Hasta yakınlarının yarısından çoğu, hastalarına yatağa yatarken ya da yataktan kalkarken yardım ediyor. Yaklaşık üçte biri ise tuvalete gitme, banyo yapma, beslenme ve inkontinans kontrolünde yardım ediyorlar. Bakıma muhtaç olan hastalara bakan aile bireyleri ya da arkadaşlarında fiziksel, psikolojik, emosyonel, sosyal ve ekonomik problemler görülmektedir. Bu yük, hasta ile geçirilen süre uzadıkça artmaktadır.”
Hastaya bakan kişinin yükünün artması ile bakım kalitesinin düştüğünü ve bu nedenle bakımevlerinde yatışın arttığını dile getiren Prof. Dr. İşeri, artan bakım süresinin de bakım verenlerin sosyal izolasyonu ve ilişkilerinin bozulmasına sebebiyet verdiğini vurguladı. Prof. Dr. İşeri, TÜİK 2011 yılı verilerine göre, Türkiye’de 65 yaş üzeri nüfusun 5,4 milyon olduğunu ve bunlardan 400 bininin Alzheimer hastası olacağının düşünüldüğünü ifade ederek, Türkiye’de hastalar için çok sayıda bakım merkezlerinin kurulmasına rağmen, bunların yetersiz olduğunu söyledi.
Mutlaka inceleyin
Alzheimer Vakfı’nın hazırladığı kapsamlı rehbere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?