Prof.Dr. Dilaver Erşanlı, hastalığı ağırlaştıran nedenlerin arasında başta enfeksiyon hastalıkları, aşırı fiziksel zorlanma, gebelik, soğuk algınlığı ve solunum yolu hastalıklarının sayılabileceğini söyledi . Sözlerine hastalığın teşhis evresiyle devam eden Prof.Dr. Erşanlı, “Sıklıkla oküler kaslarla (göz kasları) ile başlayan hastalık nadir olarak bu kaslarla sınırlı kalır. Myastenia Gravis hastalarının merkez sinir sisteminde yaptığımız incelemelerde belirgin bir bozukluk bulunamamasına rağmen, kaslarda bozukluk görülmekte ve kas liflerinin yerini yağ dokularının aldığını gözlemlenmekteyiz.’
Prof.Dr. Dilaver Erşanlı, Oküler Myastenia Gravis hastalığını şöyle anlatıyor: ‘’Göz kaslarına giden bilgi sinirden kasa ulaşamadığı ve uyarıları iletemediği için fonksiyonlarda gerileme ve yavaşlama görülür. Kısa süreli kasılmada bir sorun olmaz iken kasılma uzadığında güçsüzleşme olur ve şikâyetler ortaya çıkar. İlk belirtilerini göz kasları üzerinde gösteren hastalık, sadece göz kaslarını tutup orada kalabilir. Kasların tutulumuna bağlı olarak göz kapakları düşer. Çift görme meydana gelebilir.
En önemli bulgularından biri göz kapaklarındaki düşüklüğün çift taraflı görülmesidir.” Özellikle akşam saatlerine doğru artan kas zafiyetine bağlı olarak göz kapakla rında düşüklük giderek artığını kaydeden Prof.Dr.Erşanlı yüz kasları zayıf olduğunda uykuda göz kapakları kapanmayacağını, bu tip bulguları fark edenler hemen doktora başvurması gerektiğini söylüyor.
Myastenia Gravis hastalığı kadınlarda erkeklere oranla daha sık görüldüğünün altını çizen Prof.Dr. Dilaver Erşanlı, en çok 20-40 arasında olmak üzere her yaşta görülebilen bu hastalığın pek çok değişik türünün bulunduğunu zamanında teşhis edilirse tedavi edilebilen bir hastalık, eğer teşhis edilmezse hastaların %10’unda ölüm riskine yol açabileceğini belirterek ihmal edilmemesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?