ALS hastalığı, kasları uyaran motor sinirlerdeki hasar nedeniyle gelişen ve kas güçsüzlüğü ile seyreden ciddi bir hastalıktır. ALS’nin kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak genetik ve çevresel faktörler, kimyasal toksinlere maruziyet ve sigara ALS riskini arttırmaktadır. ALS hastalarında kol ve bacak kasları güçsüz olur, konuşma ve yutmada zorluğu görülür. Hasta basit günlük işlerini bile yapmakta zorlanır. Solunum kaslarının etkilenmesi durumunda solunum yetmezliği ve ölüm gelişebilir. ALS hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. İlerlemesini yavaşlatmaya yönelik riluzol isimli ilaç kullanılmaktadır. Hastalığı tedavisi için ilaç çalışmaları devam etmektedir.
İçindekiler
ALS (Amiyotrofik lateral skleroz), kas erimesi ve omurilikteki hasarına neden olan bir hastalıktır. Beyin ve kaslar arasında bağlantı kuran üst ve alt motor sinirlerdeki hasar nedeniyle gelişir. Kaslara uyarı gitmez, istemli kas kasılması bozulur, hasta da gücünü kısmen ya da tamamen kaybeder. Nadir görülen bir hastalıktır ve nedin tam bilinmemektedir. Erkeklerde biraz daha sık görülür. Genellikle 50- 60 yaşlarında başlar ama çok genç veya ileri yaşta da görülebilir.
Prof. Dr. Kayıhan Uluç: ALS hastalığına kalıtsal ve çevresel faktörler neden olabiliyor
ALS hastalığının kesin nedeni bilinmiyor ancak bazı risk faktörleri tanımlanmıştır:
Başlangıç belirtileri her hastada aynı olmaz. Genellikle Bir kolda veya bacakta güçsüzlük ve incelme hastanın fark ettiği ilk belirti olur. Bazı hastalarda ise, konuşma veya yutma güçlüğü şeklinde başlar.
Hastalığın erken evrelerinde idrar torbası ve bağırsak işlevleri etkilenmez, göz hareketleri normaldir. İleri dönemlerdeyse idrar yapmada zorluk ve çok nadir olarak göz hareketlerinde bozukluk olabilir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde bile duyu kusuru olmaz. Eğer bu belirtiler diğer belirtilere göre ön planda ise başka hastalıklar araştırılmalıdır.
Sarkopeni nedir? Kas erimesi neden olur? Belirtileri ve tedavisi
ALS tanısı; iyi alınmış hasta öyküsü ve nöroloji muayenesi bulgularına göre koyulur. Hastalık pek çok kas ve sinir hastalığı ile karışabildiği için ek tetkiklerin yapılması gerekir. ALS kesin tedavisi olmadığı için tedavi edilebilir hastalıklara ait ipuçları dikkatle incelenir.
ALS hastalığının kesin tedavisi henüz yoktur. İlaç araştırmaları devam etmektedir. ALS’nin ilerlemesini yavaşlatabilen bazı ilaçlar mevcuttur. Hastanın mümkün olduğunca rahat ettirilmesi, normal yaşamını sürdürmesini sağlayacak tedbirler alınması çok önemlidir. Günümüzde hastaların rehabilitasyonuna yönelik pek çok imkan bulunmaktadır.
ALS’nin erken dönemlerinde solunum fonksiyonu normaldir ama hastalık ilerleyip solunum kasları etkilenince nefes darlığı başlar. Önceleri fiziksel aktivite sırasında ortaya çıkan bu yakınma daha sonra yatar ve oturur pozisyonda da gelişir. CPAP (sürekli pozitif hava yolu basıncı) cihazları kullanılabilir. Bunlar yeterli olmadığı ve solunumu giderek kötüleşen kişilerde nefes borusu cilde ağızlaştırılır (trakeostomi) ve nefes borusuna bir tüp takılır.
Böylece solunum işlemi yapay olarak, ventilatör adı verilen cihaz yardımıyla sürdürülür. Hastaya solunum egzersizleri yaptırılır. Solunum sorunları başlayan hastalarda enfeksiyonlardan korunmaya özellikle dikkat etmek gerekir.
Güçsüzlük ALS’nin en sık belirtisi olduğu için egzersizler önemlidir. Günlük aktif ve pasif egzersizler yapılmalı, sık sık pozisyon değiştirilmelidir. Hareketsizliğe bağlı oluşan kramp ve ağrıların düzelmesi için egzersizlerin yanında ilaç tedavileri de kullanılır. Ağrılar için non-steroid antiinflamatuar ilaçlar, gabapentin ve opiyat gibi ağrı kesiciler; kramplar için kas gevşeticiler kullanılabilir.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon nedir? Fizyoterapist ne iş yapar?
Konuşma ve solunumdaki zorluklar nedeniyle ALS’li hastalar iletişim kurmakta zorlanır. Konuşma terapisi bu tip durumlarda faysa sağlayabilir. Ayrıca hastaların azalmış ses çıkışını yükseltici cihazlar kullanılabilir. Kalem tutma kabiliyeti olan hastalar kağıt, kalem veya adaptif cihazlar yardımıyla bilgisayar klavyesini kullanarak iletişim kurabilirler.
