Terlemeyi normal ve aşırı terleme olarak iki başlık altında ele almak gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Altan Kır, şu bilgileri paylaştı: “Normal bir yetişkinde, yaklaşık 2 ila 4 milyon tane ter bezi bulunur ve bunlardan günde ortalama 500 cc civarında ter salınır. Bu salgının temel fonksiyonu vücut ısısının kontrol altında tutulmasıdır. Hava sıcaklığı veya egzersiz gibi nedenlerle vücut ısısında artış olduğunda, salınan terin bir kısmı vücuttan buharlaşarak uzaklaşır ve bu sayede soğutma sağlar. Stresli durumlarda da ter bezleri uyarılır ve vücut ısısında bir artış olmadan terleme artabilir.”
Terlemenin günlük hayatı etkileyecek kadar aşırı olması durumuna insanların yüzde 1’inde rastlandığını belirten Doç. Dr. Altan Kır, “Aşırı terleme;genelde el, koltuk altı, yüz ve ayak gibi bir veya birkaç bölgede görülür. Hormon veya metabolizma bozuklukları, enfeksiyonel hastalıklar, psikiyatrik bozukluklar, bazı ilaçların yan etkileri veya aşırı kilo gibi nedenler aşırı terlemeye sebep olabilir. Bu durumda mutlaka altta yatan sorunun tedavisi gereklidir. Terlemeyi önleyici kozmetik ürünler ise terle atılan toksinlerin uzaklaştırılmasını engellediği gibi, ter bezlerinin ağızlarının kapanmasına ve iltihaplanmalarına neden olabilir” diyor.
Aşırı terleme sorunu, lıposuctıon ile 30 dakikada sonlandırılıyor
Aşırı terlemenin kişinin sosyal, fiziksel ve mesleki yaşamında da çok önemli problemlere yol açabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Kır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Romantik ilişkiler, iş verimi, eğitim ve kariyer seçimi, ruhsal sağlığı ve yaşam kalitesi aşırı terleme nedeniyle olumsuz etkilenebilir. Örneğin, elleri fazla terleyen kişiler sosyal çekingenlik yüzünden el temasından ve tokalaşmaktan kaçınabilir. Buda iş yaşantısını olumsuz etkileyebilir. Hasta terleyeceği endişesine kapıldığı zaman, terlemesine neden olan uyarılar artarak terlemeyi daha da artırabilir ve hastayı bir kısır döngüye sokabilir”
Botoks nedir? Neden ve nasıl yapılır? Botox tehlikeli midir?
Aşırı terlemeden şikayetçi kişiler için birçok farklı tedavi yöntemi olduğunu belirten Doç. Dr. Altan Kır, terleme tedavisinde cerrahi ve cerrahi dışı metotların kullanılabileceğini söylüyor. Uzman desteğiyle ilk önce ağızdan alınan sistemik ilaçlar, haricen sürülen kremler ve losyonlar, botoks injeksiyonları veya iyontoforez gibi metodlar denenmesi gerektiğine dikkat çeken Kır, istenilen sonuçların elde edilemediği durumlarda son olarak cerrahi yöntemlere başvurulması gerektiğini vurguluyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?