"Medikal Akademi" isimli yazarın arşivleri
HPA’da başarı düşük dozda düzenli tedaviyle mümkün
Astım tedavisinde ilk hedefin inflamasyon kontrolü olduğunu söyleyen Doç. Dr. Öznur Abadoğlu, “Tedaviye başlanmadan hastalık şiddeti saptanmalıdır. Tedavisinin amacı klinik kontrolü sağlamaktır. HPA tedavisinde başarı düşük dozda düzenli tedaviyle mümkündür ” dedi.
Nikotinik asidin yarattığı advers etkilere çözüm
Nikotinik asit tedavisinin HDL kolesterol düzeylerini arttırmak için ideal bir yöntem olduğunu ancak advers etkileri nedeniyle yaygın kullanılamadığını söyleyen Prof. Dr. Stefan Offermanns, sorunun kökeninde yatan mekanizmayı çözdüklerini açıkladı.
Laparoskopik cerrahi jinekolojik operasyonlarda daha mı avantajlı?
Endometrium kanserlerinin standart olarak açık cerrahi ile tedavi edildiğini belirten Prof. Dr. Gürkan Arıkan, “Karın üzerinde büyük bir kesi yapılarak uygulanan bu operasyonların laparoskopiyle yapılması durumunda hasta açısından önemli avantajlar sağlanabilir” dedi.
ROCKET AF Çalışması Rivaroksaban’ın, Varfarine eşdeğer olduğunu gösterdi
Bayer tarafından yapılan açıklamaya göre ROCKET AF Çalışmasının verileri rivaroksabanın varfarine olan üstünlüğünü gösteriyor. Rivaroksaban, varfarine kıyasla anlamlı şekilde daha düşük intrakranial kanamaya yol açtığı ve klinik olarak kanama oranlarının benzer olduğu belirtildi.
AKS’de trombolitik tedavi en az girişimsel tedavi kadar başarılı
Akut koroner hastalarda ilk iki saatte yapılan trombolitik tedavinin en az girişimsel tedavi kadar başarılı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mustafa Akın, “Hastaya ulaşan ekibin girişimsel ya da trombolik tedavi seçimini doğru yapması durumunda mortalite %20 azalmaktadır” dedi.
Hidrosefali tedavisinde antibiyotikli şantlar riskleri azaltıyor!
Hidrosefali tedavisinde en önemli sorun şant implantlarından sonra görülen enfeksiyonlardır. Yeni antibiyotikli şantlar bu sorunu önemli oranda çözüyor.
Kronik böbrek hastalığı epidemi aşamasına yaklaştı
Türkiye’de erişkinlerin % 15’sinin çeşitli evrelerde kronik böbrek hastası olduğunu ve hastalığının epidemi haline geldiğini söyleyen Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, “Giderek artan sıklığı ve yüksek tedavi maliyeti nedeniyle çok önemli bir sorunla karşı karşıyayız” dedi.
FDA’dan Boceprevir için öncelikli inceleme kararı
MSD’in araştırma aşamasındaki oral hepatit C proteaz inhibitörü olan Boceprevir, FDA tarafından öncelikli incelemeye ve EMA tarafından hızlandırılmış değerlendirmeye alındı. MSD, Boceprevir için hem FDA, hem de EMA’nın hızlandırılmış inceleme yapacağını duyurdu.
Kanseri ilacı Afinitor Türkiye’de de ruhsat aldı
Novartis İlaç tarafından üretilen Afinitor; hedefe yönelik tedavinin başarısız olduğu ileri evre böbrek kanseri hastalarında yararlı olduğu kanıtlanan ilk ve tek tedavi olarak Türkiye’de ruhsat aldı. Afinitor; progresyon ve ölüm riskinde de plaseboya göre %67 azalma sağlıyor.
Kardiyoloji asistanları zorluklara rağmen mesleklerine çok düşkün
‘Türkiye Kardiyoloji Asistanlık Değerlendirme Anketi’ adıyla kardiyoloji asistanlarınca yapılan çok merkezli bir poster çalışmasına göre kardiyoloji uzmanlık eğitimi alan asistanlar ağır şartlar ve zorluklara rağmen mesleklerine çok düşkün.
