Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, “Kapsamlı Kanser Klinik Araştırmalar Merkezi” törenle açıldı. Törenine, TİTCK Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz, Kamu Hastaneleri Genel Müdürü Prof. Dr. Hilmi Ataseven, İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Gülüm, Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Fevzi Altuntaş ve Klinik Araştırmalar Daire Başkanı Dr. Ecz. Nihan Bozkurt katıldı. Açılışta konuşan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, bu tür merkezlerin, “klinik araştırmalar da yapan en üst düzey akademik merkezler” olduğuna işaret etti.
Prof. Dr. Altuntaş, kanser alanında çalışacak bu merkezin özelliğinin klinik araştırmaların tasarlanmasından tamamlanmasına kadar her adımda ihtiyaç duyulan bilimsel, lojistik ve eğitim desteğini sunması olduğunu belirtti.
“Mükemmeliyet Merkezi” felsefesiyle çalışacak bir yapı oluşturduklarını kaydeden Prof. Dr. Altuntaş, “Merkezimiz, ülkemizin yerli ve milli ilaç geliştirme programı kapsamında yeni kanser ilaçlarının gelişimini hızlandırmak, kanser alanında hem etik kurul onaylı lokal klinik araştırmaları hem ulusal çok merkezli randomize kontrollü çalışmaları hem de endüstri destekli uluslararası çok merkezli klinik araştırmaları gerçekleştirecektir” dedi.
Merkezin aynın zamanda uluslararası standartlarda eğitim verme kapasitesine sahip olduğunu; uluslararası araştırmalara da ev sahipliği yapabileceğini belirten Prof. Dr. Altuntaş, “Merkez yalnızca nitelikli sağlık hizmeti sunmakla kalmayıp, yurt içi ve 40’ın üzerinde yurt dışı ülkeye eğitim ve danışmanlık hizmetleri de vermektedir. Hem Türkiye hem de çevre ülkelerden gelen hastalara da umut ışığı olmaktadır” diye konuştu.
Üç yılı aşkın bir sürede 150 civarında uluslararası Faz II/III klinik araştırmalarını başarı ile tamamladıklarını dile getiren Prof. Dr. Altuntaş, “Küçük bir klinik araştırma biriminden sırasıyla araştırma merkezi ve şimdi mükemmeliyet merkezi felsefesinde çalışacak kapsamlı klinik araştırma merkezi ile taçlandırıyoruz. Merkezin açılışı ile ülkemizin kanser alanında önemli bir ihtiyacı giderilmiş olacaktır” dedi.
Klinik araştırmalar hastaların yeni kanser ilaçlarına erken erişimlerini sağlıyor
Prof. Dr. Altuntaş, merkezin dünya standartlarında ve modern bir anlayışla kanser alanına spesifik olması açısından bir ilk olduğuna işaret ederek, “Yerli ve milli ilaç geliştirme başta olmak üzere, uluslararası ilaç ARGE sektörü ile de ortak çalışmalar yapacaktır. Merkez, yerli ve yabancı ilaç ARGE endüstrilerinin yanı sıra bireysel olarak kanser ilacı geliştiren bilim insanları ve merkezlerine de açıktır. Bu bağlamda tüm paydaşları ortak çalışma yapmaya bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Kanser hastalarının yüzde 50’sinden fazlasının standart yöntemlerle tedavi edilebilir durumda olduğunu bildiren Prof. Dr. Altuntaş, standart tedaviye cevap vermeyen hastalara yeni alternatif tedaviler sunmanın önemine değindi. Faz II ve III başta olmak üzere klinik araştırmaların yapıldığı merkez ile kanser hastalarının yeni ilaçlara erişilebilirliğinin sağlanacağını bildiren Altuntaş, “Böylece birçok yeni kanser ilacına dünya ile eş zamanlı ulaşmanın önü açılacaktır. Bu araştırma merkezleri sadece kanser araştırmalarını genişletmekle kalmıyor, aynı zamanda kanserle zorlu bir mücadele içinde olan hastalara umut ışığı da olacaktır” diye konuştu.
Prof. Dr. Altuntaş, uluslararası düzeyde kanser araştırmaları için insan kaynağı yetiştirilmesi, fiziksel ve teknik alt yapının geliştirilmesi, kalite düzeyinin iyileştirilmesi ve alanda deneyim kazanmak üzerine çalışmalar yaptıklarını anlatarak, “Bundan sonra yerli ve milli kanser ilaç üretimi için klinik araştırma alt yapımız daha hazır bir durumdadır” dedi.
