Gün içinde 15-16 defa idrara çıkan hastalar, geceleri de sık sık tuvalet için uyanırlar. Bu sebeple günlük faaliyetleri kısıtlanan hastaları bekleyen tehlikelerden biri de böbrek kaybıdır. İlaç tedavisi seçeneklerine eklenen Botulinum Toksin A uygulaması da idrara çıkma sıklığını azaltmaktadır.
Geceleri tuvalete çıkmanın pek çok önemli hastalık için bir belirti olabileceğini söyleyen Doç. Dr. Şimşir, “bunlardan belli başlılarının kalp yetmezliği, toplardamarların yetersiz çalışması ve yetmezliği, albümin düşüklüğü ve şeker hastalığının olabileceğini” belirtti.
Gece ve gündüz sık idrara çıkmanın uzun dönemde böbrek yetmezliğine yol açabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Şimşir, “Mesanedeki yüksek basınç bir süre sonra üretir ve böbrekleri etkileyerek bu bölgede genişlemelere ve böbrek hasarlanmalarına sebep olabilir. Öyle ki tedavisi mümkün olan bu hastalık yüzünden hastalar böbreklerini kaybedip diyalize bağımlı hale dahi gelebilme riski ile karşı karşıya kalmaktadırlar” diye konuştu.
Nörolojik hastalıkların aşırı aktif mesaneye bağlı böbrek kaybı riski altında olduğunu belirten Doç. Dr. Adnan Şimşir, özellikle felç, bunama, Alzheimer, Parkinson, Multipl Skleroz (MS), ALS ve omurilik yaralanması geçirmiş hastaların da risk grubunda yer aldığını söyledi. Doç. Dr. Şimşir, “İdrara çıkma eylemi, merkezi sinir sisteminin kontrolü altındadır. Buralardaki en küçük hasarlanma neticesinde idrarla ilgili problemlerin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bu hastaların diyalize kadar giden sağlık problemi yaşamamaları için en az 6 ayda bir ürolojik muayeneden geçirilmeleri gereklidir” dedi. Doç. Dr. Şimşir, aşırı aktif mesane hastalarının idrar problemi yaşamamak için su ve benzeri sıvıları tüketmekten kaçındıklarını da hatırlatarak, bu durumun da böbreğin fonksiyonunun bozulmasına yol açtığını bildirdi. Doç. Dr. Şimşir aşırı aktif mesane hastalarının sık sık böğür ağrısı şikayetinde bulunmaları durumunda mutlaka bir böbrek muayenesinden geçmeleri gerektiğini vurguladı.
Aşırı aktif mesanenin tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri, çeşitli egzersizler ve çoğunluğu ağızdan kullanılan ilaç tedavileri gibi yöntemler uygulandığını belirten Şimşir, “böbrek hasarı başlamış veya potansiyel olarak risk altındaki aşırı aktif mesane hastalarında Botulinum Toksin A uygulaması en uygun tedavi seçeneğidir. Mesane kası içinde kısa süren bir işlemle verilen bu tedavi yöntemi neticesinde gelişen sosyal dışlanmayı önlediği gibi, pek çok aşırı aktif mesane hastasında gelişmesi muhtemel olan böbrek hasarını engellemekte ve hastaları diyalize bağımlı olma gerekliliğinden korumaktadır” dedi. Doç. Dr. Şimşir, “Aşağıdaki soruların en az birine “evet” cevabını veriyorsanız aşırı aktif mesane hastalığı için bir üroloji uzmanına başvurmak gerekir” dedi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?