Asperger sendromu, otizm spektrum bozukluğu grubundaki nöro-gelişimsel sorunlardan en hafif olanıdır. Beyindeki anomalilerden kaynaklanır ama bu değişikliklere neyin sebep olduğu tam bilinmemektedir. Genetik faktörlerin ve çevresel toksinlerin sendromun gelişiminde etkili olduğu sanılmaktadır. En tipik belirtileri sosyal etkileşimde zorluklar, tek bir nesne veya konuya saplantılı ilgi, sakar-koordine olmayan motor hareketler ve tekrarlanan rutinlerdir. Asperger sendromunun tedavisi yoktur ancak erken teşhis ve müdahale bir çocuğun sosyal bağlantılar kurmasına, iş-meslek sahibi olmasına yardımcı olabilir. Asperger sendromu olan kişiler genellikle normal zekâya (hatta yüksek IQ’ye) sahiptirler.
İçindekiler
Asperger sendromu (AS) otizm spektrum bozuklukları (ASD) olarak bilinen bir grup nörogelişimsel bozukluktan (çocuklukta başlayan beyin gelişimi sorunları) biridir ve spektrumun ılımlı ucunda kabul edilir. Adını bu bozukluğu 1944’de otizmden bağımsız olarak tanımlayan Avusturyalı çocuk doktoru Dr. Hans Asperger’den almaktadır. Erkek çocuklarda kızlardan 5 kat daha sık görülen bu durum özellikle sosyal etkileşimi olumsuz yönde etkilemektedir.
Beyindeki değişiklikler Asperger sendromu semptomlarının çoğundan sorumludur. Ancak bilim insanları bu değişikliklere neyin sebep olduğunu tam belirleyememektedir. Genetik faktörlerin ve kimyasallar veya virüsler gibi çevresel toksinlere maruz kalmanın hastalığın gelişimine potansiyel katkı sağladığı düşünülmektedir. Öte yandan bu bozukluğun gelişiminde kızamık vb. aşıların hiçbir etkisi bulunmadığı kanıtlanmıştır.
Otizm nedir? Neden olur? Otizmin tipik belirtileri nelerdir?
Bu belirtilerden özellikle sosyal-davranışsal belirtiler bebeklikte başlayabilir ancak bu farklılıkların tanımlanması zordur ve anormal olarak algılanmayabilir veya başka bir durumla bağlantılı olduğu düşünülebilir. Bu nedenle Asperger sendromu vakaları genellikle 4-11 yaş aralığında saptanabilir. Asperger sendromuna dikkat eksikliği ve hiperaktivite, anksiyete, depresyon, yıkıcı davranış bozuklukları ya da diğer ruh hali bozuklukları gibi bazı psikiyatrik sorunlar eşlik edebilir.
Otizm belirtileri! Otizmin teşhisinde 10 temel belirti yeniden tanımlandı!
Asperger sendromu, doğuştan gelen veya yaşamın ilk 3-4 yılında ortaya çıkan karmaşık nörogelişimsel bozuklukları ifade eden otizm spektrum bozuklukları grubunun (ASD) en ılımlı ucu kabul edilir. Bir başka deyişle klasik otizmin en hafif formudur. Diğer ASD’ler;
Asperger sendromu kendi içinde ayrıca sınıflandırılmaz, sadece sendroma eşlik edebilen psikyatrik soruna bağlı olarak çocuğun günlük hayatına daha çok ya da daha az yansıyabilir. Asperger sendromu 2003 yılında otizmin türlerinden biri olarak kabul edilip otizm spektrum bozukluklarından biri olarak tanımlanmıştır.
Genellikle 4-11 yaşlarında belirginleşen Asperger sendromunu doğrudan tespit edebilecek bir test yoktur. Duruma göre bu bozuklukla benzer belirtilere sahip fiziksel rahatsızlıkları araştırmak için öncelikle kan testleri ve röntgen çekimleri yapılabilir. Eğer fiziksel bir sorun söz konusu değilse çocuk, psikyatrist ve-veya psikolog gibi çocuk gelişim bozukluklarında uzman kişilere yönlendirilebilir.
Uzmanlar öncelikle ebeveynlerin ve çocuk okula gidiyorsa öğretmenlerin gözlemlerini öğrenmek isteyebilir. Bu nedenle sağlıklı veri aktarımı için bu gözlemlerin not alınması son derece önemlidir. Uzmanlar veriler doğrultusunda çocuğu farklı ortamlarda gözlemleyip değerlendirme testleri yapabilir. Bu testlerde çocuğun;
Asperger sendromu teşhisine yönelik özel testler olmadığından ve kişiden kişiye ve her yaş döneminde farklılık gösterebildiğinden tanı koymak zordur. Hatta yanlış (örneğin sadece dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi) tanıda bulunma riski vardır. Böyle bir olasılığı ortadan kaldırmak ve tanıyı kesinleştirmek için çocuğun farklı uzmanlarca tekrar değerlendirilmesi gerekebilir.
