Cildimizde akne oluştuğunda çoğu zaman ‘Nasıl olsa kendiliğinden geçer’ düşüncesiyle doktora başvurmuyoruz. Yaptığımız bir başka önemli hata da, akne hakkında ‘doğru’ sandığımız ‘yanlış’ bilgiler doğrultusunda hareket etmek. Oysa akneler hatalı alışkanlıklarımıza devam ettiğimizde ve tedavisinde geç kaldığımızda ciltte derin izler bırakabildiği gibi, kişinin özgüvenini ve psikolojisini de olumsuz etkiliyor.
Doğrusu: Akneler en sık ergenlik döneminde ortaya çıksa da, her yaşta görülebiliyor. Tedaviye dirençliyse, boyun bölgesine doğru iniyorsa, tüylenme, adet periyotlarında düzensizlik ve kilo alma gibi sorunlar varsa, aknenin altında yatan neden hormon bozukluğu olabiliyor. Dolayısıyla aknelerin geçmesine beklemeyin. Ciltte derin iz oluşumunu önlemek ve altta bir problem bulunmadığından emin olmak için dermatoloji uzmanına başvurun.
Anti aging nedir, nasıl yapılır? Cilt sağlığına ve yaşlanmaya etkileri
Yağlı ve yoğun kapatıcı özelliği olan makyaj ürünleri gözenekleri tıkayarak akne oluşumuna neden olabiliyor. Bu yüzden cildiniz akneye yatkınsa nemlendirici, fondöten ve güneş koruyucu kremlerinde su bazlı ve non- komedojenik özellikli olanlarını tercih etmeniz gerekiyor.
Temizlik ürünlerini cilt tipinize göre seçmelisiniz. Cildiniz kuru ise veya tedavi nedeniyle tahriş olmuşsa, hafif ve yumuşak içerikli temizleyiciler, hatta bebek sabunu kullanabilirsiniz. Cildiniz yağlı ise jel temizleyicilerinden yararlanabilirsiniz. Sabun ve temizleyicilerde TTO (teatreeoil) ve kükürtgibi içeriği olanları tercih etmenizde fayda var.
Öncelikle bilmekte fayda var, kirli cilt sivilceye yol açmaz. Tam aksine cildi sık yıkamak yağ üretiminin daha da artmasına ve aknenin alevlenmesine neden oluyor. Ayrıca akne varsa cildi ovuşturmak, fırçalamak ve keselemek de önerilmiyor. Çünkü, tahriş edildiğinde ciltteki enfeksiyon ve enflamasyonda yayılıyor ve aknedaha da kötü bir hale geliyor. Ayrıca iyileşmede gecikme veiz kalma riski de artıyor. Cildinizi günde 2 kez temizlemeniz yeterli olacaktır.
“Güneşlenmek ve solaryum akneye iyi gelir” düşüncesi de toplumda yaygın olan hatalı inanışlardan. Güneş uygun saatlerde ve sürede akneyi olumlu etkilemekle birlikte, doz ve süre artarsa tam aksi bir etki yaratıyor ve akne sayısını arttırıyor. Solaryumda da kontrolsüz ışık olduğu için uygun doz ayarlaması olmuyor. Bunun sonucunda ciltte terleme, gözeneklerde tıkanma ve ardından da akne oluşuyor.
Sanılanın aksine akne lezyonlarını sıkmak ciltteki folikül kanalının bütünlüğünü bozuyor ve tahrişle birlikte bakterilerin sayısının artmasına yol açıyor. Cildin bariyer fonksiyonunu bozarak iltihabı daha da arttırıyor. Ayrıca irritasyon meydana geliyor ve bu durum da iz oluşumuna zemin hazırlıyor. Fakat komedon denilen siyah noktaların steril şartlarda ekstraktör adı verilen aletlerle temizlenmesi veya peeling gibi yöntemlerle uzaklaştırılması tedavide fayda sağlıyor.
Yapılan çalışmalara göre, besinler akne üzerinde etkili oluyor. Çikolata, süt ve yağlı besinler, akne oluşumunu tetikliyor.Bunda, sütte bulunan hormon benzeri bir madde suçlanıyor. Yine yapılan çalışmalarda akne oluşumunu önlemek için ayrıca glisemik indeksi düşük besinlerin tüketilmesi öneriliyor ve şekerli besinlerden kaçınılması gerektiği belirtiliyor.
Vücutta strese bağlı olarak salınan ve ayrıca stresle düzeyleri değişen bazı hormonlar mevcut. Akneye yatkın kişilerde stres bu hormonlar üzerinden sivilce oluşumuna neden oluyor. Bu yüzden akne oluşumunu önlemek için stresten uzak durmak büyük önem taşıyor.
Sigara cildin yapısını ve kan dolaşımı üzerinden beslenmesini bozarak akne oluşumuna katkıda bulunuyor. Alkol ise şeker içeriğine bağlı olarak glisemik indeksi yüksek olduğu için sivilce oluşumunu tetikliyor.
Yine toplumdaki yaygıninanışın aksine akne tedaviedilebilen bir hastalık. Üstelik günümüz ilaçlarından gayet iyi sonuçlar alınıyor. Akne tedavisi nedene yönelik olarak yapılıyor. Ayrıca aknenin tipi, yerleşim yeri ile süresi, hastanın yaşı ve cinsiyetine uygun olan ilaçlar seçiliyor. Tedavi etkinliği 6-8 haftada başlıyor, lejyonlar düzelse de bir süre daha koruyucu tedavi devam etmek gerekiyor. Erken dönemde tedavi olmak hem ciltte izler ve kalıcı çukurcukların oluşmaması, hem de kişinin psikolojik açıdan olumsuz etkilenmemesi için son derece önem taşıyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?