Bazı çalışmalar, diş eti hastalığına yakalanmış insanların, sağlıklı diş etleri olanlara göre daha fazla kalp hastalığına sahip olduklarını göstermektedir. Sağlıklı dişetleri olan kişilerin genellikle vücut sağlığına daha çok önem verdikleri ve bu sayede kalp sağlığının da korunduğu düşünülebilir. Ancak dişeti hastalığının ve ağız içi bakterilerin kalp sağlığı üzerine doğrudan etkisi henüz gösterilememiştir.
Bağışıklığı önemli ölçüde etkileyen diyabet vücudun enfeksiyona direncini azaltabilir. Yüksek kan şekeri, diş eti hastalığının gelişme riskini artırır. Dahası, diş eti hastalığı, kan şekeri düzeylerini kontrol altında tutmayı zorlaştırabilir. Kan şekeri seviyenizi olabildiğince normale yakın tutarak diş etlerinizi koruyabilirsiniz. Dişlerinizi her yemekten sonra fırçalayın. Diş ipi ve günlük antiseptik gargara kullanın. Yılda en az iki kez diş hekiminize başvurun.
Tükürük ağız içindeki yumuşak dokuların ve dişlerin sürekli olarak yıkanmasını sağlayarak yiyecek artıklarının ve bakterilerin diş ve dişetleri üzerinden uzaklaştırılmasını sağlar. Yaşın ilerlemesi ile bazı kişilerde tükürük bezleri yeterli tükürük salgısı üretemeyebilir. Ayrıca önemli bir romatolojik hastalık olan Sjögren sendromu özellikle gözyaşı kanallarına ve tükürük bezlerine zarar verir. Bu durum beraberinde göz ve ağız kuruluğuna yol açarak kişinin diş çürüğü ve diş eti hastalıklarına yatkınlığını artırır. Tükürük salgısını artıracak yiyecekler, ilaç tedavileri ve uygun yapay tükürük solüsyonları ile ağız kuruluğu önlenebilir. Ağız kuruluğu şikayetiniz varsa diş hekiminize başvurabilirsiniz.
https://www.medikalakademi.com.tr/kategori/halk-sagligi/agiz-ve-dis-saglik/
Alerji, depresyon gibi uzun süreli tedavi gerektiren hastalıklar için kullandığınız antihistaminik, dekonjestan, antidepresanlar ve ağrı kesici ilaçlar ağız kuruluğunuz nedeni olabilir. Bu yüzden ağız kuruluğu yan etkisiyle karşılaştığınızda mutlaka kronik hastalığınızı takip eden hekiminiz ve diş hekiminizle görüşün.
Eğer stresli, endişeli bir yapınız varsa veya depresyondaysanız, ağız sağlığı sorunları için daha yüksek risk altında olabilirsiniz. Stres altındaki kişiler kortizol hormonunu yüksek miktarda üretirler. Kortizol yüksek ya da dengesiz kan şekerine sebep olmakla birlikte bağışıklık sistemi üzerine olumsuz etkileri bulunur. Yapılan araştırmalara göre stres yaşayan insanların %50’sinden fazlası dişlerini düzenli olarak fırçalamıyor ya da diş ipi kullanmıyor. Stresle ilgili dişe zarar veren diğer ek alışkanlıklar arasında sigara, alkol ve diş sıkma/gıcırdatma bulunur. Stres kontrol altına alınamadığında tüm bunlar bir araya gelerek ağız ve diş sağlığınıza kötü yönde etki eder. Stresle başa çıkabilmek ağız ve diş sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Kırılgan kemik hastalığı osteoporoz, çene kemiğiniz de dahil olmak üzere vücudunuzdaki tüm kemikleri olumsuz etkiler ve diş kaybına neden olabilir. İleri derecede osteoporozu olan bireylerde çene kemiği sağlıklı bireylere göre daha zayıf ve boşlukludur. Diş çevresi dokularının hastalığı olan periodontitis sonucu osteoporoz hastalarında daha hızlı çene kemiği yıkımı görülebilir. Erken ve hızlı diş kayıpları osteoporoz belirtisi olabilir. Özellikle implant tedavilerinde implantın ancak sağlıklı kemik içine yerleştirilmesi ile başarılı bir kemik-implant bağlantısı gerçekleştirilebilir. İmplant tedavisinde osteoporozun seviyesi son derece önemlidir. Osteoporoz hastalığınız varsa tedavi öncesinde hem bu bilgiyi hem de kullandığınız ilaçları diş hekiminizle paylaşmayı unutmayın.
Ağız kuruluğu neden olur? Ne iyi gelir? Belirtileri ve tedavisi
Kansızlık (anemi), ağız ağrısı ve diş etlerinde solgunlaşmaya, dilin şişmesi ya da pürüzsüz olmasına neden olabilir. Aneminiz olduğunda, vücudunuzun yeterli kırmızı kan hücresi yoktur veya kırmızı kan hücreleriniz yeterli miktarda hemoglobin içermez. Sonuç olarak vücudunuz yeterli oksijen alamaz. Soluk dişetleri kansızlığınızın belirtisi olabilir.
Bulimia gibi bir yeme bozukluğunun belirtilerini fark eden ilk kişi diş hekiminiz olabilir. Tekrarlayan kusma ataklarında mideden gelen asit, diş minesini ciddi derecede aşındırabilir. Kusma aynı zamanda ağız, boğaz ve tükürük bezlerinde şişme ve ağız kokusunu da tetikleyebilir. Anoreksiya, bulimia ve diğer yeme bozuklukları dişlerinizin sağlığını etkileyebilecek ciddi beslenme eksikliklerine de neden olabilir.
Romatoid artritli (RA) kişilerin, bağışıklık sistemiyle ilgili herhangi bir problem yaşayamayan kişilere göre diş eti hastalığına yakalanma olasılığı 8 kat daha fazladır. Aynı şekilde Romatoid Artrit, parmak eklemlerine zarar verdiği için diş fırçalama ve diş ipi kullanma konusunda zorluk yaşanabilir. Ancak mevcut dişeti iltihaplanması tedavi edilirse eklem ağrısı ve iltihabı da azalabilir.
Hamileyseniz ve diş eti hastalığınız varsa, çok erken ve çok küçük doğmuş bir bebeğiniz olma olasılığı daha yüksek olabilir. İki koşulun nasıl tam olarak bağlantılı olduğu anlaşılamamıştır; ancak ağız içi enfeksiyonlar sorumlu tutulabilir. Hamilelik ve buna bağlı bazı hormonal değişiklikler diş eti hastalığını daha da kötüleştirir. Kendinizi ve bebeğinizi nasıl koruyacağınızı öğrenmek için kadın hastalıkları ve doğum uzmanınızla ve diş hekiminizle görüşün.
Sağlıklı diş etlerinin kırmızı ve şişmiş değil; pembe ve sağlam görünmesi gerekir. Diş etlerinizi sağlıklı tutmak için ağız sağlığınıza önem verin. Günde en az iki kez iki dakika dişlerinizi fırçalayın, diş ipi kullanın, günde bir veya iki kez antiseptik bir gargara ile durulayın, diş hekiminizi düzenli olarak görün ve sigaradan uzak durun.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?