Atogepant İle Migren Tedavisinde Yeni Bir Dönem Başlayabilir

Yazan Psk. Dr. Derya Gündoğdu

26 Aralık 2024 | 5 Ocak 2025 | Kategori: Psikiyatri / Nöroloji, Üye Yazıları Print

Migren, dünya genelinde milyonlarca insanın yaşam kalitesini düşüren, şiddetli baş ağrılarına neden olarak günlük hayatı kısıtlayan bir rahatsızlık. Geleneksel tedavi yöntemlerinin etkisini göstermesi haftalar alırken, yeni bir ilaç olan atogepant, bu süreci önemli ölçüde kısaltmayı vaat ediyor. Neurology dergisinde yeni yayımlanan bir çalışmaya göre, atogepant ile tedavi hem epizodik hem de kronik migren hastalarında migren günlerini azalttıyor ve kısa süre içinde etki edebiliyor. Uzmanlar ağız yoluyla alınan uygulanan bu yeni tedavi seçeneğinin migren hastalarının yaşam kalitesini önemli ölcüde arttırabileceğini belirtiyor.

Çalışmanın Detayları

Atogepant kalsitonin genine bağlı peptit (CGRP) reseptör antagonistleri grubunda yer alan yeni bir ilaç. ADVANCE çalışmada, bu ilacın etkinliği ve güvenliği üç farklı denemede değerlendiriliyor. Katılımcılar arasında hem epizodik migren (ayda 4-14 migren günü) hem de kronik migren (ayda en az 15 baş ağrısı günü) hastaları yer aldı. Çalışmada epizodik migreni olan 222 kişi ilacı alırken 214 kişi de plasebo kullandı; ELEVATE Çalışmasında ise önceki oral önleyici tedavilere iyi yanıt vermeyen epizodik migren hastalarından 151 kişi ilaç, 154 kişi plasebo aldı; PROGRESS Çalışmasında ise kronik migreni olan 256 kişi ilaç, 246 kişi plasebo kullandı.

Migren nedir? Neden olur? Migrenin belirtileri ve tedavisi

Verilerin Değerlendirilmesi

İlk gün verilerine göre migren yaşayanların oranı ADVANCE Çalışmasında ilacı kullananlarda %12, plasebo grubunda %25; ELEVATE Çalışmasında ilacı kullananlarda %15, plasebo grubunda %26; PROGRESS Çalışmasında ise ilacı kullananlarda %51, plasebo grubunda %61 olarak belirlendi. Araştırmacılar, diğer faktörleri dikkate aldıklarında, ilacı kullananların migren yaşama olasılıklarının sırasıyla %61, %47 ve %37 daha düşük olduğunu ortaya koydu.

Yaşam Kalitesinde İyileşme

Çalışma verilerine göre, Atogepant, migren kaynaklı aktivitelerdeki kısıtlanmayı ve genel yaşam kalitesini de olumlu yönde etkiledi. İlaç sadece fiziksel semptomları değil, aynı zamanda hastaların günlük yaşamlarını da iyileştiriyor.

Gelecekteki Tedaviler İçin Umut Veriyor

Çalışmayı yöneten Dr. Richard B. Lipton, migrenin genç kadınlar arasında en yaygın sağlık sorunlarında birisi olduğunu ve bu hastalığın kişisel ilişkiler, kariyer ve finansal durum üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu belirtti. Atogepant gibi hızlı ve etkili bir migren tedavisinin bu konuda kritik bir ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Bıçakçı: Migren, dünyada engellilik nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor

Çalışmada katılımcıların büyük çoğunluğunun kadın olduğu belirten Dr. Lipton, sonuçların tüm popülasyona genellenemeyeceğini ama elde edilen verilerin çok ümit verici olduğunu ve bu nedenle daha kapsalı çalışmalara ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Araştırmanın Özeti

Migren tedavisinde kullanılan yeni bir ilaç olan atogepant, migren ataklarını önlemede hızlı ve etkili bir seçenek sunuyor. Neurology dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, atogepant, hem epizodik hem de kronik migren hastalarında migren günlerini azaltarak yaşam kalitesini artırıyor. İlaç, kalsitonin genine bağlı peptit (CGRP) reseptör antagonistleri grubunda yer alıyor ve etkisini bir gün gibi kısa bir sürede göstermesiyle dikkat çekiyor. Araştırma, üç farklı klinik denemeden elde edilen verileri analiz ederek, ilacın migren sıklığını azalttığını ve migrenin günlük yaşam üzerindeki olumsuz etkilerini hafiflettiğini ortaya koyuyor.

Migren tedavisi: Migrene iyi gelen öneriler ve doğal yöntemler

Atogepant, özellikle haftada bir veya daha fazla migren günü yaşayan hastalarda etkili oldu ve migren kaynaklı aktivitelerin kısıtlanmasını önemli ölçüde azalttı. İlacın, mevcut tedavilerle kıyaslandığında yan etkilerinin daha az olduğu ve kullanımının daha kolay olduğu belirtiliyor. Araştırmacılar, bu hızlı etkili tedavinin migren hastaları için umut verici bir seçenek olabileceğini ifade ediyor. Ancak, araştırmanın sınırlı bir katılımcı grubunda gerçekleştirildiği ve daha fazla çalışma ile desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor.