HPV aşıları yeterince etkili ve maliyet etkin mi?
HPV virüsünün neden olduğu rahim ağzı kanserine karşı koruyucu önlemler ve yeni tedavi alternatifleri hakkında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ve MSD Global Ergen Aşı Ekibi Medikal Direktörü Dr. Gonzalo Enrıque Amaya Perez ile kapsamlı bir söyleşi yaptık.
Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ve Dr. Gonzalo Enrıque Amaya Perez, Servikal kanserlerin meme kanserinden sonra kadınlarda en sık görülen ikinci kanser türü olduğu belirtirken diğer kanser türlerinden farklı olarak bu alanda HPV aşısı ile etkili koruyucu çözümler olduğunu belirtiler. Uzmanlar, HPV aşısı ile ilgili en çok tartışılan konunun maliyet olduğunu belirtirken dünya genelinde yapılan tüm bilimsel çalışmaların HPV aşısının etkili ve maliyet etkin olduğunu gösterdiğine işaret ettiler.
Günümüzde HPV ile ilgili yaşanan temel sorunlar nelerdir?
Prof. Dr. Ceyhan: Dünyada yapılan bilimsel çalışmalara göre; servikal kanserin %99.9’u HPV’ye bağlı olarak gelişmektedir. Servikal kanserler meme kanserinden sonra kadınlarda en sık görülen ikinci kanser türüdür ama Türkiye’de, ülke genelini yansıtan bir çalışma henüz yok. Yapılmış lokal çalışmalar var ve bunlarda 6 ile 10. sıralar arasında olduğu söyleniyor.
Servikal kanserler Türkiye’de diğer ülkelere göre daha az mı görülüyor?
Prof. Dr. Ceyhan: Türkiye’de dini inançlar, kültürel yapı, tek eşlilik gibi nedenler dolayısıyla daha az görüldüğü ileri sürülüyor. Fakat bizim yaptığımız çalışmalarda HPV sıklığında görülen tipler Avrupa ülkelerinden ya da Amerika Birleşik Devletleri’nden farklı değildi. Fakat 6. ya da 10. sırada bile olsanız, servikal kanserler diğer kadın kanserlerine göre daha ölümcüldür. Bu hastaların %50’si 5 yıl içinde ölüyor. Bu verilerle yapılan hesaplamalara göre, Türkiye’de her yıl 1500 servikal kanser vakası olduğu ve 750 civarında da ölüm olduğu tahmin ediliyor. HPV aşısı yapmak, tüm bu ölümleri bir kenara bıraksak bile ekonomik açıdan bakıldığında maliyet etkindir. Diğer hastalıklarla kıyaslarsanız, Türkiye’nin henüz aşı programına girmemiş ama aşısı mevcut hastalıklar arasında meningokok ve rota virüs ve bir de HPV var. HPV aşısı diğerlerine göre, daha maliyet-etkin görünüyor. Buradaki problem, siz aşıyı bugün yaptığınız zaman onun sonuçlarını 7-8 yıl sonra görüyorsunuz.
HPV virüsü rahim ağzı kanseri dışında ne tür sorunlara yol açıyor?
Prof. Dr. Ceyhan: Birçok başka hastalıkta da görülüyor ve genellikle hücrenin genine giriyor. Bundan sonra hücrede aşırı çoğalma özelliği oluşturuyor. Dolayısıyla daha çok halk arasında bilinen anlamıyla siğil dediğimiz, kondülan dediğimiz büyümüş, çoğalmış bir yapı oluşuyor. Hücrelerin diğer özelliklerini değiştirdiğinde ise ortaya kanser çıkıyor. Kadınlarda genital siğiller, erkeklerde anüs kanserleri, penis kanserleri ve çocuklarda özellikle ilk iki yaşta annedeki doğum kanalından virüsün bulaşması sonucu ses tellerinde papillomatozis dediğimiz siğillerle seyreden ve çocuğun ölümüne yol açabilen önemli sorunlar yaratabiliyor. HPV’nin 16 ile 18 dediğimiz tipleri ise kadınlarda servikal kanseri, rahim ağzı kanserine neden oluyor.
Dr. Amaya Perez: Erkeklerdeki penis kanseri, kadınlardaki servikal kanser gibi pap-smear testiyle takip edilebilen bir şey değil. O yüzden rakamları tam bilmiyoruz ama Danimarka’da son yıllarda kanser öncesi lezyonların giderek arttığı saptanmış. Çünkü prekanserozis dediğimiz durum önce küçük bir yaralarla başlıyor, doku değişiklikleri oluşuyor ve giderek kansere ilerliyor. Eğer erkeklerde bir aşılama yaparsanız, toplumda dolaşım oranı bir miktar azalabilir. Yani erkekte aşılamanın temel nedeni; erkeği aşılayıp, kadınları korumak değil. Erkeği korumak ve aşılamada eşitlik yaratmak.
HPV aşısının rahim ağzı kanserinden korumadaki etkinliği nedir?