Bazen insanlar yetişkin olana kadar Asperger sendromuna sahip olduğu anlaşılamayabilir. Üstelik yetişkinlerde teşhis koymak daha da zordur. Bu nedenle Asperger sendromuna dair belirtiler ciddiye alınmalı, durumu kabullenmeyip görmezden gelerek erken teşhis imkanı engellenmemelidir. Unutulmamalıdır erken müdahale büyük önem kazandığından erken teşhisle büyük bir ilerleme sağlanabilir.
Asperger sendorumunun tedavisi yoktur ve hayat boyu devam eder. Sendromun semptomlarını iyileştirmeye yönelik birçok terapi uygulanabilir. Çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına uygun davranışsal ve eğitimsel müdahale türleri seçilir. Özellikle aspergerli çocuğun sorunlu olduğu sahalarda çalışılır. Bu nedenle bu yöntemlerin hepsi uygulanmayabilir. Her terapinin uzmanı da farklıdır. Başlıca terapiler şunlardır:
Bu tedavilere ne kadar erken başlanırsa etkisi o kadar yüksek olacaktır. Asperger sendromunu kimliğinin bir parçası kabul ederek mesleki başarılara imza atan birçok birey vardır.
Asperger sendromunda psikiyatrik ilaçlar genellikle sorunlu davranışları (semptomları) tedavi etmek için kullanılır. Bu ilaçların bazıları şunlardır:
Endişe, depresyon ve dikkat eksikliğine yönelik ilaçlar da reçete edilebilir.
Otizm tedavisinde çok önemli gelişme: Tarihte ilk kez bir ilaç başarılı oldu
Aspergerli çocuklara uygulanan terapilerin devamlılığı ve tutarlılığı için anne-babalara eğitim almaları önerilir. Ebeveynlere genellikle terapi de sağlanır. Ebeveyn eğitimi, Asperger sendromlu bir çocuğun yetiştirilmesindeki zorluklarla başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
Asperger sendromlu çocuklar okulun ilk dönemlerinde uygulanan ezber tekniğinde son derece başarılı olabilirler. Yaş arttıkça değişen eğitim seviyesine uyumlanmada; okuduklarını anlayıp ödev yapmada zorluk yaşayabilirler. Bu tarz çocuklara yönelik devlet veya özel eğitim kurumları vardır. Ancak bazı durumlar dışında özel eğitim desteği şart değildir. Aspergerli çocuklar öğretmen-terapist ve ebeveyn işbirliğiyle çocuklarını normal okullarda okutabilirler.
Günümüzde bu alanda uzman psikyatrist-psikologların çoğu asperger sendromunun kendine özgü armağanlarını ve olumlu yönlerini vurgulamaktadır. Farklı bir düşünce biçimini temsil ettiği düşünülür. Asperger sendromlu kişilerin olumlu özellikleri birçok meslek için faydalı olarak tanımlanmıştır ve şunları içerir:
Aspergerli bir mühendis, yazar ve profesör olan Dr. Temple Grandin, sendromunun semptomlarını avantaja dönüştürebilenlere somut bir örnektir. Hayatı ve hikâyesi 2010’da ilk kez yayınlanan bir filmde gösterilmiştir.
Etkili bir yardımla aspergerli çocuklar semptomlarıyla baş etmeyi öğrenebilirler ancak yine de sosyal durumları ve kişisel ilişkileri zor bulabilirler. Aspergerli yetişkinlerin çoğu, bağımsız bir yaşam sürdürmek için teşvik ve ahlaki desteğe ihtiyaç duymaya devam etmelerine rağmen genel işlerde başarılı bir şekilde çalışabilmekte ve çoğu bağımsız yaşayabilmektedir.
Asperger sendromu ile otizm arasında çok önemli farklılıklar bulunur.
Tipik olarak güçlü sözel dil becerileri ve entelektüel yetenek, Asperger sendromunu diğer otizm biçimlerinden ayırt eder.
Asperger sendromlu çocukların zekâ düzeyi normaldir hatta çoğu vakada IQ seviyesinin yüksek olduğu gözlenmiştir. Ayrıca müzik ve görsel hafıza gibi üstün yeteneklere sahip olabilirler. Örneğin Mozart, Albert Einstein, Benjamin Franklin gibi birçok tarihsel figürün Asperger sendromu olabileceği öne sürülmüştür.
Saplantılı ilgi alanları ve belirli konulardaki detaylı bilgileri nedeniyle asperger sendromlu çocuklara “küçük profesörler” denilir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?