Bademcikler (Tonsil) ve geniz eti (Adenoid) vücudun bağışıklık sisteminde rol alan, lenfosit üretmekle görevli lenfoid dokulardır.Bademcikler boğaz girişinde dil kökünün iki yanında, geniz eti ise nasofarenks denilen burun arkasındaki geniz bölgesinde yer alır. Bademcik ve geniz eti tarafından üretilen lenfositler ve antikorlar lokal bağışıklık sisteminde sadece yardımcı bir role sahiptirler, ana rolde ise mukozal immünglobülinler ve sistemik üretilen lenfositler rol oynar. Bademcikler bir kapsülle sarılıdır ve yutak kaslarına bu kapsülle bağlanırlar, geniz etinin ise bir kapsülü yoktur ve geniz bölgesinde dokuların üzerinde yer alır.
Vücudumuzdaki her organ gibi bademciklerinde bazı görevleri vardı ancak söylediğim gibi bu olmazsa olmaz bir fonksiyon değildir. O yüzden halen dünya üzerinde özellikle çocuk yaşlarda uygulanan cerrahi müdahalelerin büyük bir kısmını bademcik ve geniz eti operasyonları oluşturur. Burada esas mesele o hasta için bademcikler veya geniz eti alınmasının sağlam, kanıta dayalı tıbbi nedenlere göre karar verilmesi zorunluluğudur.
Bademciklerin virüs veya bakterilerle enfekte olması sonucu boyutunun artması bademcik şişmesi olarak hissedilir. Boğaz ağrısı, ateş, yutma güçlüğü, halsizlik, ağızda kötü koku, boyun bezelerinde şişme, gibi şikayetlerde eklenebilir.
Bademcik operasyonları gerekli durumlarda uygulanmalıdır. Bademciklerle geniz eti benzer lenfoid dokular olduğu için özellikle çocuk hastalarda çoğu zaman bademcik problemleri geniz eti problemleri ile birlikte olur ve operasyon gerektiğinde genellikle birlikte alınmaları gerekir. Bu lenfoid dokuların ameliyatla alınması genellikle iki nedenle gerekebilir. İlki bademcik ve geniz etinin boyutlarının artarak havayolunu tıkamaları, ikincisi ise sık iltihaplanmalarıdır. Bademciklerin büyük olması; yutma, beslenme ve konuşma problemleri yaratabilir. Bademcik üzerinde biriken yiyecekler de ağız kokusu yaratabilir. Adenoid dokusunun büyük olması her şeyden önce burun tıkanıklığına yol açar. Bu hastalarda ağzı açık uyuma ve horlamaya neden olur. Ayrıca geniz etinin büyük ve tıkayıcı olması yüz ve çene kemiklerinde gelişim bozukluğu yaratarak ‘adenoid face’ denilen görünüme, orta kulakta sıvı birikimi ve işitme kaybına, sinüzit, geniz akıntısına neden olarak farenjit ve öksürüğe neden olabilir. Ayrıca sık tekrarlayan bademcik infeksiyonu kalpte, eklemlerde ve böbreklerde problem yaratabilir. Bu tip durumlarda bademcik ve geniz eti operasyonlarını planlamak gerekir.
Bademcikler gerekli olduğu durumlarda her yaşta alınabilir. Genellikle gece uykuda solunum durma atakları (apne) oluşması dışında bademcik operasyonları için 2,5 yaş sonrası beklenmelidir. Geniz eti operasyonları ise daha ufak yaşlarda güvenle uygulanabilir. Bademcik operasyonlarında üst yaş limiti yoktur fakat erişkin hastalarda operasyon sonrası kanama, ağrı gibi komplikasyonlar daha sık görülür.
Bademcik sorunları çocukluk çağından sonra genellikle azalır. Yaşla birlikte havayolu çapı artarak tıkayıcı durumlar daha az görülür, yaşla birlikte genel bağışıklık sisteminde de gelişmeler olduğundan bademcik enfeksiyonları yaşla birlikte azalabilir. Ancak erişkin bademcik enfeksiyonları çok daha ağır geçer, uzun iyileşme süresi iş kayıpları ve daha uzun sağlık sorunlarına neden olur.
Bademcik operasyonları her yaşta uygulanabilir, genellikle 3 – 5 yaş grubunda daha sık uygulanmaktadır ancak bademcik operasyonları için gerekli şartlar ve zorunluluklar oluştuğunda, çocuk daha da büyüsün diye beklemek çoğu zaman faydadan çok zarar getirecektir.
Bademcik ve geniz eti operasyonu için endikasyonlar (gereklilikler) şunlardır:
Bademcik operasyonları her mevsim yapılabilir ancak yaz aylarının çok sıcak günleri uygun değildir. Operasyon sonrası ağrı nedeniyle ufak çocukların sıvı alımı kısıtlanabilir ve komplikasyon oranı artabilir. Genellikle kış ve ilkbahar daha uygun aylardır.
Bademcik ve geniz eti operasyonları nispeten riski az müdahalelerdir fakat her cerrahi müdahalenin belli riskleri vardır. Özellikle çocuk yaş grubunda bu operasyonlar daha sık uygulandığı için hem cerrahi, hem anestezi oldukça titiz yapılmalıdır. Ameliyat sahası aynı zamanda havayolu sahası olduğu için anestezi için bu konuda tecrübeli ve özel ekipmanları olan birimler seçilmelidir. Anestezi biliminde son yıllarda gelişen yeni teknikler ve ilaçlar anestezi komplikasyonlarını oldukça azaltmıştır. Operasyon sonrası ağrı özellikle erişkin hastalar için problem yaratabilir fakat çocuk hastalarda ağrı çoğu zaman basit ağrı kesicilerle ortadan kalkar. Operasyon sonrası gelişen kanamalarda önem arz eder. İlk gün genellikle fazla olmamak koşuluyla ağızdan kan gelmesi normaldir, fakat ilerleyen günlerde kanama devam eder veya şiddetlenirse vakit kaybetmeden operasyonu yapan hekimle temasa geçmek gerekir, çok nadiren kanama kontrolü için yeni bir operasyon gerekir. Operasyon sonrası beslenme tarzı komplikasyonları azaltmada oldukça önemlidir. Kesici ve sert besinler asla alınmamalıdır, genellikle sıvı ve yarı sıvı ağırlıklı beslenmek gerekir. Sonuç olarak bademcik ve geniz eti operasyonları sık uygulanan, tecrübeli ekiplerle oldukça sorunsuz ve yüz güldürücü sonuçları olan operasyonlardır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?