Bakan Demircan performans yönetmeliğinde bir değişiklik planlandığını belirterek, “Performans yönetmeliğine girmedi… Ücretli uygulama. Vatandaş bedelini kendisi hastanede ödüyor, cebinden ödüyor. Performans yönetmeliğine girecek tabii. Bundan hastaneye gelir geliyorsa, o gelir yaptığı çalışmadan dolayıysa, performansına da katkısı olması lazım. Bu çalışılıyor. Tek başına Sağlık Bakanlığı’nın bileceği konu değil, paydaş bakanlıklarla kararlaştırılınca uygulanır” dedi.
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Türkiye’de sadece bu konuda eğitim görüp sertifika alan hekimlerin GETAT uygulaması yapabildiğini ve izin verilen uygulama sayısının 15 olduğunu hatırlatarak, vatandaşların sertifika sahibi olmayan kişilere itibar etmemesi gerektiğini söyledi. Bu konuda Bakanlığın denetim sorumluluğu olduğunu ancak bunun vatandaş bilinciyle işler hale geleceğine işaret eden Bakan Demircan, uygulamanın başladığı 2014 yılından bu yana 20 kişinin hakkında dava açıldığını kaydetti.
Sağlıkta yeni dönem: Doktorlar artık reçeteye hacamat ve sülük de yazabilecek
Sağlık Bakanı Demircan, yasal olarak yetkisi olmayan kişilerin uygulama yapması halinde 1 ile 3 yıl arasında hapis cezasının söz konusu olduğunu vurgulayarak, “Vatandaşımızın bizden ruhsat ve belge almamış kimseye bu uygulamayı yaptırmaması lazım. Vatandaşın da bu konuda hassas olması lazım. Bu kurallara uymadan yaptıracağınız bu tür uygulamalar sağlığınızı tehlikeye sokar. Bu konuyla ilgili kanunda da 1-3 yıl arasında hapis cezası var. İzinsiz, ruhsatsız, yetkisiz uygulama yapmak suçtur.
Bugüne kadar 20 tane ceza vermişiz. Bunları takip ediyoruz. Medyamızın da vatandaşımızı bilgilendirme konusunda hassas olması gerekiyor. Toplumda bilinç düzeyini yükseltmemiz lazım. Bu konuya magazinsel yaklaşmamak lazım. Cezalar 2014’ten bu yana yapılanları kapsıyor. Bu konuda verilmiş 3 hapis kararı onaylandı. Aynı zamanda mahkemeleri devam edenler de var” bilgisini verdi.
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, gazetecilerin GETAT uygulamalarına yönelik eleştirileri hatırlatması üzerine, bu uygulamaların modern tıbbın “alternatifi” olmadığını belirterek “Modern tıp ile geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları birbirinin rakibi değildir, birbirinin yerine ikame edilecek değildir. Bir sürecin devamıdır, ikisi de birbirinin tamamlayıcısıdır. Süreç insanlık tarihi kadar eskidir, bugüne kadar gelen bir süreçtir. Bu süreç içerisinde geleneksel tıp başından beri vardır, modern tıp ise son dönemlerin gelişmeleri sayesinde oluşmuştur. Birbirinden ayrı düşünmemek lazım. Bilim bunların hepsini birleştirmesi gereken unsurdur, husustur” dedi.
Türkiye’de 37 geleneksel tıp uygulama merkezi ve 18 eğitim merkezi bulunduğunu belirten Ahmet Demircan, devlet hastaneleri, özel hastaneler ve tıp merkezleri olmak üzere halen 439 ünitede GETAT uygulanabildiğini, 1600 hekim ve diş hekimine sertifika verildiğini açıkladı. Bakan Demircan, uygulanmasına izin verilen 15 geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının ise akupunktur, fitoterapi, hipnoz, homeopati, kupa, larva, hirudoterapi, apiterapi, mezoterapi, kayropraktik, müzikterapi, osteopati, ozon, proloterapi, refleksoloji olduğunu bildirdi.
Bakan Demircan bir soru üzerine GETAT sertifikasını tıp fakültesini bitirerek doktor olan herkesin alabileceğini, aile hekimlerinin de buna dahil olduğunu kaydederek, “Geleneksel tıp uygulaması yapmak isteyen hangi hekim grubunda olursa olsun, eğitimini, sertifikasını alırsa bizim denetimimizde bu hizmeti yapabilir. Türkiye’de bu uygulama da hekimler üzerine oturtulmuştur” diye konuştu.
Prof. Dr. Fevzi Altuntaş: Kanserde sağkalım oranı son otuz yılda %20 arttı
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, GETAT uygulamasının genel sağlık sigortası kapsamında olmadığını da hatırlatarak, talep gelmesi halinde SGK ile SUT kapsamına alınmasını görüşebileceklerini söyledi.
Öte yandan, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, 19-22 Nisan 2018 günleri arasında İstanbul’da düzenlenecek Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi ve Fuarına Dünya Sağlık Örgütünden de katılım olacağını, Türkiye ve Dünyanın GETAT konusundaki uzmanlarının kongrede konuşacağını belirtti. Basın toplantısına katılan DSÖ Türkiye Temsilcisi Pavel Ursu da DSÖ’nün bir daire ile geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını izlemeye aldığını vurguladı. Demircan, “Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinin, mevzuat, eğitim ve bilimsel çalışmalarının küresel ölçekte görünürlüğüne ve markalaşmasına önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Kongre sloganımız ‘Medeniyetlerin Beşiğinde; Anadolu Tıbbı.’ Anadolu tıbbını bütün dünyaya tanıtma fırsatı bulacağız” dedi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?