Dünyada ve ülkemizde hızla yaygınlaşan akciğer kanseri erkeklerde prostat, kadınlarda ise meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü olarak tanımlanıyor. En önemli nedeninin sigara olduğu bilinen akciğer kanseri; özellikle nefes darlığı, hırıltı, ani kilo kaybı ya da çeşitli ağrılarla kendini gösterebiliyor. En korkutucu kanser türleri arasında ilk sıralarda yer alan bu kanser, gelişen tıbbi ve teknolojik imkanlar sayesinde başarıyla tedavi edilerek yaşam süresi uzatılabiliyor. Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Keskin, akciğer kanseri belirtileri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
İçindekiler
Akciğerlerdeki kötü huylu tümörlerin kontrolsüz şekilde çoğalması akciğer kanserine neden olmaktadır. Akciğer kanserinin en önemli nedeni, sigaradır. Sigara kaynaklı akciğer kanseri riski altında bulunanlar sigara, pipo, puro, nargile ve bu ürünlerin tüketildiği ortamlardan uzak durarak bu riski çok büyük oranda azaltabilir. Genetik faktörler, asbest, radon gazı, hava kirliliği, içme sularında bulunan yüksek düzeydeki arsenik nedeniyle risk altında olan kişiler hayat şartlarını düzelterek bu riski en aza indirebilir.
Akciğer kanseri belirtileri nelerdir? Nedenleri, tanısı ve evreleri
Hem erkeklerde hem de kadınlarda en sık ölüm nedeni olan akciğer kanseri sinsi bir şekilde ilerleyerek çoğu zaman hiçbir belirti vermemektedir. Birçok kişi akciğer kanseri olduğunu, başka bir hastalık sebebiyle akciğer röntgeni çektirdiğinde öğrenmektedir.
Nefes darlığı (dispne) nedir, neden olur? Belirtileri ve tedavisi
Akciğer kanserinin sinsi bir şekilde ilerleyerek ileri evrelerde ortaya çıkması, hastalığın erken evrede tanı almasının önemini ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle yapılan araştırmalar başta sigara kullananlar olmak üzere akciğer kanseri riski altında olanların 50 yaş ve üzerinde mutlaka tarama yaptırmasının gerekliliğine işaret etmektedir. Bu taramalar sonucu erken evrede tanısı konulabilen akciğer kanseri, uygulanan tedavilerle tamamen ortadan kaldırılabilmektedir.
Yapılan araştırmalar akciğer kanserinin de diğer kanser türlerinde olduğu gibi tek bir çeşit hastalık olmadığı ve farklı türlerinin bulunduğunu ortaya çıkardı. Bu nedenle akciğer kanseri tanısı konulan hastalara tedaviye başlamadan önce genetik doku analizi yapılmaktadır. Hastaya analiz sonucuna göre akciğer kanser türü teşhisi konularak ya kemoterapi ya da akıllı ilaçlar veya immünoterapi ile devam edilmesine karar verilmektedir.
Akciğer kanseri tedavisinde yaygın olarak kullanılan kemoterapi büyük oranda olumlu yanıt vermektedir. Bu oranın daha yukarı çekilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Bunlardan biri olan immünoterapi, insan vücudundaki kanser ile savaşan hücrelerin oranını kat kat artırarak vücudun kanser ile savaşma kapasitesini güçlendirmek amaçlanmaktadır. Sağlıklı bir insanın vücudu sürekli olarak kanser hücreleri ile savaş halindedir. Ancak kanser ortaya çıktığı zaman kişinin vücudu bu savaşta yetersiz kalmaktadır. İmmünoterapi bu zayıflığı düzenleyerek etkili bir tedavi sağlamaktadır.
Göğüs ağrısı neden olur, nasıl geçer? Hangi hastalıkların belirtisidir?
Akciğerlerin her ikisinin ya da birinin dokusunda, anormal hücrelerin kontrolsüz büyümeleri ve çoğalması ile gelişen kötü huylu tümörler, akciğer kanseri tablosunu ortaya çıkarmaktadır. Akciğer kanserinde yaş önemli bir faktördür. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artmaktadır. Akciğer kanseri, 45 yaş altında nadiren ortaya çıkabilirken, genellikle 50-70 yaşlarında tanı konulmaktadır. Akciğer kanserinin kadınlarda görülme sıklığı artmaktadır.
