“Bir motor nöron hastalığı olan ALS hastalığını taşıyan kişilerin en karekteristik özelliği kaslara giden ve omuriliğin yan tarafındaki sinir hücrelerinin bozulması sonucunda, istemli hareket eden kaslarının zayıflaması ve erimesidir. Bu hastalık grubu beyinde veya omurilikte hareketlerimizden sorumlu motor sinir hücrelerinin yıkımıyla meydana gelmektedir. Bu yıkım sonucunda kaslar güçsüz kalarak incelmeye ve erimeye başlıyor. Bu zayıflama genelde el ve bacaklarda, dil ve yutak bölümünde başlayarak hastada ince el işleri yapmakta zorluk ve de yutma-konuşma problemleri olarak sonuçlanmaktadır.
Hastalığın beyindeki ve omurilikteki motor nöronlara zarar vermesiyle nefes almak, yürümek ve en basitinden bir bardağa uzanmak gibi gündelik hareketler zorlaşır ve hastalık, hastayı günden güne felç ederek ilerler. Motor nöronlar, kas hareketlerini kontrol eden sinir hücreleridir. Motor nöronlar beyin ve kaslar arasındaki iletişimi sağlar.
Destekleyici tedaviler ALS hastalığında yaşam kalitesini artırıyor
ALS hastalığı motor nöronları yok ederek beynin kaslarla iletişimini bozar ve bu yüzden kaslar çalışamaz hale gelir. Ancak, ALS hastalığının önemli özelliklerinden biri kaslardaki bu erimeye karşılık zihinsel fonksiyonlar, duyu sistemi ve hafıza hiçbir dönemde etkilenmiyor. ALS hastası kasları erise bile zihinsel fonksiyonlarını yerine getirebiliyor.”
Kesin tedavisi olmayan ALS hastalığı ile ilgili bilimsel araştırmaların sürdüğünü de kaydeden Şalçini, yüzde 10 genetik faktörlerden, yüzde 90’nının ise nedeninin bilinmediğini kaydetti. Şalçini şöyle konuştu: “ALS genellikle erişkin yaşlarda ve de erkeklerde biraz fazla görülmekte olup oldukça nadir bir hastalıktır ve her yıl 100 binde 1-2 yeni hasta görülmektedir. ALS hastalığının %10’u genetiktir fakat kalan %90’ın kesin bir nedeni şu anda bilinmemektedir. Hastalığın teşhisi nöroloji uzmanının detaylı bir muayenesi sonrası istenen tetkik sonuçlarının değerlendirilmesi ile konuyor.
ALS tanısındaki tetkiklerden en önemlisi EMG çektirmektir. EMG vücuttaki sinir ve kas rahatsızlığının tespitinde kullanılan bir tetkik aracıdır. ALS için henüz bir tedavi bulunamamıştır fakat modern tıbbın gelişmesiyle bu hastalar hayat kalitesini artırmaya yönelik müdaheleler ve çalışmalar devam etmektedir. Bunun en güzel örneği halen kitap yazabilen, ünlü evrenbilimci Stephen Hawking’tir.
Hastalık sürecinde hastanın rahat ettirilmesi, doğru ve özenli bakılması motivasyonu çok önemlidir. Bu nedenle tıpkı kanser hastalığında olduğu gibi hasta yakınlarının ve hastanın psikolojik destek alması önerilebilir. İyi bakılan, iyi takip edilen, motivasyonu yüksek olan hastaların tedavide yaşam süreleri uzayabiliyor.”
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?