı güçlü etkili olduğundan kir ve lekeleri düşük ısılarda bile çıkarabiliyorlar. Bebeğinizin sıkıntı yaşamaması için biyolojik olmayan ürünlerle giyeceklerini yıkamanız gerekiyor.
Çevre faktörleri göz önünde bulundurulduğunda atmosferdeki bazı kimyasallardan uzak kalınamıyor. Bununla beraber; parfüm, deodorant, saç spreyi ve temizlik ürünleri gibi kimyasal ürünleri bebeğin odasından uzak tutmak gerekiyor. Sigaranın yeni doğan için uzak tutulmasının yadsınamaz bir gerçek olduğunu vurgulayan Dr. Özülkü; “Çalışmalar, alerji riski taşıyan yeni doğanların pasif içicilik sonucu alerjik rinit problemi yaşadıklarını göstermektedir. Bebeğinizin sigara dumanı solumasını engelleyin. Sigaranın içindeki kimyasallar bebeğinizin ölüm ve solunum yolları enfeksiyonu riskini arttırır” şeklinde durumu açıklıyor.
Yeni dünyaya gelmiş bir bebek için ilk seçenek mümkünse emzirme şeklinde olmalıdır. İlk 6 ay anne sütü ile beslenme bebeği gelişebilecek alerjilere karşı koruyor. Anne sütü bebeğin ihtiyaç duyacağı tüm besinleri içermesi yanında, annenin immün sistemindeki antikorları da kapsıyor. Omega-3 yağ asidi yeni doğan immün sistem gelişiminde çok önemli olduğundan anne sütü de bunun için iyi bir kaynak olarak karşımıza çıkıyor.
Ailesinde egzama, astım, saman nezlesi, gıda ve evcil hayvan alerjisi hikayesi olan bebeklerin alerji gelişimine daha yatkın göründüğünü söyleyen Dr. Özülkü; “ Sizin bebeğiniz de bu gruba giriyorsa ilk 6 ay anne sütü ile beslemeye veya hidrolize formül mama kullanmaya özen göstermelisiniz. Standart bebek mamaları inek sütü proteini içermeleri nedeniyle bebek alerjisi için ilk tetikleyici etkendirler. Riskli bebeklerde alerji gelişimini engelleyen, standart mamaya alternatif bebek mamaları da marketlerde bulunabilmektedir” dedi. Bebeğin 6 ayını bitirdikten sonra ek katı gıdalara geçiliyor. Bebeğin enerji, protein, vitamin ve demir gibi minerallere daha çok ihtiyacı oluyor. Bu durum ise alerji ve diğer hastalıkların başlamasını tetikliyor. Yüksek alerjenik gıdalar süt, yumurta, buğday, gluten, soya, balık, deniz kabukluları olarak tanımlanıyor. Her yeni gıda verilirken bir sonraki için 3 gün beklenmesi gerektiğini dile getiren Dr. Özülkü; “Böylece verilen yeni gıda için bir reaksiyon oluşup oluşmadığı takip edilebilir. Gıda reaksiyonları nedeniyle oluşan semptomlar genellikle hemen ( IgE aracılı) oluşur: semptomlar ürtiker, anjioerma, egzama, rinit, hırıltılı soluma ve öksürüktür. Geciken reaksiyon (alımdan 2 saat sonra), IgE aracısız gıda alerjisidir, tanısı çok daha zordur. Semptomlar genelde yumuşak, mukuslu, kanlı dışkı, kabızlık, bulantı, reflu, pişik, kilo kaybı ve egzama şeklindedir” diyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?