Dr. Amaya Perez: Yaklaşık %100 etkinliği var. Vajina, vulva ve rahim ağzı kanserlerinde %100 etkili. Kanser öncesi lezyonlarda anal bölgede %80 etkili. Bulaşmada %100 etkili ama hastalıktan ne kadar koruyor? 2006’dan beri kullanımda olduğu için bu kadar süreyle ilgili bilgi verebiliyoruz. Sekiz yıl bu koruyuculuğun bu düzeyde devam ettiği gösterilmiş ama bundan ötesini ancak zamanla söyleyebileceğiz. İlk çıktığından beri aşı yapılanlarda koruyuculuk hala devam ediyor. Daha uzun olup olmayacağını zaman gösterecek.
Daha önce HPV aşısı çıkmadan Hepatit B aşısı kanserden koruyucu ilk aşıdır diyorduk. Şimdi HPV aşısı çıktı, kanserden koruyan ikinci aşıdır diyoruz ama tabii Hepatit B ile karaciğer kanseri arasındaki ilişki HPV ile servikal kanser arasındaki ilişki kadar kesin değil. Başka nedenlerle de karaciğer kanseri ortaya çıkıyor ama burada neredeyse %100’lük bir kesinlik söz konusu. HPV’yi ortadan kaldırırsan, serviks kanseri ortadan kalkacak. Mesela; sigara ile akciğer kanserinin arasındaki ilişkiye göre HPV ile servikal kanser arasındaki ilişki kaç kattır? Sigara ile akciğer kanseri arasındaki ilişki katsayısı sekiz iken, HPV ile rahim ağzı kanseri arasındaki ilişki 247’dir. O kadar kesin bir ilişki söz konusudur. Mesela; sigarayı içmeyi kesersem akciğer kanseri olmam diyemezsiniz ama burada HPV’yi önlersen ben servikal kanser olmam diyebiliyorsun. Hepatit B ile HPV aşısı da rekombinant teknoloji ile elde edilmiş aşılar ve rekombinant antijenler içeriyorlar. Hepatit B’de geçen süre 25 yıl olduğu için 25 yıldır koruyucudur diyebiliyoruz. HPV’nin de en az Hepatit B kadar uzun süre koruyucu olacağını düşünüyoruz.
Prof. Dr. Ceyhan: Türkiye’deki düşüncelerden bir tanesi; ‘eğer bu aşıyı yaparsak, insanlar ben nasıl olsa aşılıyım o zaman çok eşliliğin hiçbir sakıncası yok diye düşünebilirler’ yargısıdır. Bu açıkçası doğru bir düşünce tarzı değil. Yani insan ben HPV aşısı oldum, o yüzden istediğim kişi ile birlikte olayım demez çünkü tek risk HPV değil. Mesela; Suudi Arabistan’da bu aşı uygulanıyor ve hiçbir itiraz ya da kültürel tartışma yok. Türkiye’de asıl problem bu tip sosyo-kültürel tartışmalar ya da korkular değil. Aşılamayı aile hekimleri ve çocuk hekimleri biliyor. Çünkü onların yıllardır eğitimlerinde, alışkanlıklarında aşılama var. Ama bu alanda hastalığı kadın-doğumcu görüyor. Kadın-doğumcuların da bir aşılama alışkanlığı yok. Bunu sadece HPV ile ilgili yaşamıyoruz, erişkin aşılamasında da yaşıyoruz.
Piyasada bulunan ikili ve dörtlü aşılarla ilgili bilgi verir misiniz? Bu aşılar uygulanırken neleri göz önünde bulundurmak gerekiyor? Etkileri ve güvenilirliği açısından ne gibi farkları var, bir kıyaslama yapar mısınız?
Dr. Amaya Perez: İki aşının arasındaki en büyük fark, ikili aşıda sadece HPV 16 ve 18’e karşı koruyuculuk sağlanıyor, dörtlü aşıda ise, 6, 11, 16 ve 18. tiplere karşı. 6 ve 11 daha düşük lezyonlara sebep oluyor, özellikle genital kanserlerin hemen hemen %90’ına yakını bunlardan kaynaklanıyor. 16 ve 18 ise, hem serviks kanseri yapıyor (rahim ağzı kanseri), hem vulva, hem vajen kanseri yapıyor hem de anal kanser yapıyor. Bu aşı da bunlara karşı korumuş oluyor. Diğer en büyük fark yaratan özellik ise, dörtlü aşı hem erkek, hem kadınlarda kullanılabiliyor. İkili aşı ise, sadece kadınlar için kullanılabiliyor. Diğer büyük bir fark ise, dörtlü aşıda yapılan klinik çalışmalarda hem rahim ağzı kanserine karşı, hem vulva vajinal kanserlere karşı hem anal kanserlere karşı hem de genital siğillere karşı etkinlik gösterilmişken, ikili aşıda sadece rahim ağzı kanserine karşı etkinlik gösterilmiştir.
Eğer daha geniş bir hastalığa karşı korumak istiyorsanız dörtlü aşıyı seçmeniz lazım. Çünkü ikili aşıyı seçerseniz sadece serviks kanserine karşı koruyacaksınız. Diğerinde genital siğillere, vulva vajen kanserlerine, anal kanserlere de karşı korumuş olacaksınız. 16 ve 18’in yarattığı hastalığa baktığınızda aslında iki aşı arasında çok büyük fark yok ama farkı sağlayan diğerlerine karşı olan etkinliktir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?