“Aşılama sayesinde Türkiye’de her yıl 14 binden fazla çocuğun ölümü önleniyor, dünya genelinde bu sayı 3 milyonu aşıyor. Daha etkin bir aşılama ile 4,5 milyona çocuk ölümü engellenebilir. Ailelerin bu konuda herhangi bir kararsızlığı varsa kendilerine doğru ve zamanında bilgi vererek farkındalıklarını yükseltmek ve sağlık hizmetlerine erişimi artırmak en uygun çözüm olacaktır. Ayrıca bunların yanında yasal düzenlemeler de tamamlanırsa aşı kararsızlığı ortadan kalkabilir.”
Aşılama sayesinde 1980 yılında çiçek hastalığı silindi, 2000 yılı sonrası ise kızamıktan ölümler yüzde 74 oranında azaltıldı. Ayrıca kızamık, çocuk felci, Hepatit B gibi temel aşılar için maliyetler aşı başına 1 doların altına düşürüldü. Bu hastalıkların neden olduğu can ve maliyet kayıpları ile karşılaştırıldığında aşılama gerçekten son derece maliyeti çok düşük ve koruyuculuğu çok yüksek bir uygulama. Tüm bunlara rağmen, aşı uygulamalarına karşı “doğru bilgilendirilme eksikliği ve kontrolsüz bilgiye erişimin kolaylaşması” gibi nedenlerle son yıllarda daha fazla görülen aşı kararsızlığı çocukların hayatını doğrudan tehdit ediyor.
Çocukluk çağı aşılarının yaptırılmaması kansere zemin hazırlıyor!
Türkiye’de 2011 yılında 180 çocuğun ailelerinin kararsızlık yaşayarak aşı zamanını erteleme veya yaptırmama yönünde tavır gösterdiğini, 2017 yılında aynı çocuk için tekrarlayan redler de dahil olmak üzere 23 bine kadar çıkan bu sayının toplum sağlığı için çok ciddi bir risk yarattığını dile getiren Doç. Dr. Selda Karaayvaz, aşı kararsızlığına neden olan etkenleri şöyle sıraladı:
Prof. Dr. Ceyhan uyardı: Aşı karşıtı konuşanların hepsinin çocukları aşılı
“Bu etkenleri özenle ve bir bir ortadan kaldırmayı hedef alan bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Her şeyden önce sürekli ve doğru bilgilendirme yapmak, ailelerle doğrudan ve yapıcı iletişim kurmak ve herkesin sağlık hizmetlerine düzenli erişimini sağlamak zorundayız” diyen Doç. Dr. Selda Karaayvaz, Türkiye’de aşı kampanyalarının büyük ölçüde katılımla ve başarıyla yürütülüyor olmasının önemli bir avantaj olduğuna dikkat çekti.
Doğum oranlarının Avrupa ülkelerine kıyasla yüksek olduğu ülkemizde gebelik kontrolleri sırasında bu konuda bilgilendirme yapılmasının da son derece faydalı olacağını vurgulayan Doç. Dr. Karaayvaz, “Ayrıca kadın doğum uzmanlarının gebelere önerilen grip aşısı ile birlikte anne adayının boğmaca, tetanoz ve difteri aşılanmalarını sağlamaları da çok faydalı olur. Bu aşılanmalar sadece anneyi değil doğacak olan bebeğini de koruyacaktır” dedi.
Aşılama hakkında farklı coğrafyalarda yaygın görülen “doğru bilinen yanlışlar” olduğuna işaret eden Doç. Dr. Selda Karaayvaz, ülkemizde en sık karşılaşılan yanlış inanışları da paylaştı:
Prof. Dr. Cömert: Aşı karşıtlığı çocuklarda ölümcül sepsis riskini arttırıyor
Yalnızca bebek ve çocukların değil ergen ve yetişkinlerin de uygun aşılarla aşılanmasının ve yüksek aşı kapsamı sağlanmasının bütün toplumu da hastalıklardan koruyacağının altını çizen Doç. Dr. Selda Karaayvaz, “Bu sayede gebe, yaşlı, küçük bebek ya da sağlık durumu aşı olmaya engel bireylerin korunması da sağlanabilir” dedi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?