Prof. Dr. Altuntaş: Uğraş terapi merkezleri kanserde yaşam kalitesini yükseltiyor
Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kapsamlı bir araştırma merkezi kurduklarını söyleyen Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 3 yıl önce bir araba garajından, küçük bir yerden başlamıştık. Bugün fiziksel olarak donanımlı bir yer oldu. İçerisinde hasta kabullerinin, polikliniklerin olduğu, hasta numunelerinin alındığı, saha koordinatörlerinin, eczane, depo, arşivinin olduğu yaklaşık 500 m2 bir alan.
Bu alanda aynı zamanda etik kurulların da bulunduğu, kontrast süreçlerinin ve fatura birimlerinin de bu alan içerisinde olduğu; buna multidisipliner çalışma grubumuzu da katarak, kendisi çalışma organize edip, bunu destekleyen bir yapıya dönüştürmüş bulunuyoruz. Ancak bunun destekle olduğunun altını çizmek isterim.
Sadece kişisel gayretlerle olmadığını, gerek bürokraside gerek siyasette gerek endüstride sözleşmeli araştırmacı kuruluşların desteği lazım. Bu üç yıl içerisinde kendimizi gösterdik. Yaklaşık 100’ün üstünde Faz II, Faz III çalışmayla bunun yapılabileceğini gösterdik. Gururla söyleyebilirim ki, geçen yıl devlet hastanesinde Faz I olur mu deniliyordu. Hasta alımına da başladık. Sadece desteğiniz ve inanmak lazım” dedi.
Türkiye’nin klinik araştırma ve Ar-Ge alanında büyük bir gelişme potansiyeline sahip olduğunu kaydeden Prof. Dr. Altuntaş, buna karşın global klinik araştırmalardan gerekli payı alamadığımızı söyledi. Prof. Dr. Altuntaş şöyle devam etti: “Türkiye, ilaç pazarı büyüklüğüne göre ilk 15 ülke içinde olmasına rağmen klinik araştırma sıralaması bakımından 31-37 arasında değişmektedir. Dünyada yapılan klinik araştırmalardaki payımız ise yüzde 0,7-1 arasında değişmektedir.
Dünyadaki pazar büyüklüğü 120 milyar dolar ancak şu anda Türkiye’nin klinik araştırmalardan aldığı pay 150 milyon dolar. Tüm veriler değerlendirildiğinde ise ülkemizin potansiyeli ilk 10, yüzde 3 diliminde ve 4 milyar doların üzerindedir. Klinik araştırmalar bakımından hem yerel hem de uluslararası duruş çok önemlidir. Ülkemizin klinik araştırmalar alanında uluslararası düzeyde ilişkilerinin geliştirilmesine ihtiyaç var.”
Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, Kapsamlı Kanser Merkezlerinin sağlık turizminin alt yapısı için de çok önemli olduğuna dikkati çekerek, “Klinik araştırmalar sağlık turizm açısından da bir cazibe merkezi olmamıza katkı sağlayacaktır.
Prof. Dr. Altuntaş: Yerli ve milli kanser ilaç üretimi için alt yapımız hazır
Sağlık turizmi için 4 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar insan ve 67 ülke potansiyelimiz mevcut. Klinik araştırmalar sayesinde de ülkemizin ve dünyanın seçkin hastane ve ünitelerinden biri olması için projeler geliştirebiliriz” bilgisini verdi.
İthal edilen ilaçların büyük bir meblağını kanser ilaçlarının oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Altuntaş, bu ilaçların çalışmalarının Türkiye’de yapılmasının ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlayacağını kaydetti. “Uluslararası ilaç endüstrisinin geliştirdiği yeni kanser ilaçları için bilimsel araştırma ortamı oluşturularak ülkemize döviz girdisi sağlanabilir” ifadesini kullanan Prof. Dr. Altuntaş, “Türkiye olarak, klinik araştırmalarda dünyada ilk 10 ülke arasında olmak, dünyada gerçekleştirilen AR-GE çalışmalarının %3’üne ulaşmak ve 4 milyar dolar civarı pazar elde etme potansiyelimiz mevcut” dedi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?