Entamoeba histolytica ve diğer amiplerin birçoğu doğada su, toprak veya bitki örtülerinde saprofit olarak, bir kısmı ise konakların sindirim boşluğunda sığıntı veya parazit olarak bulunmaktadır. Dağılımı dünya genelinde olup görülme sıklığı tropikal ve subtropikal bölgelerde daha yüksektir. Yıllık hasta sayısı yaklaşık olarak 40-50 milyon olup eşlik eden ölüm oranı yaklaşık %0,2 civarındadır.
Amibin tanımı 19. yy’da yapılmıştır ve ilk kez 1869’da, Lewis tarafından koleralı bir hastanın dışkı örneğinden izole edilmiştir. Entamoeba histolytica’nın kesin konağı insandır. Ancak köpek, tarla fareleri ve bazı maymunlarda da bulunmaktadır. E. histolytica kalın bağırsakta yaşar ve gaita içinde kistler üretir. Kontaminasyon kistler yendiğinde meydana gelir. E. histolyticaintestinal mukoz tabakaya nüfuz edebilir, epitelyum hücrelerini yok edebilir ve krater şeklinde ülsere sebep olabilir.
Bazen organizmalar bağırsak duvarına nüfuz ederek peritoneumu istila eder ve peritonite sebep olur. Amip venöz dolaşıma doğru yayıldıkça, örneğin karaciğere doğru, bir amip apse gelişebilir. Ender olmasına rağmen diğer muhtemel intestinal hastalık şekilleri arasında toksik megakolon ve amebom, yani kolon duvarında granülomatoz dokudan oluşan ve lokal obstrüksiyona sebep olan tümör benzeri bir lezyon sayılabilir.
Enfeksiyon ile temastan sonra semptom başlangıcına kadar geçen kuluçka süresi 1 hafta ile 4 ay arasındadır. Daha önceleriE. histolyticataşıyıcılarının %90’ının asemptomatik olduğu düşünülmekteydi ancak güncel mevcut bilgiye göre, asemptomatik olan bu kişiler, patojenik olmayan E. dispar taşıyıcılarıdır. Buna rağmen E. histolytica bulaşmış bazı hastalar asemptomatik olarak kalır ya da sadece hafif semptomlar gösterirler.
Dizanteri nedir? Amipli ve Basilli dizanterinin belirtileri ve tedavisi
İntestinal amebiyazın klinik görünümü oldukça hafif diyareden kanlı diyareye, yani hayatı tehdit edici olabilen dizanteriye kadar çeşitlilik gösterir. İshale ek olarak semptomlar arasında abdominal ağrı, kramplar, yorgunluk, düşük dereceli ateş, iştah kaybı, baş ağrısı ve bel ağrısı sayılabilir. Muayene sırasında hastada hassas abdomen ve ateş bulunur.
Teşhis bir gaita örneğinde ya da kolonik bir biyopside protozoanın tespit edilmesine dayandırılır. Antijen saptama testleri tedavi edilmemiş gaita örnekleri üzerinde gerçekleştirilebilir; bazı testler patojenik E. histolyticave patojenik olmayan E. dispar arasında ayrım yapmaya yarayabilir. Şiddetli diyarede, kist oluşumu yoktur ancak amiplerin büyük çoğunluğu trofozoitler olarak dökülür.
Bu sebeple trofozoitleri tespit etmek amacıyla PVA fikse bir örneğin amip boyaması diyareik bir hastalığın teşhisinde antijen saptamasına bir alternatiftir. Eğer kronik gastrointestinal şikayetler ile bağlantılı olarak amibiyazdan şüphe ediliyorsa ya da amebik bir apse şüphesinde, üç farklı günde alınmış formalin fikse örnekler kullanılabilir.
Ayrıca kolonoskopi sırasında alınan örnekler (kürtaj ya da biyopsi) de antijen saptama ya da boyama yolu ile amip için test edilebilir. Ayırıcı tanıda diğer intestinal enfeksiyonlara, özellikle kanlı diyareye sebep olanlara ek olarak ülseratif kolit ve irritabl bağırsak sendromu akla getirilmelidir. BazenE. histolyticaiçin bir gaita ya da intestinal örneği diğer amipin varlığını ortaya çıkarabilir.Entamoeba coli, E. hartmanni,E. dispar,Endolimax nanaveIodamoeba bütschliihiçbiri patojenik değildir ve antibiyotik ile tedavi gerektirmez.
Tedavinin amacı semptomları elimine etmek ve amipi yok etmektir. Amebik kolitin ve ekstra intestinal amebiyazın en etkin tedavisi 7-10 gün boyunca 400–800 mg × 3 metronidazoldür (çocuklar için: 10–16 mg/kg × 3) B. İntestinal kisti yok etmek için 10 gün boyunca 500 mg × 3 diloksanid furoat (çocuklar için: 6,5 mg/kg × 3) beraberinde 20 gün boyunca 650 mg × 3 iyodokuinol (çocuklar için: 10–13 mg/kg × 3) ya da 7 gün boyunca 500 mg × 3 paromomisin (çocuklar için: 8–12 mg/kg × 3) ek tedavisi gereklidir.
Gastrointestinal E. histolytica asemptomatik taşıyıcılarının tedavisi enfeksiyonun kaynağını elimine etmeyi ve böylece sonrasında semptomatik bir hastalığın gelişimini önlemeyi amaçlar. Asemptomatik hastaların tedavisi için ilk basamak ilaç metronidazol olmuştur ancak eğer diloksanid furoat ya da paromomisin mevcut ise bu ilaçlar asemptomatik taşıyıcı durumunun ortadan kaldırılmasında daha makul seçeneklerdir çünkü bu ilaçlar kistlere karşı daha etkilidirler. E. dispar taşıyıcılarının tedavisine gerek yoktur. Bazen tekrarlamalar meydana gelebilir ve bu sebeple tedaviden 3-12 hafta sonra 2-3 gaita örnek tekrarı verilmelidir.
İçme suyuna klor eklenmesi E. histolytica kistlerini yok etmez ancak iyi filtreleme sistemleri, suyun iyodin tabletleri ile, –20ºC dondurularak ya da ısıtılarak (5 dak. +50ºC) iyileştirilmesi kistleri elimine edecektir.
Kaynaklardan bazıları:
Microbiol 1993 May-Jun;40(3):340-4. Tanyuksel M, Petri WA Jr. Laboratory diagnosis of amebiasis. Clin Microbiol Rev 2003 Oct;16(4):713-29.
Ackers JP, Mirelman D. Progress in research on Entamoeba histolytica pathogenesis. Curr Opin Microbiol 2006 Aug;9(4):367-73.
Diamond LS, Clark CG. A redescription of Entamoeba histolytica Schaudinn, 1903 (Emended Walker, 1911) separating it from Entamoeba dispar Brumpt, 1925.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?