Toplantıya, emekli Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülden Köksal konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Gülden Köksal, Bursa aile hekimleriyle anne sütünün önemi, tamamlayıcı beslenme, bebeklerin besinsel ihtiyaçları, doğru zamanda beslenme, kontrollü tarım, ev yemeklerinin pratik yöntemlerle besin değerlerinin artırılması ile ilgili bilgiler paylaştı. Bursa aile hekimlerine yaptığı sunumda, anne sütünün bebekler için özellikle ilk 6 ay en ideal besin kaynağı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Köksal, anne sütünün 2 yaşına kadar verilebileceğini de belirtti.
Bebek mamaları: Prebiyotikler antibiyotik kullanımını %30 azaltıyor
Yaşamın ilk yıllarında hızla büyüyen bebeklerin, besinsel gereksinimlerinin de artmasıyla anne sütüne ek olarak 6’ncı aydan itibaren tamamlayıcı besinlere başlaması gerektir. Bebeklerin küçük yetişkinler olmadığını, o nedenle 6’ncı aydan itibaren anne sütüyle birlikte verilecek tamamlayıcı besinlerin özenle seçilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Köksal şunlara dikkat çekti: “Yetişkinler için uygun olan meyve, sebze ve tahıl gibi temel besinler bebekler için tehlikeli olabilecek ilaç kalıntıları ve küf toksinleri içerebilir, bu nedenle bebeklerin tükettiği besinlerin güvenli olması gerekir.”
Bebek beslenmesinde anne sütünden sonra büyük önem taşıyan tamamlayıcı besinleri seçerken; özellikle kontrollü tarımla yetişen sebzeler ve meyvelerle hazırlanmış olmasına dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Köksal, “Bebek beslenmesinde tercih edilen sebze ve meyvelerin gerekli testlerden geçerek tüm zirai süreçlerinin kontrol edildiğine; tarımsal ilaç kalıntısı, aroma- renklendirici- koruyucu gibi katkı maddeleri kullanılmamış olduğuna dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca tamamlayıcı besinlerin tahıllar, yoğurt ve pekmez gibi tatlarla zenginleştirilmiş olması da önemlidir. Üzerinde ‘bebek ve küçük çocuk ek gıdası’ ifadesi bulunan ürünler seçilecek en ideal gıdalardır.
Prof. Dr. Köksal, vücut kitlesi ile günlük besin ihtiyacı kıyaslandığında bebek ve küçük yaştaki çocuklarla yetişkinlerin alması gereken gıdaların büyük farklar gösterdiğini belirtti. Bebeklerin vitamin ihtiyacı konusunda şu önemli tespitlerde bulunan Köksal, “Bebeklerin ve küçük yaştaki çocukların yetişkin bir kişiye göre 6 kat fazla D vitamini, 4.5 kat fazla kalsiyum, 4 kat fazla C vitamini, 3,5 kat fazla çinko, 4,5 kat fazla demir ihtiyacı vardır. Bu yüzden bebeklerin gıdaları besleyici içeriğe sahip olmalıdır” dedi.
Doğrusu: Bebeklerin tamamlayıcı besinlere geçtiği dönemde günlük beslenme programlarında sofra yemeklerine ek olarak onlara özel üretilmiş beslenme ürünlerine yer verilmeli ve besinler zenginleştirilmelidir. Örneğin bebek beslenmesinde çok sık tercih edilen çorbalar kaynatıldığı için vitamin ve mineral değerleri önemli ölçüde azalır. Oysa küçücük midesi bulunan bebeğin karnının doyması kadar besin faydası alması gerekir.
Bebeği 1 yaşına kadar nasıl beslemeli? Bebek beslenmesinde doğrular ve yanlışlar
Bebek beslenmesinde uygun besin değeri, mineral ve vitamin içeriği olan yiyeceklerin tüketilmesi, bebeklerin sağlıklı gelişimi için vazgeçilmezdir. Anneler evde pişirdikleri yemekleri ve çorbaları bebeklere özel üretilmiş tahıllarla zenginleştirerek değeri artırabilir.
