Aile hekimliği çalışanlarının 4 gün iş bırakma eylemi hukuka uygun mu?

Yazan Dr. Erkin Göçmen
19 Mayıs 2015   |    5 Ekim 2021    |   Kategori: Hukuk / Mevzuat, Üye Yazıları Print

erkin-gocmen2Çarşamba gününden itibaren, aile hekimleri ve aile hekimliği çalışanları 4 gün süreyle iş bırakıyor. Ülkemizde sağlık hizmetleri alanında bu çapta bir eylem ilk kez gerçekleşirken aynı zamanda böyle bir eylemin hukuka uygun olup olup olmadığı sorusu da akla geliyor. Tıp Doktoru ve Hukukçu Dr. Erkin Göçmen bu haftaki köşe yazısında aile hekimliği çalışanlarının iş bırakma eyleminin hukuki yönlerini Medikal Akademi okurları için kaleme aldı.

Öncelik şu hususu ifade etmekte yarar var: Yasalarımızda “iş bırakma eylemi” olarak tanımlanmış herhangi bir hukuki kavram mevcut değildir. Ancak ekonomik-sosyal haklar ve özlük haklarının savunulması ve geliştirilmesi amacıyla yapılan “iş bırakma eylemleri” Yüksek Mahkeme kararlarıyla tanınmış ve hukuken himaye edilmiş bir haktır. Nitekim: Anayasa Mahkemesi’nin BN. 2013/8463, BN. 2013/8516, BN. 2013/8517 sayılı kararlarında kamu görevlilerinin, demokratik taleplerle ve sendika kararıyla iki gün süreyle iş bırakma eylemi yapmalarının hukuka uygun olduğu yönünde hüküm kurulmuştur.

dava-cezaDanıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da kamu görevlisinin, üyesi olduğu sendikanın aldığı bir karar sonucunda göreve gelmeme eylemine katılmasını sendikal faaliyet kapsamında bir fiil olarak kabul etmektedir. Bu karara ilişkin uyuşmazlıkta kamu görevlisi bir gün süreyle iş bırakma eylemine iştirak etmiştir. Danıştay 12. Dairesinin bir kararında ise sendikal eyleme destek niteliğinde olan bir gün süreyle görevi terk etme fiilinin kabul edilebilir bir mazeretle işlendiği sonucuna varılmıştır.

Görüldüğü üzere Yüksek Mahkemelerin içtihatlarında hem bir günlük hem de iki günlük iş bırakma eylemlerine iştirak edilmesi hukuken himaye edilen bir hak olarak kabul görmüştür. Esasen bu hak sendikal mücadele ile kazanılmıştır. Sonuçta hukukun sınırları zorlanmış ve eylemler önce meşruiyetini giderek mahkemeler nezdinde haklılığını kabul ettirmiştir. Öyle ki Yargıtay 1990’lı yıllarda toplu viziteye çıkmayı dahi hukuksuz saymaktaydı. Yine Danıştay 90’larda yapılan bir günlük iş bırakma eylemine katılan memura verilen kınama cezasını hukuka uygun saymıştı.

danistay-erkinAncak aynı Danıştay 2013 yılında artık sendikal mücadele kapsamında iş bırakma eylemini sendika hakkı kapsamında kabul etmiştir. Daha önce de ifade edildiği gibi mevzuatımızda iş bırakma eylemi konusunda yasal bir düzenleme mevcut değildir. İş bırakmanın hukuka uygunluğunun zemini, bu konuda verilmiş yüksek yargı kararlarıdır. Ancak iş bırakma eylemlerinin süresi konusunda yargı mercilerince bir sınır veya ölçü gösterilmemiştir.

