Protein, vitamin ve mineral deposu kefir tam bir şifa kaynağı. Bilinen bir zararı olmamakla birlikte mikroorganizma içeriğinin yüksek olmasından dolayı 2 yaş öncesinde kullanmamakta fayda vardır. Yetişkinler günlük olarak 1-2 su bardağı içebilir. 2 yaş sonrası çocuklarda günlük 1 çay bardağı kefirle başlanıp yavaş yavaş artırılmalıdır.
İçeriğinde bulanan betakaroten bağışıklık sistemini güçlendiriyor, vücutta oluşan toksin maddelerin üremesini durdurarak, bağışıklık sistemini zayıflatan mikropları yok ediyor.
Mide ülserine neden olan ‘helicobakter pilori’ isimli bakterinin öldürülmesine yardımcı oluyor. Antibiyotik etkisiyle de mide ülserinin oluşmasının engellenmesinde ve tedavisinde destekleyici role sahip.
Yararlı mikroorganizmalar, bağırsaklarda zararlı mikroorganizmaların oluşmasının ve çoğalmasının önüne geçerek bağırsak florasını düzenliyor. Besinlerin sindirilmesine ve emilmesine katkıda bulunuyor. Bağırsaklarda bu mikroorganizma dengesi bozulduğunda ishal, kabızlık, emilim bozuklukları oluşabilirken, kefir içeriğindeki doğal mikropları bu dengeyi sağlıyor.
Yüksek oranda içerdiği kalsiyumla kemiklerin gelişmesini sağlayan kefir, büyüme dönemindeki çocukların ve yaşlıların artan kalsiyum ihtiyacını karşılamakta en etkili kaynaklardan. Vücut, ihtiyacı olan kalsiyumu besinlerle alamadığında gereksinmeyi kemiklerden sağladığından, kemik yumuşaması ve kırılmaları, diş dökülmeleri oluşabiliyor. Günlük tüketilen 2 su bardağı kefir günlük kalsiyum ihtiyacının ortalama yüzde 60’nı sağlıyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş “E vitamini ve selenyumdan zengin olan kefir güçlü bir antioksidandır. Hücre yıkımına sebep olan toksin maddelerin oluşumunu ve çoğalmasını engelleyerek hücre yenilenmesine katkı sağlar” diyor.
Kefir gibi probiyotikler protein ve yağların kolay sindirilmesini sağlıyor. Glisemik indeksi düşük olan kefir içerdiği proteinle birlikte midede uzun süre kalarak tokluk hissi veriyor ve kan şekerinin de daha yavaş yükselmesini sağlıyor. Böylelikle yaşanılan açlık krizlerinin önüne geçilerek fazla besin ve kalori alımı azaltılıyor.
Laktik asit fermantasyonu sayesinde sindirimi kolaylaştırarak, midede oluşan gazı azaltan kefir, bu özelliğiyle de laktoz intoleransı olan kişilerde kalsiyum ihtiyacını karşılamak için kullanılabilir.
Kefir triptofan aminoasidi ve B vitamini içeriğiyle sinirleri yatıştırıcı ve depresyonu azaltıcı etkisi olan mucizevi bir içecek. Gevşeme ve uyku verici özelliğiyle gece rahat uyumaya yardımcı oluyor.
Kefir, oluşan fermantasyon nedeni ile ekşi bir tada sahip. Kendine özgü bu ekşi tadı sevmeyen miniklere mevsim meyveleriyle blender yapılarak içirilebilir. Tadından rahatsız olan yetişkinler de elma, muz, kivi gibi meyvelerle aroma katarak tüketebilir.
Kefirin evde hazırlanması oldukça kolay. Güvenilir yerlerden temin edeceğiniz kefir tanelerine ve süte ihtiyaç vardır.
1 litre sütü kaynatın. Üzerinde oluşan kaymağı alın. Metal olmayan bir kapta oda sıcaklığına getirilen süte (20 derece) kefir tanelerini ilave edin. Tahta kaşıkla iyice karıştırın. Kabın üzerini temiz bir bez ile kapatın. 20-25 derece kalacak şekilde karanlık bir yerde sütü bekletin. Ortalama 48 saat sonra süt pıhtılaşır. Mayalanmış sütü plastik bir süzgeç ya da tülbentten geçirerek kefirinizi elde edin. Süzgeçte kalan kefir tanelerini tekrar maya olarak kullanabilirsiniz. Buzdolabında saklayacağınız kefiri iki gün içerisinde tüketmelisiniz.
Sağlıklı olması için çocuğunuza yoğurt ve sağlık iksiri kefir yedirin
İncir ve hurmayı bir kaba koyup üzerine sıcak su ekleyin, 10-15 dakika bekletin. Yumurtayı bir kaba kırın, üzerine kefir ve sıvı yağ ilave ederek iyice çırpın. İncir ve hurmanın suyunu süzüp küçük küçük doğradıktan sonra karışıma ilave edin. Tam buğday unu, karbonat ve tarçın ilave ederek un parçaları kaybolana kadar karıştırın. En son cevizleri de küçülterek karışıma ilave edin. Karışımı yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine veya kek kalıbına dökerek önceden ısıtılmış fırında 175 derecede 45-60 dakika pişirin.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?