Acil müdahale ekiplerinin hastaya ulaşmasından hastaneye kadar geçen sürenin kritik kararların verilmesi açısından hayati derecede öneli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Akın, şu bilgileri verdi: “Erken tedavi mortaliteye çok önemli etkilerde bulunur. Ama yapılacak erken müdahalede seçilecek tedavi yöntemi de en az erken tedavi kadar önemlidir.
Ambulans ekibi ilk teşhisi yapar yapmaz, doğru tedavi seçimi için zaman planlaması yapmak durumundadır. Hastanın donanımlı bir hastaneye ulaşması zaman alacaksa yapılacak en doğru tedavi trombolitik tedavidir. Güncel Çalışmalar hastane öncesi müdahalenin mortaliteyi % 20 kadar azalttığını gösteriyor. Trombolitik tedavide bir saatlik gecikme ölüm oranını % 20 arttırır.”
Koroner arter hastalığı nedir, neden olur? Belirtileri ve tedavisi
Hastayla ilk temasta en önemli hedefin ilk on dakikada başlangıç değerlendirmesinin yapılması olduğunu belirten Prof. Dr. Akın, “Akut koroner sendrom söz konusu ise hasta bilgileri doğru şekilde analiz edilerek acil karar verilmesi gerekir. Risklerin doğru analiz edilmesi aynı zamanda doğru ve erken müdahalenin yolunu açar.
Akut koroner sendromlu bir hastada semptomların başlamasından itibaren zaman ve doğru tedavi seçimi başa baş giden bir süreçtir. Burada ulaşımdan kaynaklanan gecikmeler %14, hekim kaynaklı gecikme %10’luk bir faktöre sahiptir. Gecikmeler ortalama 4 saati bulabildiğinden ilk hedef donanımlı bir sağlık merkezine ulaşmaktır. Ambulans ekibinin ikinci hedefi ise gecikme durumunda tereddütsüz olarak ne yapacağı kararını vermesidir” diye konuştu.
Hastane öncesinde fibriyotik tedaviye başlanmasının repertizyon süresini kısalttığını söyleyen Prof. Dr. Akın, “Semptomların başlamasından itibaren trombolitik tedaviye kadar geçen her yarım saatte infaktüs alanı %1, ölüm riski %8 arttırmaktadır. Dolayısıyla zaman ve olumsuzluk beraber ilerler. Bu nedenle hastanın en kısa sürede kardiyoloji ünitesi olan bir sağlık kuruluşuna nakli en ideal çözümdür.
Yeni Kateterle Trombolitik Tedavi ile toplardamar pıhtılaşmasına etkili çözüm
Fibrilasyondaki bir hastanın defibrile edilmesi gerekir. Hastaneye ulaşım gecikecekse mutlaka trombolitik tedaviye ambulansta başlanmalıdır. Reperfizyona kadar geçen süre uzadıkça kurtarılan hasta sayısı azalır. Tedavide 30 dakikalık bir gecikme yıllık mortalitede %8’lik bir atışa neden olmaktadır.
Burada hastane öncesi trombolitik tedavilerde süre yaklaşık bir saate yakın kısalıyor ve önemli bir mortalite azalmasına neden oluyor. Yapılan 23 randomize çalışmanın sonuçları girişimsel tedavinin trombolitik tedaviden avantajlı olduğu söylese de; bu hasta tam donanımlı hastaneye erken ulaştırıldığında gerçekleşecektir. Gecikme söz konusu ise ambülans ekibinin tereddütsüz trombolitik tedaviye başlaması hayati önemdedir” dedi.
Akut koroner durumlara karşı sonuç alınabilmesi için etkili bir acil müdahale zinciri kurulması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Akın, sözlerini şöyle noktaladı: “Hasta bilgilerinin doğru alınması, tam donanımlı ambulansın gönderilmesi, hasta ambulanstayken elektrosunun merkeze gönderilmesi, tanının hemen kesinleştirilmesi ve tedavi prosedürünün başlatılarak gönderileceği merkezin bilgilendirilmesi gerekiyor. Ağrı süresi üç saatin transfer süremiz 30 dakikanın altında ise girişimsel tedavi kararı vermemiz en doğrusudur. Transfer süremiz 30-60 dakikayı geçiyorsa likit tedavi uygulanmalıdır.
Romatoid Artrit tehlikeli bacak ve akciğer pıhtısı riskini artırıyor!
Girişimsel tedavinin avantajlı olduğunu gösteren çokça kanıt sunulabilir ancak bu zamanında donanımlı bir hastaneye ulaşmak mümkünse geçerlidir. Bu konuda kılavuzlar girişimsel tedavi eğer ilk 90 dakikada yapılamıyorsa farmakolojik tedavi mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır yönünde görüş belirtmektedir. Bu zincir içinde bulunan bütün personelin iyi eğitilmesi, teknik altyapı ve yasal düzenlemenin yapılması gerekmektedir” diye konuştu.
Ege Üniversitesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Akın, Aile Hekimliği Kardiyoloji Eğitim Toplantısı’nda yeni tedavi konseptleri hakkında bilgi verdi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?