Türkiye’de Aile hekimliği AKP Hükümetleri tarafından uygulanmaya konmuş bir hekimlik uygulamasıdır. Dünya da farklı aile hekimliği uygulamaları vardır. Türkiye’deki aile hekimliği uygulaması da çıkarılan kanuna özgüdür. Bu kanunda aile hekiminin görevleri ve çalışma şartları belirtilmiştir. Aile hekimliği kanununda “aile hekiminin başka bir iş yapamayacağı” hükmü var iken yeni “torba yasa” ile nöbet tutma zorunluluğu getirilmesi çelişkili bir durumdur. Bu durum aile hekimliği kanuna ve aile hekimliğinin özüne aykırıdır.
Öncelikle aile hekimine başka bir Kuruma bağlı sağlık kuruluşunda nöbet tutturulması çelişkili bir durumdur. Aile hekimi kendisine kayıtlı kişilere tedavi hizmeti vermekle yükümlüdür ve sürekli bu kişilere görev vermesi gerekmektedir. Aile hekimi kendine kayıtlı kişilerin acil sağlık hizmeti başvurularına karşıda sorumludur. Fakat, başka bir sağlık kuruluşunda nöbet tutması ve kendine kayıtlı olmayan kişilere bakması görev tanımın da yoktur. Acillerde ki sorunu gidermek aile hekimine görevi değildir. Buna başka bir çözüm üretmek gerekir. Aile hekimini acillerde ortaya çıkan hekim açığını kapatma aracı olarak görmek, aile hekiminin esas işine karşı saygısızlıktır. Bu durum gerçekte aile hekimliğine inanılmadığının, önem verilmediğinin ve aile hekimini açık kapatma aracı olarak görüldüğünün göstergesidir.
Aile hekimlerinin başka il içinde başka bir ilçede nöbete nasıl gideceği , nöbet yerindeki statüsü , kendi aile hekimliği merkezindeki aksayacak hizmetler gibi durumlar konunun iyi hazırlanmadığını göstermektedir.
Ayrıca acillerde nöbet tutmaya hazır olmayan aile hekimlerinin taraf olacağı adli vakalar hem kişisel hem de kurumsal sorunlara sebep olacaktır.
Aile hekimlerinin kadrosunun olmadığı başka bir Kuruma ait sağlık kuruluşunda görevlendirilmesi, hasta bakması ve müdahale etmesi de başlı başına yasal değildir.
Derhal bu yanlış uygulama iptal edilmelidir.
Prof. Dr. Sefer Aycan
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
saycan@gazi.edu.tr
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?