Olayla ilişkili olarak hem Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulundan hem de 3. İhtisas Kurulundan görüş alındı. Raporlar arasında çelişki bulunması dikkat çekti. Nitekim 1. İhtisas Kurulu Raporunda ölümün vertebra cerrahilerden sonra nadir görülen ancak beklenir bir komplikasyon olan rabdomiyoliz sonucu meydana gelen akut böbrek yetmezliği ve sonrasında gelişen komplikasyonlardan ileri geldiği belirtildi.
Malpraktis davasında konsültan hematologa hapis cezası verildi
Buna karşılık Adli Tıp Kurulu 3. İhtisas Kurulunun raporunda; operasyon öncesi ve sonrası hemoglobin farkının fazla olmasının nedeninin kişiye yeterli miktarda kan verilmediğini veya fazla miktarda sıvı verildiğini düşündürdüğü, kişideki kan kaybının doğru olarak karşılanmamış olmasının da böbrek yetmezliği oluşumunu hızlandırdığı, kişinin bir gün içinde hipovolemik şok, akut böbrek yetmezliği ön tanıları ile Mersin Üniv. Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edilmiş olduğu, tanımlanan eksik eylemleri nedeniyle kişiyi ameliyat ve takip eden uzmanların eylemlerinin tıp kurallarına uygun olmadığı tespitine yer verilmiştir.
Olayla ilişkili olarak alınan Yüksek Sağlık Şurasının raporunda ise hastanın sıvı takibinin iyi yapılmadığı inop, sinir uyarıcı testlerin yapılmadığı, postop yoğun bakım gerektiren vakanın yoğun bakıma alınmadığı, hastanın kaybedilmesinde yanlış kan transfüzyonunun ilgisinin olmadığı, hipovolemi ve rabdomiyolize bağlı akut böbrek yetmezliği nedeniyle kaybedilen hastanın takibinin iyi yapılmadığı için cerrahın kusurlu olduğu mütalaa edildi.
Yargıtay: Komplikasyonlu doğuma gelmeyen doktor ölümden sorumludur
Bu raporlar üzerine yerel mahkeme 3. İhtisas Kurulu ile Yüksek Sağlık Şurası Raporunu hükmüne esas aldı ve cerraha 45 Bin Lira para ve 6 ay meslekten men cezası verdi. Karar hem Yargıtay Ceza Dairesinde hem de Ceza Genel Kurlunda onandı.
Kararı ilginç kılan durum ise malpraktis davalarında pek rastlanmayan bir uygulama oldu. Bu davada yerel mahkeme hekimin adli sicil kaydının incelenmesinde önceki iki vakada daha taksirle ölüme neden olma suçundan mahkum olmasını ve hekimin ilk duruşmaya katılmamasını, ikinci celse ise zorla getirilmesine karar verilerek savunmasının alınmasını ve sonraki duruşmalara ise hiç katılmamasını “olumsuz kişilik” olarak değerlendirdi ve bu nedenlerle cezada indirime gitmedi.
İletişim için: bilgi@erkingocmen.av.tr
Adli Tıp, enjeksiyon sonrası düşük ayak gelişimine ‘komplikasyon’ dedi
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?