Tortikollis, kelime anlamı olarak eğri boyun anlamına gelir ve birçok nedene bağlı olarak gelişebilir. En çok görülen boyun eğriliği ise doğumla birlikte fark edilen veya doğumdan sonra görülen “kas kaynaklı doğumsal boyun eğriliği” (Konjenital Musküler Tortikollis)’dir. Tanı kolaylıkla konulur. Boynun yanlarında yer alan çift başlı bir kas olan Sternocleidomastoid (SCM) kası bir tarafta gergin ve kısadır. Genellikle kasa dokunulduğunda zeytin denilen fibrotik bir şişlik ele gelir. Baş, kasın gergin olduğu tarafta yana doğru eğrilmiş ve yüz karşı tarafa bakacak şekilde dönmüş görülür. Boyun eğriliğin ters tarafına döndürülmeye veya yana bükülmeye çalışıldığında hareket kısıtlılığı fark edilir.
Kas kaynaklı doğumsal boyun eğriliği, ilk kez 1893 yılında Cheselden tarafından tariflenmiştir. Geçmişte kas içinde kitle de görüldüğünden kas içine olan kanamaya bağlı hematomun bağ dokusuna dönüşmesi (fibrozis) ile oluştuğu ve özellikle makat gelişi gibi bebeğin ters geldiği durumlarda doğum eylemi travması ile tetiklendiği düşünülmüştür. Özellikle kalça çıkığı, yumru ayak ve bazı kas iskelet sistemi doğumsal deformiteler ile sık görüldüğünden genetik kökenler üzerinde durulmuştur. Ancak günümüzde nasıl oluştuğu anlaşılmakla birlikte neden oluştuğu konusu halen bilinmemektedir.
Hayır. Öncelikle boynu eğri bir çocuk görünce diğer organik sebeplerin ekarte edilmesi gerekir. Bunlardan en önemlisi boyun omurgasının doğumsal ayrılma ve şekillenme bozuklarıdır. Kama şeklinde yarım omurgalar en sık görülen boyun omurgası deformitelerindendir ve ciddi boyun eğriliklerine yol açabilir. Bunun dışında boyunda çevre dokulardaki, bademcik, kulak gibi organların enfeksiyonlara ikincil gelişen beze (lenf adenopati)’ler, ağrılı ise geçici boyun eğriliğine yol açabilir. Ayrıca histeroid dediğimiz tipte psikiyatrik bozuklarda da boyun eğrilikleri eşlik edebilir.
Mutlaka bir Ortopedi ve Travmatoloji uzmanına başvurmalıdır. Doğumdan hemen sonra fark edilirse 6. aya kadar annenin yapacağı egzersizlerle tamamen düzeltilebilir. Bebeğin yatağı, mutlaka eğriliğin aksi yönüne boynunu döndürmesi sağlayacak şekilde ayarlanmalıdır. Bu şekilde çocukların bazılarında iyileşme eğilimi olmasa da çok büyük bir bölümünde ameliyata gerek kalmadan yüz güldürücü sonuçlar alınabilir. Bu durumda 1-4 yaş arasında düzeltme ameliyatı yapılması gerekecektir.
İnsanoğlu ayakta iken gözler arası çizilen hattın yerle paralel olması gerekir. Boyun eğri ise yüzde ikincil değişikler gelişir. Yüzde gözleri belirgin gösteren bir asimetri gelişir. 7 yaşın üzerindeki çocuklarda ameliyat ile gevşetme yapılsa bile bu asimetri geriye dönmez ve kalıcı olur. Ayrıca omurganın diğer kısımlarında da dengeleyici eğrilikler gelişir. Bu nedenle boyun eğriliği olan bebeğiniz var ve ileride böylesi sıkıntılar yaşamak istemiyorsanız ve ameliyatlara gerek kalmaması için hemen bir doktora başvurarak egzersiz programına başlamanızı öneririz.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?