Dr. Hakkı Gürsöz, İlaç Takip Sisteminin (İTS) “kayıt esaslı” çalıştığını, ilacın üretilmesinden satışına kadar karekod ile takip edildiğini ve hastaya satışla kayıtlardan çıktığını hatırlattı. Bazı eczanelerin elden satış yaparak, ilacı okutmadan hastaya satış yapması nedeniyle, ilacın eczanenin stokunda görünmesine rağmen, gerçekte olmadığını belirten Gürsöz, bunun da ciddi bir sorun teşkil ettiğini vurguladı.
Eczanelerin bu şekildeki satışlarının vergi kayıplarına da yol açtığını belirten Gürsöz, son yapılan vergi ve stok barışı düzenlemesiyle “beyaz bir sayfa” açmak için stok düzeltmesi ve affı imkanı tanıdıklarını kaydetti.
Bu şekilde satış yapmanın cezasının kutu başına 354,07 TL olduğunu ilave olarak vergi boyutunun da bulunduğunu belirten Gürsöz, çok sayıda eczanenin ceza uygulanması halinde olağanüstü boyutta mali yüklerle karşılaşabileceğini, ayrıca ilaç tedarik sisteminin yönetimini de zorlaştırması nedeniyle sorunu çözmek istediklerini; bu nedenle stok affı verilerek kayıtların düzeltilmesi imkanı tanıdıklarını açıkladı.
Dr. Hakkı Gürsöz, stok affı için hali hazırda başvuran eczane sayısının 3 bin 760 olduğunu ve bunların 49 milyon kutu ilaç için stok affından yararlanmak istediğini açıkladı. Başvuranlar içinde eczane başına ortalama 13 bin kutuya karşılık geliyor. Yine ortalamada eczane başına ceza da 4,5 milyona ulaşıyor. Türkiye’de toplam faaliyette olan eczane sayısı ise 24 bin 700 dolayında. Başkan Hakkı Gürsöz, konuya ilişkin, “Hesap böyleyken bu uygulanabilir bir şey değildi. O yüzden, makul-mantıklı bir noktaya getirelim, barışı sağlayalım istedik. Sonra şunu da yapacağız, stok barışını sağladıktan sonra tabii ki denetimlere özel bir önem vereceğiz” dedi.
Gürsöz, eczanelerin İTS sistemi üzerindeki bir linkten stok affı ve düzeltmesi için başvurabileceğini vurguladı. Gürsöz, eczaneler için stok affının büyük bir fırsat olduğunu, vergi ödeme kolaylığı ile birlikte stok affından yararlanmak için başvuru süresinin 30 Kasım günü sonunda biteceğini, eczanelerin bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini belirtti.
Dr. Hakkı Gürsöz, stok affının doğru kayıtlar oluşması için önemli olduğunu belirterek, sistem dışı satışların sağlık ve ilaç tedarikini yönetmek üzere iki ayrı kanaldan olumsuz etki yaptığını anlattı. Gürsöz, “İTS’ye bildirim zorunluluğu yaklaşık üç yıldır var. Daha önce bildirim zorunluluğu mevzuatta yoktu, üç yıl önce girdi” dedi.
TEİS Başkanı Nurten Saydan: Sağlıkta dönüşüm, en fazla eczaneleri dönüştürdü
TİTCK Başkanı, kurum olarak antibiyotik, antidepresan ve solunum sistemi ilaçlarının kullanımında akılcı olunması, gereksiz kullanımın engellenmesi için sağlık yönünden bir çözüm arayışı içinde olduklarını, ayrıca ilaç tedarik sistemini daha etkin yönetmek istediklerini belirterek, bu nedenle doğru kayıtların önemli olduğunu anlattı.
Gürsöz şunları kaydetti: “İlaç tedarik yönetim sistemini etkinleştirmek istiyoruz. Bunu yapabilmemiz için de eczacının bize sattığı her bir kutu ilacı bildirmesi gerekiyor. Bunu yaparsak ancak sağlıklı bir şekilde işletebiliriz o sistemi. Bildirim yapmazsa, sistem aksıyor. İlaç fabrikasından çıkan her bir kutu ilacı takip edebiliyoruz, yani yüzde yüzünü takip edebiliyoruz. Depoya giren ve depodan çıkan yine her bir kutu ilacı takip edebiliyoruz. Orada da hiçbir kaçak yok ama depodan eczaneye geldi ve eczaneden de hastaya gidiyor. O aşamada zincir kopuyor.