Doğrusu: Bebeklerin metabolizması yetişkinlerinden farklıdır ve yetişkinlerin tükettiği tahılları sindirmekte güçlük çekerler. Bu nedenle bebeklerin tükettiği tahılların kolay sindirim özelliği bulunmalı (yarı sindirilmiş olmalı), demirle zenginleştirilmeli hem de çeşitli olmalı. Buğday unundan yapılmış ekmek bebeklerin sindirimi için uygun olmadığı gibi besinsel değerleri de bebeğin ihtiyacını karşılamak için yeterli değildir. Ayrıca tek çeşit tahıl içermesi nedeniyle de 8 farklı tahılın içerdiği faydaları içermez. Bebeklerin tamamlayıcı beslenme döneminde besinsel ihtiyaçlarını karşılayacak yarı sindirilmiş tahıllar ile beslenmesi sağlıklı gelişimlerini destekler.
Doğrusu: Bebeklerin metabolizması çocukların ve yetişkinlerin metabolizmasından farklıdır. Gelişimleri için farklı ihtiyaçları vardır. Bu hassas dönemlerinde aroma, renklendirici ve koruyucu içeren gıdalardan uzak durulmalıdır. Bebekler için uygun besin içeriğine ve güvenli ham maddeye sahip ürünlerin üzerinde ‘bebek ve küçük çocuk ek gıdası’ ifadesi bulunur. Yetişkin ve çocuklara uygun olan atıştırmalıkları bebeklerinize yedirmeyin.
Doğrusu: Pazardan alınan meyve ve sebzeler yetiştirilme sürecinde tarım ilacına ve küf toksinlerine maruz kalmış olabilir. Bebek ve Küçük Çocuk Ek Besinleri Tebliği’nde tarım ilacı ve küf toksinleri gibi zararlı maddelere karşı sınırlar katı kurallarla belirlenmiştir. Bebek mamalarında bulunan meyve, sebze ve tahıllar kontrollü tarımla üretilir ve tarladan sofraya kadarki tüm süreçte analizden geçer.
Doğrusu: Bebek ve küçük çocuk besinleri Türk Gıda Kodeksi ve ilgili yönetmeliklere tabi kurallar çerçevesinde üretilmektedir. Bu tebliğ ve yönetmelikler ilaç kalıntıları, küf toksinleri, koruyucular, aromalar ve renklendiricilere karşı katı kurallarla denetlenmektedir. Bu testlerden geçen ürünler güvenle tüketilebilir.
Doğrusu: Bebeklerin damak tadı besinleri tattıkça gelişir. Şekersiz ve tuzsuz beslenen bir bebek bu tatları tanımadığı için arayışa girmez. Bebeklere 1 yaşından önce tuz ve sofra şekeri yedirilmemelidir.
Doğrusu: Enerjisi yüksek olan besinlerin bulamaç halinde verilmesi uzun süre bebeğin besin reddine neden olur. Bebeklerin tad ve lezzet duygusu baskılanır. Bu nedenle besinler bulamaç haline getirilmeden yedirilmelidir.
Tüm dünyada çocuk ölümlerinin 2/3’ünün nedeni demir, çinko ve vitamin A gibi mikrobesin eksikliklerinden kaynaklanıyor. Türkiye’de de bebeklerde demir ve D vitamini eksikliğine sık olarak rastlanıyor.
Tamamlayıcı besinlere erken başlanırsa sindirim sistemi olumsuz etkilenir.Döküntü, ishal ve kusma ile birlikte alerjiler görülebilir. Böbrek solüt yükü artar. Anne sütünün verimi ve hastalıklara karşı koruyucu etkisinin azalması sonucu enfeksiyon hastalıklarının sıklığında artış olur. Bu nedenlerden dolayı ek besinlere 4.aydan önce başlanmamalıdır.
Tamamlayı besinlere 6. aydan sonra başlanırsa yetersiz beslenme nedeniyle büyüme ve gelişme geriliği başlar, yetersiz lif tüketimi nedeniyle kabızlık görülür. Demir eksikliği anemisi, motor fonksiyonlarda gecikme ve gıda reddine de yol açabilir. Çiğneme ve yutma ile ilgili problemler oluşur, bebek kaşıkla beslenmeye alışamaz. Ayrıca anemi ve malnütrisyon görülebilir. O nedenle beslenmeye doğur zamanda, doğru miktarda, doğru besinler ile başlanmalıdır.
Bebekler büyüme ve gelişimin önemli bir kısmını ilk 3 yılda tamamlar diyen Çetinkaya, “Hem çeşitlilik hem de besinsel gereksinimleri karşılayacak şekilde tüketilen ürünler bebeklerde damak tadı gelişiminde, obezite kontrolünde, alerji ve diyabetin önlenmesinde ve sağlıklı büyüme ve gelişmede kilit role sahiptir. Bu besinler tahıllar, et, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri, sebze ve meyvelerdir” hatırlatması yaptı.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?