Meme ve yumurtalık (over) kanserlerinin en agresif türlerinden biri olan HER2-pozitif tümörler, mevcut tedavilere direnç geliştirdiğinde hastaların tedavi seçenekleri çok azalıyor. Ancak Journal for ImmunoTherapy of Cancer dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, bu kanserlere karşı bağışıklık sistemini daha etkili şekilde harekete geçirebilecek yeni bir antikor tedavisinin umut vadettiğini gösteriyor. Araştırmaya göre, IgE tipi antikorlar, HER2-pozitif kanser hücrelerini hedef alabiliyor ve bağışıklık sistemini yeniden programlayarak tümör büyümesini baskılayabiliyor. Bu yaklaşım özellikle trastuzumab ve pertuzumab gibi tedavilere yanıt vermeyen hastalar için önemli bir seçenek sunabilir.
HER2-pozitif meme ve yumurtalık kanserlerinde, trastuzumab ve pertuzumab gibi IgG temelli antikor tedavileri yaygın olarak kullanılıyor. Bu tedaviler, HER2 proteinini hedefleyerek bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine saldırmasını sağlıyor. Ancak, bazı tümörler zamanla bu tedavilere direnç geliştirerek etkisini kaybediyor. King’s College London’da yapılan bu araştırma, bağışıklık sistemini farklı bir şekilde harekete geçiren IgE sınıfı antikorların, bu dirençli tümörlere karşı daha etkili olabileceğini gösteriyor.
Yeni Keşif: Düzenli Kan Bağışı Yapan Kişilerde Kanser ve Lösemi Riski Azalabilir
King’s College London’dan Dr. Heather Bax ve ekibi, trastuzumab ve pertuzumabın IgE versiyonlarını geliştirerek bu antikorların bağışıklık sistemini nasıl aktive ettiğini inceledi. Araştırma, IgE antikorlarının tümörün bağışıklık ortamını baskılayıcı bir yapıdan bağışıklık uyarıcı hale getirdiğini gösteriyor. Çalışmada bu değişimin, bağışıklık hücrelerinin meme kanseri ile daha etkili şekilde savaşmasını sağladığı saptandı. IgE antikorlarına maruz kalan monositler, kanser hücrelerini yok eden TNF-α, IL-6 ve IL-1β gibi proinflamatuar sitokinleri salgıladı.
Trastuzumab’a dirençli HER2-pozitif tümör modellerinde, IgE tedavisi, insan bağışıklık sistemi hücreleriyle donatılmış farelerde tümör büyümesini önemli ölçüde yavaşlattı. Ayrıca, tedavi sonrası tümör içerisine daha fazla bağışıklık hücresinin girmesi sağlandı. Özellikle aktif T hücrelerinin sayısı artarken, bağışıklık baskılayıcı hücrelerin oranı azaldı. Bu bulgular, IgE bazlı tedavilerin, mevcut tedavilere dirençli HER2-pozitif kanserlerde bağışıklık sistemini yeniden programlayarak tümörlerle daha etkili bir şekilde savaşabileceğini gösterdi.
HER2-pozitif meme ve yumurtalık kanserlerinin yaklaşık %20’sini oluşturuyor ve birçok hasta zamanla mevcut HER2 hedefli ilaçlara direnç geliştiriyor. Bu yeni bulgular, IgE tabanlı tedavilerin, bu zorlu kanser türleri için yeni bir seçenek sunabileceğini gösteriyor. Çalışmanın yazarları, IgE temelli immünoterapinin önümüzdeki 3 ila 5 yıl içinde klinik denemelere girebileceğini ve HER2-pozitif tümörleri hedef alan yeni nesil bağışıklık terapileri arasında yer alabileceğini belirtiyor.
Tedaviye Dirençli Meme Kanserinde Yeni İlaç Kombinasyonu Umut Veriyor
HER2 Pozitif ve Trastuzumab Dirençli Tümörlere Karşı IgE Antikorlarının Bağışıklık Uyarıcı, Proinflamatuar ve Antitümör Etkileri
Amaç: HER2 pozitif kanserlerde IgG1 bazlı antikor tedavileri kanser prognozunu önemli ölçüde iyileştirse de, kanser hücreleri zamanla bu tedavilere direnç geliştirebilir. Ancak dirençli tümörler genellikle HER2 antijenini taşımaya devam eder ve bu nedenle bağışıklık sistemini harekete geçiren yeni terapötik yaklaşımlar ile hedeflenebilir. IgE sınıfı antikorlar, bağışıklık hücrelerini güçlü bir şekilde aktive edebilir ve IgE Fc reseptörlerini taşıyan monositleri harekete geçirebilir. Önceki çalışmalar, trastuzumab eşdeğeri bir anti-HER2 IgE antikorunun mühendislik ürünü olarak geliştirilmesini ve bu antikorun bağışıklık aracılı kanser hücresi hedefleme etkilerini gösterdi. Bu çalışmada, trastuzumab ve pertuzumab IgE antikorlarının antitümör etkileri değerlendirildi.
