Eskiden kısa zamanda kilo vereyim de nasıl olursa olsun söylemleri çok fazlaydı. Bu nedenle sağlıklı beslenme baz alınmadan çok düşük kalorili veya tek yönlü beslenme programları daha çok uygulanıyordu. Ama artık bilinçlenmeye başladık. Danışanlarımız artık verdikleri kiloları tekrar almamak için sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmeyi amaç ediniyorlar. Kilo fazlası olmayan bireyler de sağlıklı beslenmek için bize başvuruyorlar.
Uygun besinlere ulaşamama en önemli engel olarak karşımıza çıkıyor. Yoğun çalışma temposu, uzun süreli toplantılar beslenme programımıza uygun yiyeceklerin bulunabilirliğini azaltıyor ve genellikle fast-food tarzı ya da yağ oranı çok yüksek gıdalara yönelmemize sebep oluyor. Böyle durumlarda bazı destekleyicilere ihtiyaç duyuyoruz. Danışanlarımızın sürekli dile getirdiği “keşke sürekli yanımda olan, benim için uygun olan yemekleri hazırlayan bir aşçım olsa” söylemini Rafinera Beslenme Programı olarak gerçekleştirmekteyiz. Tabii uygun besinlere ulaşmanın gerektirdiği zaman özellikle yoğun tempoda çalışan kişilerin her zaman en önemli sorunu olarak karşımıza çıkmakta, diyetlerin pazartesi günü başlayıp salı günü bitmesinin de en önemli etkenlerinden biri.
Atladığımız her öğün metabolizmamızda %60’lara kadar yavaşlamaya neden olmakta ve uzun süreli açlık ardından gelen tüketimlerimiz tekrar aç kalacağını düşünen vücudun kendisini korumaya alması ile daha hızlı yağa çevirip depolanmaktadır. Aynı zamanda almanız gereken enerjiyi daha fazla öğüne böldüğünüzde kan şekeri regülasyonunuzu sağlanarak daha az acıkırsınız. Bu nedenle öğünlerin düzenli olarak tüketilmesi, az az sık sık beslenme önemlidir. Bunun için de gün boyunca ne yiyeceğinizi bilmek ve bu yiyeceklerin hemen elinizin altında olması diyet ile ilgili en büyük problemi aşmanızı sağlar.
Duygusal durumun beslenme üzerine olan etkisi tartışılmaz çok büyüktür. Bazılarımız üzüldüğünde ve yalnız olduğunda çok fazla yemek yerken, bazılarımız mutlu olduğunda tüketimlerini artırır. Ve bu durumlarda tercih edilen besinler maalesef sağlıklı besinler değil yağ ve şeker oranı yüksek besinler. Ancak yemenin yarattığı iyi duygular genellikle kısa sürelidir ve sonuçta kilo aldırdığı için stres ve pişmanlığı beraberinde getirir. Duyguya bağlı yemek yeme sendromundan kurtulmanın en önemli anahtarı farkındalıktır.
En fazla yapılan hata acıkmadığımızı düşünerek öğün atlamak. Bu durum hem metabolizmamızın yavaşlamasına neden oluyor hem de uzun süre aç kaldığımız için diğer öğünde çok fazla yemek yememizi sağlıyor. Bu amaçla Rafinera sistemi’nde ara öğünleri de kapsayan menüler hazırlıyoruz. Bir de tabii ki kaçamaklar var. Diyeti tamamen hayattan soyutlanmak olarak algıladığımız için çok yanlış olsa da küçük bir kaçamak yapmamızın ardından nasıl olsa diyeti bozdum diyerek tüketimlerimizi artırmaktayız. Light ürünleri sınırsız tüketme anlayışımızı da unutmamak gerekir. Birçok kişi light ürünlerin sadece enerji değeri azaltılmış gıdalar olduğunu unutuyor. Bu nedenle sınırlı tüketmekte fayda var.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?