Kemoterapi nedir? Kanser tedavisinde nasıl uygulanır, yan etkileri nelerdir?
Önlenebilir bir hastalık olan akciğer kanserinden korunmak için öncelikle eğer içiyorsanız sigarayı bırakın. Sigarayı bırakmakla risk azalmaya başlar ve 10 yıl kadar sonra akciğer kanseri oluşma riski yaklaşık olarak yüzde 50 azalmış olur. Sigara içmemek ve sigara içilen ortamlardan uzak durmak akciğer kanserini önlemenin en basit yoludur. Akciğer kanseri vakalarının yüzde 85’i sigaradan kaynaklanmaktadır. Günde tüketilen 1 paket sigara, akciğer kanseri riskini 20 kat daha artırmaktadır.
Akciğer kanseri konusunda yapılan birçok çalışma, günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze tüketen kişilerde akciğer kanseri riskinin daha düşük olduğunu göstermektedir. Akciğer kanseri riskini azaltan önlemler kadar kanser riskini artırabilen unsurlar da söz konusudur. Örneğin sigara içen kişilerin “A vitamini ve beta karoten” yönünden zengin gıdalar tüketmesinin riski artırdığı bilinmektedir.
Akciğer kanserinin belirtileri ile karşılaşıldığında mutlaka doktora başvurulmalıdır. Ayrıntılı muayene, aile öyküsünün alınması ve uygun tetkiklerle tanı konulabilmektedir. Akciğer kanseri erken evrelerde tespit edildiğinde başarıyla tedavi edilebilmektedir. Akciğer kanserinde tedavi şekli; kanserin tipi, tümörün büyüklüğü, yerleşimi, yaygınlığı ve hastanın genel durumuna göre belirlenmektedir. Günümüzde modern tedavi yöntemleri sayesinde hastaların yaşam kalitesi ve süresi artmış durumdadır.
Akciğer kanseri tedavisi: Ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi
Bugüne kadar ileri evre akciğer kanserinde hastalığın uzun süreli kontrolü neredeyse mümkün değildi. Ancak immünoterapi ile artık hastalığın uzun süreli kontrolü mümkün olabilmektedir. Hatta kimi ileri evre hastalarda bile hastalığın tamamen yok olma ihtimali olabilir. İmmünoterapi 2 veya 3 haftada bir serum ile uygulanan bir tedavi yöntemidir. Alanında uzman hekimler ve uzman merkezler tarafından yapılması gereken immünoterapi ülkemizde başarılı bir şekilde uygulanarak hastaların yaşam kalitelerini artırmaktadır.
İmmünoterapi nedir, nasıl uygulanır? Kanser tedavisindeki faydaları
Akciğer kanseri genellikle erken evrelerde, hastalık ilerleyene kadar belirti vermez. Belirti görülme süresi ise kişiye göre değişebilir. Genellikle ilk görülen belirtiler geçmeyen öksürük, ses kısıklığı, göğüs, sırt veya omuz ağrısı, nefes darlığı ve halsizliktir.
Göğüs ağrısı, akciğer kanseri ile ilişkili en yaygın ağrı türüdür. Onun dışında sırt, omuzlar, kemikler, baş ve karın dahil olmak üzere vücudun çeşitli bölgelerinde ağrıya neden olabilir. Ağrının yeri ve tipi, kanserin akciğerlerdeki evresine ve konumuna ve vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığına bağlı olabilir.
Meyve, sebze, yağsız proteinler ve kepekli tahıllardan oluşan besleyici ve dengeli bir diyet, az az ve sık sık yemek, bol su tüketmek ve olası kilo kaybını takip ederek bir diyetisyen yardımıyla hastanın özel ihtiyaçlarına göre bir beslenme planı oluşturmak akciğer kanseri hastalarının yaşam kalitesi için son derece önemlidir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?