ASCO’da immünoterapi ile ilgili yeni sunulan iki çalışmanın sonuçlarını değerlendiren Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. M. Ali Kaplan, son dönemde bağışıklık sistemi kuvvetlendirilerek, tümörün öldürülmesini amaçlayan “immüno-onkolojik tedavi”ye ağırlık verildiğinin altını çizerek, kongrede özellikle immünoterapiyle akciğer ve böbrek kanseri tedavisinde sağ kalımı uzatan çalışmaların damga vurduğunu belirtti.
İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!
Kongrede ilerlemiş KHDAK hastalarında kemoterapi ajanı olan “Dosetaksele” etken maddesine kıyasla, immünoterapi ajanı olan “Nivolumab” etken maddesini değerlendiren iki çalışmanın açıklandığını dile getiren, Doç. Dr. Kaplan, 2 yıllık genel sağ kalım verilerini içeren çalışmanın, KHDAK’nin iki alt tipi olan yassı hücreli ve yassı hücreli olmayan alt tiplerinde gerçekleştirildiğini belirtti.
Elde edilen yeni sonuçların kanserle mücadele için umut verici olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nivolumab, 2 yıllık takip sonunda her iki çalışma için de iyileşmiş genel sağ kalım göstermeye devam etmiştir. Daha önce tedavi edilmiş yassı hücreli olmayan KHDAK hastalarında yapılan birinci çalışmada, Nivolumab kullanan hastaların 2 yılın sonunda standart tedavi olan kemoterapiye göre yaklaşık iki kat daha fazla hayatta olduğu gözlenmiştir.
Daha önce tedavi edilmiş yassı hücreli KHDAK hastalarında yapılan diğer çalışmada da Nivolumab kullanan hastaların, 2 yılın sonunda hayatta kalma oranları kemoterapiye göre yaklaşık üç kat olarak gözlendi. Her iki çalışmadan elde edilen bu yeni veriler, bilimsel kanıt düzeyi en yüksek olarak kabul edilen klinik çalışma verileridir.”
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?