Kanser tedavisinde önemli bir sorun olan ilaç direnci, hastaların mevcut tedavilere yanıt vermesine engel oluyor. Ancak bilim insanları, kanser hücrelerinin hayatta kalmasını sağlayan bir proteini hedef alarak yeni bir tedavi yöntemi geliştirdi. International Journal of Biological Sciences dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, S6K1 adlı protein tedaviye dirençli kanserlerde kilit rol oynuyor. Bu protein, akciğer, prostat ve kolon gibi birçok kanser türünde yüksek seviyelerde bulunuyor ve hücrelerin direnç mekanizmasını güçlendiriyor. Araştırmacılar, FDA onaylı ilaçları tarayarak bu proteini etkili bir şekilde hedefleyen yeni bir bileşik geliştirdi.
Super-ebastin (Super-EBS) adılı bu yeni ilaç, kanser hücrelerinde S6K1’in aktivitesini durdurarak tümör büyümesini engelliyor. Yapılan laboratuvar ve hayvan deneyleri, bu bileşiğin dirençli kanser hücreleri üzerinde son derece etkili olduğunu gösterdi.
Kanser hücreleri, hayatta kalmak ve tedavilere direnç göstermek için çeşitli mekanizmalar geliştirir. S6K1 proteininin “fosforilasyon” adı verilen bir işlemle aktive olması, kanser hücrelerinin büyümesini ve direnç kazanmasını destekleyen önemli bir faktördür. Kentucky Üniversitesi Markey Kanser Merkezi’nden araştırmacılar, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onaylı yaklaşık 1.400 ilacı tarayarak, super-ebastin adlı antihistamin ilacının bazı kanser hücrelerini hedef alabileceğini keşfetti.
Genetiği Değiştirilmiş Onkolitik Virüs Tedavisi, Cilt Kanserine Karşı Başarılı Oldu
Araştırma ekibi, ebastinin daha etkili bir versiyonunu geliştirerek Super-ebastin (Super-EBS) adını verdikleri bileşiği üretti. Yapılan laboratuvar testlerinde Super-EBS, akciğer ve prostat kanseri gibi dirençli kanser türleri de dahil olmak üzere test edilen kanser hücrelerinin %95’inden fazlasında etkili bulundu. Ayrıca sağlıklı hücrelere zarar vermeden tümör büyümesini engellediği saptandı. Super-EBS, kanser hücrelerinde fosforile olmuş S6K1 proteinini bloke ederek tümör büyümesini durduruyor. Hayvan deneylerinde, Super-EBS’nin oldukça etkili olduğu ve yan etkilere neden olmadığı belirlendi.
Kanser hücreleri, zamanla tedavilere direnç kazanarak özelliklerini değiştirebilir. Araştırmalar, bu süreçte kanser hücrelerinin fosforile S6K1’e daha bağımlı hale geldiğini gösterdi. Bu bulgu, yeni geliştirilen Super-EBS’nin dirençli kanser hücreleri üzerinde daha etkili olabileceği anlamına geliyor.
Çalışmanın baş yazarı Dr. Vivek Rangnekar, bu keşfin kanser tedavisi için çok önemli bir gelişme olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı: “Tedaviye dirençli kanserlerin hayatta kalma mekanizmalarını anlamak, hastalar için yeni hedefe yönelik tedaviler geliştirmemizi sağlayacak. Super-EBS ve benzeri bileşikler, şu an sınırlı tedavi seçeneği bulunan hastalar için umut vadediyor.”
Araştırma sonuçları, Super-EBS’nin kanser hücrelerini öldürmede etkili olduğunu ve sağlıklı hücrelere zarar vermediğini ortaya koydu. Bu bulgular, tedaviye dirençli kanser türleri için yeni ilaç geliştirme çalışmalarına ışık tutuyor. Bilim insanları, Super-EBS’nin klinik denemelere uygunluğunu değerlendirmek ve daha geniş bir hasta grubunda etkinliğini test etmek için ek çalışmalar yapmayı planlıyor.
Pankreas Kanseri Tedavisinde Yeni Umut: ADC Teknolojisiyle Geliştirilen İlaç Yolda
Arka Plan: Çoğu tümör başlangıçta tedaviye yanıt verir, ancak kanser hücrelerinin plastikliği ve heterojenliği ile ilişkili direnç mekanizmaları nedeniyle zamanla tedaviye dirençli klonlar gelişir.
Yöntemler: Çeşitli sürücü mutasyonları içeren ve tümör soy hattı plastikliği ile tedavi direncini temsil eden kanser hücrelerinde protein hedeflerini belirlemek için kimyasal biyoloji yaklaşımı kullandık. Kanser hücrelerine karşı kapsamlı bir ilaç taraması gerçekleştirildi ve ardından en etkili ilacın kimyasal analogları sentezlendi. Önde gelen ilacın kanser alt tipi hedef aralığı, Broad Institute (MA) tarafından gerçekleştirilen PRISM analizi ile 900’den fazla kanser hücre hattı üzerinde belirlendi. Farklı şekilde eksprese edilen genlerin RNA dizileme ve zenginleştirme analizi, hesaplamalı moleküler modelleme ve biyotinile küçük moleküller ile çekme yöntemi kullanılarak RPS6KB1 (p70S6K veya S6K1) temel hedef olarak belirlendi ve doğrulandı. S6K1’in işlevsel rolünü test etmek için genetik restorasyon yöntemi hücre kültürü ve ksenograft modellerinde uygulandı.
Sonuçlar: Antihistaminik ilaç ebastinin yeni bir türevi olan Super-ebastin (Super-EBS) geliştirildi. Super-EBS, çeşitli KRAS ve EGFR sürücü mutasyonlarını içeren ve plastiklik ile tedavi direncini temsil eden kanser hücrelerinin yaşama yetisini baskıladı. PRISM analizi, test edilen çeşitli kanser hücre hatlarının %95’inden fazlasının Super-EBS’ye duyarlı olduğunu ve hedeflenen proteinin serin/treonin kinaz S6K1 olduğunu gösterdi. S6K1, normal/benign dokulara kıyasla çeşitli kanser türlerinde aşırı eksprese edilir ve fosforile olmuş S6K1’in kanser hastaları için kötü prognoz öngördüğü tespit edildi.
Tek Dozla Meme Kanseri Tümörlerini Yok Edebilen Yeni İlaç Adayı
S6K1 fosforilasyonunun inhibisyonunun tümör hücresi büyümesinin baskılanması için gerekli olduğu gözlemlendi ve fosfo-S6K1’in geri kazanılması, tümör hücrelerini Super-EBS’ye dirençli hale getirdi. Super-EBS’nin S6K1 fosforilasyonunu inhibe etmesi, Cdc42/Rac-1/p-PAK1 yolunun baskılanması yoluyla aktin depolimerizasyonuna ve kaspaz-2 aktivasyonuna neden olarak kaspaz-2 bağımlı apoptozu tetikledi. Super-EBS’nin etkisi ksenograft modellerinde yeniden gözlemlendi ve S6K1’in genetik olarak silinmesi, farelerde tümör büyümesini tamamen engelledi.
Sonuç: S6K1, hem içsel hem de edinilmiş tedavi direnci gösteren tümörlerde terapötik bir zayıf nokta olarak tanımlandı.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- S6K1 is a Targetable Vulnerability in Tumors Exhibiting Plasticity and Therapy Resistance, International Journal of Biological Sciences (2024). DOI: 10.7150/ijbs.96672YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?