Yutma güçlüğü; çene ve dil hareketlerinin kısıtlanması, yutma refleksindeki etkilenmeden dolayı ortaya çıkar. Yutma güçlüğü hastalığın seyri boyunca giderek artar. Katı ve sıvı gıdalar solunum borusuna kaçarsa solunum sıkıntısı oluşur. Yiyecek ve içeceklerin içerik, yapı ve kıvamı ayarlanarak bu risk azaltılabilir. Hastada beslenmeye bağlı aşırı kilo kaybı varsa ve solunum sıkıntısı oluşuyorsa midenin cilde ağızlaştırılması işlemi yapılabilir.
Yutma güçlüğüne bağlı beslenme bozukluğu gelişmesi yaşam kalitesini bozar. Hasta proteinden zengin ve yüksek kalorili diyet almalıdır. Hastanın ihtiyacı olan kalori, sıvı, vitamin gibi maddeler belirlenerek uygun diyet ayarlanmalıdır.
Hastalarda depresyon, anksiyete gibi sorunlar sıktır. Ayrıca kontrol edilemeyen gülme ve ağlama atakları yaşanabilir. Tüm bunlar için antidepresan ilaçlar kullanılabilir.
Amiyotrofik lateral skleroz hastalığını kesin olarak tedavi edecek bir ilaç olmadığı gibi herhangi bir bitkisel tedavi yöntemi de bulunmamaktadır. Ancak hastalar tarafından çeşitli bitkisel tedaviler iyileşme ihtimaline karşılık denenmektedir. Bu konu araştırmacılar tarafından da sürekli araştırılmaktadır.
ALS hastalığının oluşmasındaki faktörlerden biri de serbest oksijen radikalleridir. Bu nedenle antioksidan etkisi olan besinler üzerinde daha çok durulmaktadır. Antioksidan etkisi olan A vitamini, C vitamini, E vitamini, omega 3 içeren besinler, yeşil yapraklı sebzeler, yeşil çay, havuç bu amaçla tüketilebilir.
Omega 3 nedir, ne işe yarar? Faydaları nelerdir, hangi gıdalarda bulunur?
Raynaud fenomeni nedir? Reyno hastalığının belirtileri ve tedavisi
ALS hastalığının nedeni araştırılırken enerji metabolizmasında da değişiklikler olduğu saptanmıştır. Buradan yola çıkılarak ALS ile diyabet, kolesterol yüksekliği arasındaki ilişki araştırmalara konu olmuştur. Yapılan bazı çalışmalarda obezite, yüksek vücut kitle oranı, yüksek kolesterol düzeyi ile ALS hastalığının ilerlemesinin yavaşladığı, ALS riskinin azaldığı tespit edilmiştir.
Tip 2 diyabetli hastalar da genellikle bu özelliklere sahip olduğu için ALS riskinin Tip 2 diyabette azaldığı düşünülmektedir. Tip 1 diyabet hastalığında ise ALS’de olduğu gibi otoimmün mekanizmalar ön planda olduğu için ALS riskinin arttığı düşünülmektedir. Hiperlipideminin ALS hastalığı için koruyucu olduğu ve kötüleşmeyi azalttığı çoğu çalışmada gösterilmiştir. Tüm bu ilişkiler hakkında birçok çalışma yapılsa da kesin bir sonuç ve hangi mekanizmaların etkili olduğu net olarak tespit edilememiştir. Bu nedenle genelleme yapılamamaktadır.
Amiyotrofik lateral skleroz kadınlarda erkeklere göre daha az görülür. Fakat ilk olarak konuşma ve yutma fonksiyonlarının kaybıyla başlayan “bulber tip ALS” kadınlarda daha sıktır. Kadınlarda ALS daha ileri yaşlarda görülür. Bunun kadınlarda bulunan östrojen hormonunun koruyucu etkisine bağlı olduğu düşünülmektedir. Kadın ve erkekler arasında yaşam süresi açısından fark yoktur.
ALS’nin seyri her hastada farklı şekilde olur. Güçsüzlük zamanla başladığı bölümden diğer uzuvlara, dil ve yutak kaslarına yayılır. Bütün vücutta kaslarda erime ve güçsüzlük nedeniyle hastanın günlük yaşam aktivitesi kısıtlanabilir.
Hasta tek başına iş göremeyebilir. Yataktan dahi kalkamayabilir. Bu nedenle hastanın yanında mutlaka bir bakımveren olması gerekir. Konuşma problemlerine bağlı iletişim güçlüğü gelişebilir. Solunum ve beslenme yetersizliği oluştuğunda hastanede tıbbi yardım alması, solunum cihazına bağlanması gerekebilir.
Şikayetlerin ortaya çıkmasından sonra beklenen yaşam süresi ortalama 2,5-3,5 yıldır. 5 hastadan biri 5 yıldan fazla, 10 hastadan biri ise 10 yıl yaşar.
Ünlü fizikçi Stephen Hawking 21 yaşında üniversite öğrencisi iken yakalandığı ALS hastalığı ile 55 sene mücadele ettikten sonra 76 yaşında aramızdan ayrıldı. Sadece fizik alanındaki müthiş başarılarıyla değil aynı zamanda tıp literatüründe en uzun yaşayan ALS hastası olarak da tarihe geçti. Bilim adamları bu durumun nedenini tam olarak bilemeseler de birkaç tahminde bulunabiliyorlar. Ünlü fizikçinin bu hastalığa genç yaşta yakalanmış olmasının, hayata bağlılığının ve kaliteli ekipmanlar kullanmasının uzun yaşam süresinde etkili olabileceğini savunuyorlar.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- Amyotrophic Lateral Sclerosis, 2- What is amyotrophic lateral sclerosis?,YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?