Aşk acısı tedavi edilebilir? Ayrılıkları hasarsız yaşamak mümkün mü?

22 Ağustos 2016 | Kategori: Medyada Sağlık Haberleri, Ruhsal Sağlık Print

235 Paylaşım

Her aşk güzel başlar ama bir süre sonra işler hayal edilen şekilde gitmez ve adeta peri masalı gibi başlayan ilişki zamanla ve çeşitli nedenlerle darbe alır. Ve bu darbelere yenilen aşklar ardında genellikle büyük bir duygusal enkaz bırakır. Psikolog Mert Koçak’a göre, bu yıkım sonucunda oluşan enkazdan kurtulmak, yani aşk acısını tedavi etmek mümkün. Aşkı kimileri sevgi olarak adlandırıyor, kimileri tutku, kimileri ise bağlılık. Psikolog, Aşk ve İlişki Terapisti Mert Koçak’ın tanımı ise, “Aşkı herkes bir duygu sanır ama aşk bir duygu değildir. Tüm duyguların birleşiminden oluşan bir bütündür” şeklinde.

“Aşka ömrü biçen insanlardır” diyen Koçak’a göre, sevgi ve saygının yerini ilgisizlik ve iletişimsizlik aldığında kötü duygular beslenmeye başlıyor, bu da aşkın ömrünü azaltıyor.

AŞK NEDEN BİTER?
Aşkın, sevmenin, sevilmenin insan hayatında en az ekmek ve su kadar gerekli olduğunu belirten Koçak, aşkı acısı yaşamamak için öncelikle aşkı yıpratan nedenleri iyi bilmek gerektiğini söylüyor. Koçak’a göre, çiftler birbirlerine duydukları sevgiyi aşıp olumsuz duygular beslemeye başladıkları anda, ilişkide ilk tehlike çanları çalmaya başlıyor.

Aşk acısı veya kırık bir kalp, tıbbi açıdan ölümcül riskler yaratabilir mi?

Psikolog Koçak, ilişkileri çürüten ve kopma noktasına getiren nedenleri şöyle sıralıyor:

• Çiftler arasında yavaş yavaş kaybolan saygı,
• İki tarafın da birbirlerine karşı geliştirdikleri güvensizlik duygusu,
• Tartışmalar esnasında çiftlerin birbirlerine karşı kullandıkları koruma kalkanları,
• Çiftlerin birbirlerini önemsememesi,
• Konuşmalar esnasında çiftlerin birbirlerini dikkatli ve özenli bir şekilde dinlememesi.

“SEN DAHA İYİLERİNE LAYIKSIN” DEMEYE BAŞLAMIŞSA DİKKAT!
Aşkı bitirme kararının; başka biri ile flört, sıkılma ya da ilişkiden
memnuniyetsizlik gibi nedenlerle alındığını söyleyen Koçak’ın bu konudaki görüşleri ise şu şekilde:

“Partnerler ilişkilerinden sıkıldıkları ya da flört edecekleri başka bir kişiye karşı duygu beslemeye başladıkları veya memnun olmadıkları ilişkilerini bitirmek istedikleri zaman ilişkilerini bitirmek için ellerinden geleni yaparak her yolu denemeye çalışırlar. Bu davranışlar belirmeye başladığında ilişki tehlikededir demektir. Taraflardan biri ilişkiyi bitirmeyi kafasına koymuşsa her yolu dener ve şu davranışlarda bulunur:

• Kişi partnerine az zaman ayırmaya başlar.
• Bir takım bahaneler üretir.
• Küçük bir sorunu bile büyük ve alevli bir tartışma haline getirir.
• Yavaş yavaş partnerine karşı hissizleşmeye başlar.
• O en sevdiği kişiyi birden önemsememeye başlar.
• Günümüzde çok sık duyduğumuz “sen benden daha iyilerine layıksın” gibi klasik cümleler kurar.
• Partnerine karşı aşırı saygısız tavırlar sergiler.
• Sözel ya da fiziksel şiddet uygular.

Aşk acısı gerçekten ölüme sebep olur mu?

Tüm bu nedenlerin altında çoğu zaman üçüncü bir kişinin varlığı yatar. Aldatmalardan dolayı biten ilişkilerin oranı fazla olsa da saygısızlık, iletişimsizlik ve şiddetten ötürü biten ilişki oranı da bir o kadar fazladır.”

İLİŞKİ BİTTİKTEN SONRA GERİYE RUHSAL BİR ENKAZ KALIYOR
Biten ilişkilerin, özellikle terk edilen tarafta ciddi ve kalıcı ruhsal travmalara neden olduğuna vurgu yapan Koçak, “Biten bir ilişkiden geriye kalan ruhsal enkaz, kişide ömür boyu sürecek bir zarara neden olabilir. Bu yüzden biten ilişkinin ardından bireyler kesinlikle yoğun bir şekilde konunun uzmanından psikolojik destek almalıdırlar. Bu durumdan psikolojik destekle kurtulmak mümkün ancak ne kadar geç kalınırsa tedavi olma şansı da o kadar azalır. Bu nedenle bitmiş ilişkiden çıkan ya da çıkamayan her birey hızlı bir şekilde psikolojik destek almalıdır” diyor.