Yöntemler: İki farklı anti-HER2 IgE antikorunun in vitro fonksiyonelliği; HER2 fosforilasyonu, ligand-bağımsız canlılık testleri, bazofil degranülasyonu, antikor bağımlı hücresel sitotoksisite (ADCC) ve hücresel fagositoz (ADCP) testleri ile analiz edildi. Bazofil aktivasyon testi (BAT) ile tip I aşırı duyarlılık reaksiyonlarını tetikleme potansiyeli değerlendirildi. İki farklı insanlaştırılmış HER2 pozitif ve trastuzumab dirençli tümör modeli kullanılarak tedavinin antitümör etkinliği incelendi. Tümör mikroçevresindeki değişimler, akış sitometrisi ve RNA dizileme teknikleri ile analiz edildi.
Tek Dozla Meme Kanseri Tümörlerini Yok Edebilen Yeni İlaç Adayı
Bulgular: Araştırma, trastuzumab ve pertuzumab IgE antikorlarının tümör karşıtı ve bağışıklık sistemini güçlendiren etkilerini ortaya koydu. IgE antikorları, monositlerin Fc bölgesi aracılığıyla bağlanarak tümör hücrelerinde sitotoksisite oluşturdu ve bağışıklık sistemi baskılayıcı mikroçevreyi bağışıklık uyarıcı hale getirdi. Monositlerde CD40, CD80 ve CD86 gibi bağışıklık sistemini aktive eden moleküllerin seviyeleri artarken, bağışıklık baskılayıcı CD163 seviyesi düştü. Buna ek olarak, tümör nekroz faktörü (TNF)-α, interlökin (IL)-6 ve IL-1β gibi proinflamatuar sitokinlerin üretimi de arttı. IgE antikorları, insan tam kan örneklerinde bazofil aktivasyonu oluşturmadan güvenli bir uygulama potansiyeline sahip olduğunu gösterdi. Ayrıca, trastuzumab dirençli HER2+ tümör modellerinde, IgE bazlı tedavi tümör büyümesini belirgin şekilde yavaşlattı. Tedavi edilen tümörlerde, klasik monositlerin (CD14⁺CD16⁻) yoğunluğu artarken, bağışıklık baskılayıcı alternatif aktive makrofajların (CD163⁺CD206⁺) seviyesi azaldı. Bunun yanı sıra, tümör mikroçevresinde aktif CD4⁺ (CD127loCD25hi) T hücrelerinin yoğunluğu artarken, düzenleyici T hücrelerine (Treg) kıyasla daha fazla efektör T hücresi (Teff) oranı gözlemlendi. Bu bulgular, IgE bazlı immünoterapinin HER2+ tümörleri hedeflemede bağışıklık sistemini yeniden programlayarak kanser hücrelerine karşı daha etkili bir yanıt oluşturabileceğini gösterdi.
Sonuç: Genel olarak, anti-HER2 IgE antikorları, Fab aracılı antitümör aktivitesini korurken, Fc bölgesi aracılığıyla bağışıklık sistemini harekete geçirerek HER2 ekspresyonu yapan tümör hücrelerine karşı bağışıklık yanıtını güçlendirdi. Bu tedavi, tümör mikroçevresinin yeniden şekillendirilmesini sağlayarak proinflamatuar hücre fenotiplerini teşvik etti. Bulgular, IgE bazlı immünoterapinin tedaviye dirençli HER2+ meme ve over kanserlerinde yeni bir alternatif olabileceğini gösteriyor.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- Fc-mediated immune stimulating, pro-inflammatory and antitumor effects of anti-HER2 IgE against HER2-expressing and trastuzumab-resistant tumors, Journal for ImmunoTherapy of Cancer (2025), DOI: 10.1136/jitc-2024-010945YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?