Verem mikrobuyla mesane kanseri tedavisi
Mesane kanseri tedavisinde verem mikrobu ile yapılan kürün etkili sonuçlar verebildiğini söyleyen Doç. Dr. Hakan Özveri, “Bu tedavide mesane içine serum fizyolojik ile zayıflatılmış verem mikrobu veriliyor. 6 hafta süren tedavi bazı türlerde çok etkili olabiliyor” dedi.
Kızamık virüsü, kanserle savaşta devrim yaratabilir
Kızamık virüsünün hücreleri işgal ettiğinin keşfiyle kansere karşı silaha dönüştürülmesinde sona yaklaşıldı. Aralarında Türk bilim insanı Dr. Numan Oezguen’inde bulunduğu uzmanlarının çalışmasına göre modifiye edilmiş kızamık virüsleri tümör hücrelerine karşı savaşabiliyor.
Gebelikte down sendromuna karşı yeni bir DNA testi
Yeni geliştirilen bir genetik testin, gebelikte invaziv işlemleri %98 oranında azalttığı belirtildi. DNA teknolojisinin kullanıldığı test sayesinde, anne kanındaki genetik bileşikler analiz edilebiliyor ve amniyosenteze gerek kalmadan Down sendromu riski saptanabiliyor.
Aile hekimleri gastroenterolojide önemli bir görev üstlenebilir
Birinci basamakta karşılaşılan sorunların başında gastrointestinal sistem rahatsızlıkları geldiğini söyleyen Doç. Dr. Reşat Dabak, “Aile hekimleri bu gruptaki hastalıkların takip ve tedavisinde etkin bir işlev üstlenebilirler. Bu, sağlık sistemini de rahatlatır” dedi.
HRG’nin tümör yayılımını yavaşlattığı gösterildi
Kanserli dokuların çoğu, tümörün büyümesini tetikleyen inflamatuvar hücreler tarafından istila edilir. Araştırmacılar, vücutta doğal olarak bulunan HRG adlı proteinin, spesifik immün hücrelerini aktive ederek, tümörün büyümesini ve metastazı inhibe ettiğini saptadı.
Kan testiyle Alzheimer teşhisi mümkün hale geliyor
Alzheimer hastalığına özgü immün molekülleri kan testi ile tespit edebilecek yeni bir teknoloji geliştirildi. Bu yeni yöntemle pek çok hastalık IgG antikor testiyle tespit edilebiliyor. Prof. Dr. Thomas Kodadek yürüttüğü çalışma, Cell dergisinde yayımlandı.
Kalp krizine karşı yeni bir uyarı belirteci keşfedildi
Connecticut Üniversitesi araştırmacıları, kan dolaşımındaki bir proteinin kalp krizinin öngördürücüsü olabileceğini saptadılar. Dr. Bruce Liang’ın liderliğinde yapılan çalışmada, kalp krizi geçiren hastaların kanında Caspase-3 p17 adlı bir protein düzeyinde artış gözlendi.
Karaciğer yağlanması önemli bir inme göstergesi
Karaciğer yağlanması olan hastaların, sağlıklı kişilere kıyasla, üç kat daha fazla inme riski altında olduğu tespit edildi. Epidemiology dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, alkolik olmayan karaciğer yağlanması hastalığı ve inme arasında sıkı ilişki bulunuyor.
Alzheimer tedavisinde köklü değişim
Alzheimer’da sinaps dejenerasyonunun altında başka bir sorun yattığı ve milyonları etkileyen hastalığın tedavisinde etkili ilaçların geliştirildiği açıkladı. Bu, Alzheimer hastalığında plaklar oluşmadan önce, sinapsların nasıl eksildiğini açıklayan ilk moleküler çalışma.
Kızamık virüsünün yarattığı hayati riskler bilinenden fazla
Türkiye genelinde 5.323 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen ‘Migren Epidemiyoloji Çalışması’ sonuçları açıklandı: “Araştırma sonucunda her dört kadından birinde migren görüldüğü saptandı. Her üç kadına karşılık sadece bir erkekte migrene rastlanıyor.”