Ahududu, hem çok lezzetli hem de besleyiciliği yüksek, faydalı bir meyvedir. Başta C vitamini ve potasyum olmak üzere pek çok vitamin ve mineral içerir. Bir porsiyon ahududu, günlük C vitamini ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılar. İçerdiği antioksidanlarla bağışıklık sistemini güçlendirir. Kalp sağlığını korur; kanser ve diyabet gibi kronik hastalıkları önler. Güçlü bir iltihap gidericidir. Cildi besler ve korur. Zayıflamaya yardımcı olur. Taze veya kurutulmuş olarak tatlılardan soslara birçok alanda kullanılabilir. Hamilelerin tüketmesi önerilmez. Antibiyotik, müshil veya idrar söktürücü etkisi bulunan ilaçlarla etkileşime girebilir.
İçindekiler
Böğürtlen ve gül ile aynı aileden olan ahududu, lezzetli ve besleyici bir meyvedir. Lif, protein ve karbonhidrat bakımından çok zengindir. Yağ, şeker ve kalori oranı ise çok düşüktür. Kolesterol içermez. Besin içeriğinden maksimum verim alabilmek için işlenmiş, ilave şeker içeren ürünlerden ziyade sade ve taze ahududu tüketmeniz önerilir.
Ahududu, başta C Vitamini olmak üzere A, B, E ve K vitaminleri içerir. Tek başına, günlük C vitamini ihtiyacının çok büyük bir bölümünü karşılar. Manganez, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, bakır ve kalsiyum gibi önemli minerallere sahiptir. Ayrıca, çok iyi bir antioksidan kaynağıdır.
Böğürtlen neye iyi gelir? Nasıl kullanılır? Faydaları ve zararları nelerdir?
Ahududu meyvesinin kalorisi oldukça düşüktür. Bir fincan ahududu yaklaşık 64 kaloridir.
Ahudududa bulunan fitokimyasallar ve beta-karoten, bağışıklık sistemini korur ve güçlendirir. Enfeksiyonları önleyerek vücudun hastalıklara karşı direncini arttırır. İçeriğinde bulunan C vitamini sayesinde ise nezle, grip gibi viral hastalıklarda iyileşmeyi hızlandırır. (1)
Ahududu, kanseri önleme etkisi olan ellagik asit açısından zengindir. Ellagik asit vücutta antioksidan görevi görür, belirli kanserojenleri etkisiz hale getirir ve kanser hücrelerinin üremesini yavaşlatır. Öte yandan, ahudududa bulunan antosiyaninler, anti-kanserojen özelliklere sahiptir. (2)
Ahududunun içeriğinde bulunan polifenoller, kıkırdakları koruyarak artrit semptomlarını hafifletebilir. Anti-inflamatuar etki gösteren antosiyaninler sayesinde, romatizmal hastalıkları önleyebilir. Yanı sıra, yapısındaki kalsiyum ile kemikleri güçlendirerek bu hastalıklara yakalanma riskini azaltabilir. (3)
Ahududunun içerdiği C vitamini, flavonoid ve antosiyaninler ilithabı engelleyerek gut hastalığına ve ülseratif kolite yakalanma riskini azaltabilir. (4)
Ahududu gibi bol lif içeren gıdalar, kalp sağlığının korunmasına yardımcı olur. Ayrıca içerdiği polifenol ve antosiyanin gibi bileşenler sayesinde oksidatif hasarı azaltır ve kardiyovasküler iltihabı önler. Bu bileşikler ayrıca, kan damarları ve trombositler üzerinde de yapıcı etkiler göstererek kalbi destekler. Ayrıca C vitamini plak oluşumunu önler ve kalp hastalığı riskini önemli ölçüde azaltır. (5)
Trombosit nedir? PLT düşüklüğü ve yüksekliği ne tür sorunlar yaratır?
Flavonoid ve antosiyanin içeren ahududu, anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Bu özelliği nedeniyle çeşitli farmasötik ürünler geliştirmek için kullanılır. Hücreleri korur ve hem iltihabı önler hem de mevcut iltihapla savaşır. Ahududu, ülseratif kolitten kardiyovasküler iltihaplanmaya dek, birçok iltihaplı hastalığının tedavisinde takviye olarak kullanılır.
Ahududu, yüksek lif içeriği ve düşük glisemik indeksi nedeniyle diyabet hastaları için faydalı ve güvenli bir meyvedir. Hızlı ve ani şeker yükselişini engelleyerek diyabet riskini azaltır. Öte yandan, antioksidan özelliği bulunan antosiyaninler sayesinde insülin salınımını artırır ve kan şekerini düşürür.
İçerisindeki çinko nedeniyle libidoyu uyarmaya yardımcı olan ahududu, cinsel gücü artırabilir. Proantosiyanidinler yardımıyla kan damarlarını gevşeterek, daha fazla uyarılma için kanın hassas bölgelere akmasına izin verir içerir. Spermleri oksidatif hasardan korur. Ayrıca, C vitamini ve magnezyum sayesinde erkek doğurganlığını ve testosteron üretimini artırır.
