Endometriozisin kısırlık ve ağrı (sürekli alt karın ağrısı, ağrılı adet görme ve ağrılı cinsel ilişki) olmak üzere başlıca iki önemli belirtisi bulunuyor. Uzmanlar, hem adet döneminde hem de cinsel ilişkide ağrısı olan kadınların öncelikle endometriozis ihtimalini değerlendirmelerini ve bir kadın doğum uzmanına danışmalarını öneriyor. Genç kızlarda görülen şiddetli adet ağrılarının da endometriozise bağlı olma olasılığı yüksek.
Endometriozis (çikolata kisti) nedir? Belirtileri, nedenleri ve tedavisi
Endometriozis, karın içinde yol açtığı yapışıklıkların yanı sıra tüplerin ve yumurtalıkların işlevini bozarak kısırlığa da yol açabiliyor. Endometriozis karın bölgesinin dışında nadir de olsa görülebiliyor ve yerleştiği organa bağlı olarak yorgunluk,halsizlik, bel ağrısı, adet sırasında ishal veya kabızlık, ağrılı ve kanamalı idrar yapma, kusma, burun kanaması, kan tükürme gibi belirtiler de oluşturabiliyor. Belirtiler çoğunlukla zamanla kötüleşse de bazı olgularda iyileşme ve tekrarlama dönemleri görülebiliyor. Bazı endometriozisli kadınlarda ise hiçbir belirti olmayabiliyor.
Endometriozis, 15-49 yaşları arasında teşhis edilebildiği gibi en sık 25-34 yaşları arasında görülüyor. Ergenlik dönemine girmeden önceki kız çocuklarında veya menopoz döneminden sonra ise nadir olarak bulunuyor. Doğurganlık yaşlarındaki kadınlarda görülme oranının yaklaşık %7-10 olduğu endometriozis, şiddetli adet ağrısı olan kadınlarda yaklaşık 4-6 kat, annesinde veya kız kardeşinde endometriozis olan kadınlarda ise 6-7 kat daha sık görülüyor.
Karın içindeki endometriozis; karın zarında, yumurtalıklarda ve derinde yerleşen olmak üzere üçe ayrılıyor. Endometriozisli olgularda tanı için jinekolojik muayene bulguları, ultrasonografi (yumurtalıklardaki çikolata kistleri için), MRI (dokunun içine yerleşen derin endometriozis odakları için), kanda bakılan tümör belirteçleri (Ca 125, Ca 19-9) ve laparoskopi kullanılabiliyor. Hastalığın kesin tanısı yalnızca laparaskopi ile yapılabiliyor. Laparoskopi ile hem hastalığın evresi saptanıyor (Evre I hafif, Evre IV ağır) hem de endometriozis odaklarından patolojik tanı için biyopsi alınabiliyor.
Laparaskopi, cerrahi tedavi için de tercih edilen yöntem. Endometriozisde cerrahi tedavi titiz ve doğru olarak uygulanmalı. Cerrahi tedavinin iyi yapılamadığı durumlarda hastalık tamamen temizlenemiyor ve tekrarlama oranlarında artış oluyor. Ameliyatlar başarısız olduğu taktirde; ağrılı semptomlar iyileşmiyor, endometriozis haricinde hastada çeşitli yeni semptomları ortaya çıkabiliyor (idrar tutamama-kabızlık vs) ve kısırlık tedavisinin başarı şansını olumsuz etkiliyor.
Dünyada doğurganlık çağındaki yaklaşık 100 milyon kadın endometriozis hastalığından etkileniyor. Ülkemizde ise hastalar arasında endometriozisin tanınırlık oranı çok düşük olmayı sürdürüyor. Dünyada özellikle ABD’de endometriozis bilinci oluşturmak adına çalışmalar yürütülüyor ve büyük fonlar ayrılıyor.
Avrupa’daki endometriozis dernekleri ise hasta dernekleri aracılığıyla aktif şekilde hastalığın farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyor. Derneklerin sponsor oldukları özel bazı televizyon programları aracılığıyla da bu hastalık topluma anlatılmaya çalışılıyor. Ülkemizde de bu yönde çalışmalar giderek artıyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?