Çocukluk çağı korkularına neden olabilecek durumları ve sonrasında ortaya çıkabilecek davranış değişikliklerine değinen Psk. Sezer, ailelerin çocukların korkularına doğru yaklaşmayı öğrenmesi gerektiğini belirtti. Örneğin çocuğu her yaramazlık yaptığında “Seni doktora götüreceğim, iğne yapacak” diye korkuttuktan sonra, çocuğun doktor korkusu geliştirmesine şaşırmamamız gerektiğini belirten Psk. Sezer, karanlıktan korkan çocuğu karanlık odaya kapatmanın da çok sık rastlanan bir durum olduğunu söyledi. Psk. Sezer, “Aynı şekilde yaramazlık yaparsan seni köpeklere veririm, sokakta elimi tutmazsan seni dilenciler alır, gibi tehditlerin çocuklarda yeni korkular oluşturması çok doğal” dedi. Çocukların korkularını önemsememek, ayıplamak veya korkularıyla alay etmek gibi davranışların korkuların artmasına neden olduğunu söyleyen Psk. Sezer “Çocuk bu sefer küçük düşme, aşağılanma kaygısıyla, korkusunu ifade edemeyecek, destek alamayacak ve bu durumlarda çaresizliği artıracaktır” şeklinde konuştu.
Anne ve babanın tutarsız disiplin yöntemleri veya aşırı koruyucu davranışlarının da korkuları artırabileceğini anlatan Psk. Sezer, “Dış dünyanın korkutucu ve zarar verici olduğu mesajı sıklıkla yinelenen çocuk, ilişki kurduğu her nesne, olay ve kişiye korku ile yaklaşmayı öğrenecektir” dedi. Boşanma, ölüm, uzun hastane yatışları gibi, uzun süreli ayrılıkların çocuklarda güvensizlik ve tehlikede olduğu hissi uyandırabileceğine değinen Psk. Sezer, “Çocukluk korkuları bazen gelişim dönemi ile ilgili olabildiği gibi durumsal da olabilir. Bu korkular, dış dünya ile mücadelelerinde kendilerine olan güvenlerini kazanırlar” diye konuştu.
Özellikle erken yaşlardaki çocukluk korkularının, genelde gelişimsel meselelerle ilgili olduğunu, bunun kendiliğinden geçtiğini anlatan Psk. Sezer bu noktada ailenin tutumunun ve korkuya nasıl yaklaştığının önemli olduğunu belirtti. Psk. Sezer hangi durumlarda hekime başvurmak gerektiğini şu şekilde sıraladı: “Gündelik yaşamını engellemeye başladıysa, yaşına ve karakterine uygun olmayan davranışlar gösteriyorsa, bazı yerler, kişiler veya durumlardan kaçınmaya başladıysa, rahatlatılmaya rağmen korku ısrarcı bir şekilde kalıyorsa veya kötüleşiyorsa, fiziksel nedeni olmayan, ısrarcı bedensel şikayetleri varsa (sürekli karın ağrısı, baş ağrısı), hafif takıntı davranışları geliştirmeye başladıysa, korkutucu kabuslar, korkusundan dolayı uyuyamaması, odasına girmemek için ağlama nöbetleri geçirmesi gibi, normal yaşamını devam ettirmesine engel olacak boyuttaysa, mutlaka bir çocuk ruh sağlığı uzmanına başvurun”.
Çocukların korkuları yenmesinde en büyük yardımcının anne-babayla kurulan güvenli bağın, bu korkuların giderilmesinde en önemli faktör olduğunu vurgulayan Psikolog Aylin Sezer, ailelerin yapması gerekenleri şöyle özetledi;
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?