Orayı takip edemiyoruz çünkü eczacı ilacı elden satıyor, bizi bilgilendirmiyor. Sistem güzel bir şekilde işliyor, orada aksıyor. Bu bütünlüğü sağlayabilmemiz için ancak ilaç, üretim bandından çıkıp hastaya ulaştığında bunu sağlayabiliriz. Bütünlüğün koptuğu yeri onarmamız gerekiyor. Şimdi biz onarım aşamasındayız”.
Dr. Hakkı Gürsöz gereksiz antibiyotik kullanımı ile ilgili İTS’yi daha etkin kullanmak istediklerini, bunun için arayışta bulunduklarını belirterek, fikir aşamasında olan bir çalışma başlattıklarını kaydetti. Gürsöz, sözlerini şöyle sürdürdü: “İTS’yi ve elektronik reçeteyi devreye sokmayı düşünüyoruz. Elzem bir şey, olmazsa olmaz. Sadece kişilerin gönlüne bırakmamanız gerekiyor. Çünkü siz çok etik bir eczacısınız, etik bir doktorsunuz ama ya öbürleri, iş ahlakı olmayanlar? Etik olanlar bizi destekliyor, biz istiyoruz, onlar da yapıyor ama öbürlerini bırakmamak gerekiyor, sistemi kurmak gerekiyor.
İTS’yi elektronik reçete ile entegre etmemiz gerekiyor. Kafamdakini söylüyorum, yani yapılması gerekeni. Bunu okuttuğum zaman, sisteme hemen bunun karşılığında bir reçete var mı diye soracak. Reçete sorgulayacak yani. Bir elektronik reçete ile eşleşiyor mu? Eşleşiyor ise verebilirsin diyecek. Eğer bir reçete ile eşleşmiyorsa, o zaman diyecek ki bunun reçetesi yok. Dolayısı ile bu sistemlerin birbirini görmesini, tanımasını sağlarsak bu da başarılı olur diye düşünüyorum. Gereksiz antibiyotik kullanımı ile ilgili yapılan bilinçlendirme çalışmaları iyileştirme sağladı.”
Düzenli olarak satışları izlediklerini belirten Gürsöz, yaptıkları ilk kapsamlı değerlendirmede antibiyotik kullanımının en fazla Gaziantep’de gözlendiğini belirtti. Bunun üzerine il bazında bilinçlendirme kampanyası başlattıklarını açıklayan Gürsöz, antibiyotiklerin ağrı kesici olarak bile kullanıldığını gördüklerini, çalışma sonrası değerlendirmede ise Gaziantep’in gerilere düştüğünü, Şanlıurfa’nın ise birinci sıraya çıktığını açıkladı. Hakkı Gürsöz, değerlendirmelerde en az antibiyotik kullanan ilin Artvin olarak ortaya çıktığını belirterek, “Avrupa Birliği ortalamalarının üzerinde ancak ona çok yakın düzeyde kullanım belirledik. Artvin, antibiyotik kullanımında Avrupalı çıktı” dedi.
Antibiyotik satışında eczanelerin bilinçlenme sağladığını, kayıt dışı satışın yüzde 1’lere kadar gerilediğini belirten Dr. Hakkı Gürsöz, buna karşılık hekim ve eczacıların şirketlerin agresif pazarlamasının baskısı altında olduklarını belirtti. Gürsöz, “Pazarlama taktikleri ile eczacıyı ve hekimi o kadar yakın markaja alıyorlar ki, eczacı 100 antibiyotik alıp rafına koymuş. Firma 100 tane daha promosyon olarak veriyor. Rafınızda dolu antibiyotik var. Bir şekilde satılmak zorunda çünkü süreli. Bir de şu husus var; çok önemli bir şey olmasa bile hasta tarafından ‘yazılsın da evde bulunsun’ şeklinde talep edilen antibiyotikler oluyor. Bu konuda da halkımızı bilgilendirmemiz, bilinçlendirmemiz gerekiyor” dedi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?