Ahududu meyvesinin zengin içeriği, cilt için çeşitli faydalar sağlar. Antioksidanlar, güneşin zararlı etkilerini engelleyip cildin kızarmasını ve lekelenmesini önler. C vitamini, cilt kanserini önlemede önemli bir rol oynar. Ellagitanninler ise antioksidan etkiler göstererek erken yaşlanmaya karşı cildi korur.
Bol lif içeren bir meyve olan ahududu, uzun süre tok tutarak aşırı yemek yemeyi engeller. İçeriğindeki manganez sayesinde metabolizmayı hızlandırır ve daha hızlı yağ yakımı sağlar. Glisemik indeksi düşük olduğu için kan şekerinin ani yükselişini engeller ve tatlı isteğini yatıştırır. Ayrıca düşük kalorili bir meyvedir.
Kan şekeri nedir? Nasıl ölçülür? Yüksekliği ve düşüklüğü neden olur?
Düşük şekerli ve bol lifli olduğu için ahududu, diyet için çok idealdir. Taze, dondurulmuş veya kurutulmuş olarak alabileceğiniz bu meyveyi birçok yerde değerlendirebilirsiniz. Smoothie’lere, yoğurda veya yulaf ezmesine ekleyebilirsiniz. Farklı meyveleri ve sebzeleri de dahil ederek kokteyller veya salatalar hazırlayabilirsiniz. Sağlıklı tatlılar, bisküviler ve dondurmalar yapabilirsiniz.
Malzemeler: 2 litre su / 3 adet poşet siyah çay / 1-2 bardak taze ya da dondurulmuş ahududu / Yarım bardak şeker / 1 adet çubuk tarçın
Hazırlanışı: 2 litre suyu büyük bir tencereye alıp kaynatın. Kaynadıktan sonra çay poşetlerini, ahududuyu, çubuk tarçını ve şekeri ekleyin ve şeker eriyene kadar karıştırın. Tencereyi ocaktan alın ve çayın 5 dakika kadar demlenmesini bekleyin. Çay poşetlerini çıkarın ve karışımı bir tülbentle süzün. Posalarıyla içmek isterseniz süzmeden de tüketebilirsiniz. Soğuduktan sonra içine dilediğiniz kadar buz koyun.
Tarçın neye iyi gelir? Nasıl kullanılır? Ballı tarçın çayının faydaları
Ahududu çayı, sindirime yardımcı olur. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücuttaki iltihaplanmayı azaltarak kronik hastalık riskini önler. Cildi besler ve korur. Zayıflamaya yardımcı olur, diyet sürecinde tüketilebilir.
Ahududu, tatlı-ekşi tadıyla çok yönlü bir meyvedir. Yulaf ezmesine, kahvaltılık gevreklere, waffle veya kreplere eklenebilir. Smoothie’leri, kekleri veya meyve salatasını tatlandırmak için kullanılabilir. Reçel, marmelat, sos veya şurup yapılabilir Ya da hem taze hem de kurutulmuş haliyle atıştırmalık olarak tüketilebilir.
Ahududu tüketimiyle ilgili kesinleşmiş bir kanı bulunmuyor. Ancak, günlük 1 su bardağı kadar tüketmeniz yeterli olacaktır.
Detoks nedir, nasıl yapılır? Detoxun faydaları ve zararları nelerdir?
Genelde herkes için güvenli olsa da bazı durumlarda ahududu tüketiminden kaçınmak gerekir. Ahududu alerjiniz varsa kesinlikle çiğ ahududu yemeyin. Hamileyseniz, antibiyotik veya müshil ve idrar söktürücü etkisi bulunan ilaç kullanıyorsanız doktora danışmadan ahududu tüketmeyin.
Hamilelikte ahududu tüketimi önerilmez. Rahimdeki kasılmayı uyarıp erken doğum riski oluşturabilir. Bu nedenle, kullanmaktan kaçının.
Nadiren de olsa bazı kişilerde ahududu alerjisi görülebilir. Hamilelerde erken doğum sürecini başlatabilir. Ahududu içeren takviyeler, çocuklar veya emziren kadınlar için güvenli olmayabilir. Antibiyotik, müshil veya idrar söktürücü etkisi bulunan ilaçlarla etkileşime girebilir.
Ahududu alerjisi, meyvede bulunan ve salisilat olarak bilinen kimyasal maddelere duyarlı kişilerde ortaya çıkabilir. En yaygın belirtileri; burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma, baş ağrısı ve göz yaşarmasıdır. Bazı insanlar ahudududa bulunan kimyasalları içeren ürünleri tüketirken veya bunlara dokunurken deri döküntüsü, kaşıntı veya kurdeşen gibi alerjik semptomlar da yaşayabilir. Olumsuz herhangi bir durum hissettiğinizde, mutlaka ve acil olarak bir doktora görünün.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?