Başlangıçta toplu vizite eylemi dahi disiplin cezası ile karşılaşırken günümüzde 2015 yılı itibari ile Anayasa Mahkemesi iki gün süreyle iş bırakmayı sendika hakkı görerek hukuka uygun saymıştır. Esasen bu sınırı, ileri sürülen talebin haklılığına ilişkin yaygın inanç ve bunun kamu vicdanındaki meşruiyeti belirleyecektir. Aile hekimliği çalışanlarının yüksek oranlı bir katılımla mesai dışı göreve gitmeme eylemi bu meşruiyetin varlığının en önemli delilidir.

anayasa-mahkemesi-logoDiğer yandan iş bırakma eylemi hukuk düzleminde bir hak arama mücadelesi olduğu kadar aynı zamanda fiilen de bir işe gitmeme halini meydana getirir. Bu hususu da yazılı hukuk kuralları ışığında değerlendirmek gerekir. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları uyarınca sendikal hak kapsamında yapılan iş bırakma eylemine iştirak edilmesi disiplin hukuku anlamında bir işe gelmeme hali olarak değerlendirilemez ise de yine de aile hekimliği uygulamasında işe gelmemenin sonuçlarının ortaya konulması faydalı olacaktır.

Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin sözleşmenin yetkili merci tarafından sona erdirilmesi başlıklı 13 üncü maddenin birinci fıkrasında, sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimi ve aile hekimliği çalışanının sözleşmesinin, vali tarafından herhangi bir ihbar veya ikaza gerek duyulmadan sona erdirileceği haller gösterilmiştir. Bu haller arasında mücbir sebepler hariç, özürsüz ve kesintisiz olarak on gün görev başında bulunulmaması da sayılmıştır.

Dikkat edilirse burada ihbar veya ikaza gerek duyulmadan Valiye sözleşmenin feshi yetkisini veren sebep kesintisiz on gün görev başında bulunulmaması halidir. Bu bakımdan dört gün süreyle göreve gelmeme eylemi bu hüküm kapsamda değerlendirilemez. Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin sözleşmenin ihtaren sona erdirilmesi başlıklı 14 üncü maddesinde, sözleşmeli aile hekimlerine ve aile hekimliği çalışanlarının Yönetmelik Ek (2)’de yer alan fiilleri işlemesi halinde belli ihtar puanı ile cezalandırılması öngörülmüştür.

Buna göre, bir gün işe izinsiz gelmeme için 10 ihtar puanı, mesai dışı nöbete gelmeme için ise 20 ihtar puanı verilmesi kuralı sevk edilmiştir. Bu kurala göre çarşamba, perşembe, cuma ve cumartesi günlerini kapsar şekilde 4 günlük eyleme katılan bir kişi 50 ceza puanı alacaktır. Bir sözleşme dönemi içinde, verilen ihtar puanlarının yüz puana ulaşması hâlinde sözleşme vali tarafından sona erdirilmektedir.

aile_hekimi_mahkeme_iptalYazılı hukuk böyle olmakla beraber hem Danıştay hem de Anayasa Mahkemesinin son kararlarında sırasıyla bir ve iki gün süreyle iş gelmeme disiplin hukuku çerçevesinde bir eylem olarak nitelendirilmemiştir. Şimdi dört gün işe gelmeme eylemi ile hukukun sınırları bir kez daha test edilmektedir. Eyleme katılımın yoğunluğu bu sınırları kaldıracak en etkili faktördür.

Bir hukukçu ve hekim olarak bu eylemlerin kendi meşruiyetini ve haklılığını içinde barındırdığını ve eyleme katılan kişilerin Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin ihtar ceza puanı hükümlerine göre değil Anayasa ve Uluslararası Sözleşmelerde tanınan temel haklara ve bunu esas alan yargısal içtihatlara göre işlem göreceği ve yargısal mercilerin de aile hekimliği çalışanlarına bu himayeyi sağlayacağı kanaatinde olduğumu belirtmek isterim.

Şüphesiz bu bir öznel değerlendirmedir. Ancak bu değerlendirme falcılık değil hukuksal verilere dayanmaktadır. Bunlar yukarıda izah edilmiştir. Diğer yandan eyleme iştirak etmek için Sağlık Bakanlığından, Danıştaydan, Anayasa veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden cezai işlem tesis edilmeyeceğine ilişkin taahhütte bulunulmasını beklemek aşırı iyimser bir talep olacaktır.

İletişim için: bilgi@erkingocmen.av.tr

. Av. Erkin Göçmen’i Twitter’da takip etmek için tıklayın >

. Av. Erkin Göçmen’i Facebook’ta takip etmek için tıklayın >

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla