Tiryakilere Müjde: Kahve İçmek Baş-Boyun Kanseri Riskini Önemli Oranda Azaltıyor

Yazan Tuba Günvar
24 Aralık 2024   |    25 Aralık 2024    |   Kategori: Güncel / Literatür, Onkoloji Print

Baş-boyun kanseri, dünya genelinde en yaygın görülen yedinci kanser türü olarak dikkat çekiyor. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde hızla artan bu kanser türü, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiliyor. Ancak yeni yapılan bir araştırma, düzenli şekilde kahve tüketmenin, baş-boyun kanseri riskini ortalama %20 oranında azaltabileceğini gösteriyor. Amerikan Kanser Derneği’nin resmi yayın organı olan Cancer dergisinde yayımlanan çalışmada, kahve tüketme sıklığı ile ağız boşluğu, boğaz ve gırtlak kanserleri arasındaki ilişki incelendi. Araştırma, düzenli kahve tüketiminin pek çok kanser türlerine karşı koruyucu olduğunu gösteriyor.

Araştırmanın Detayları

Uluslararası Baş ve Boyun Kanseri Epidemiyolojisi Konsorsiyumu tarafından yürütülen bu çalışmada, 9.548 baş-boyun kanseri hastası ve 15.783 sağlıklı kontrol grubunu kapsayan 14 farklı çalışmanın verileri analiz edildi. Katılımcılar, günlük kahve ve çay tüketim alışkanlıklarına dair bilgi verdi. Araştırma sonucunda, günde dört fincandan fazla kahve tüketen bireylerin baş-boyun kanserine yakalanma riskinin %17 oranında azaldığı tespit edildi. Ayrıca, ağız boşluğu kanseri riskinin %30, boğaz kanseri riskinin ise %22 oranında düştüğü belirlendi. Özellikle hipofarinks kanseri için, üç ila dört fincan kahve içenlerde bu risk %41 oranında daha düşük bulundu.

Kahve içmek karaciğer kanseri riskini en az %50 oranında azaltıyor!

Kafeinsiz kahve tüketiminin bile ağız boşluğu kanseri riskini %25 oranında azalttığı görüldü. Çay tüketiminde ise, ise 1 fincandan fazla içenlerde ters bir ilişki saptandı. Buna göre günlük bir fincan veya daha az çay içenlerin hipofarenks (alt yutak) kanseri riskinin %27 oranında azaldığı, ancak bir fincandan fazla çay tüketenlerin gırtlak kanseri riskinin %38 oranında arttığı gözlemlendi.

Kahve ve Çayın Kanser Üzerindeki Etkileri

Araştırmayı yöneten Dr. Yuan-Chin Amy Lee, kahvenin baş-boyun kanserlerine karşı koruyucu olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı: “Bu bulgular, kahve içmenin kansere karşı koruyucu bir etkiye sahip olduğunu ve kanser riskini ciddi şekilde azaltabileceğini gösteriyor. Bu içeceklerin içerdiği kimyasal bileşenlerin ve tüketim alışkanlıklarının farklı coğrafyalarda değişiklik gösterebiliyor. Kahvenin koruyucu etkisi ile ilgili daha fazla çalışma yapılması faydalı olacaktır.”

Sonuç ve Gelecek Araştırmalar

Kahvenin kansere karşı koruyuculuğu konusunda daha öncede pek çok çalışma yapılmıştı. Bu çalışma, kahve ve çay tüketiminin baş-boyun kanserine karşı koruyucu etkiler sağlayabileceğine dair ek kanıtlar sunuyor. Ancak, kahve ve çay türlerinin coğrafi farklılıkları, bireysel tüketim alışkanlıkları ve potansiyel risk faktörleri gibi konuların daha fazla araştırılması gerektiği vurgulanıyor. Gelecekte yapılacak çalışmalar, bu bulguların küresel ölçekte daha iyi anlaşılmasına ve kanser riskini azaltmada etkili stratejiler geliştirilmesine katkı sağlayabilir.

Kahve neye iyi gelir? Diyeti nasıl yapılır? Faydaları ve zararları

Araştırmanın Özeti

”Coffee and Tea Consumption and the Risk of Head and Neck Cancer: An Updated Pooled Analysis in the International Head and Neck Cancer Epidemiology Consortium, Cancer (2024). DOI: 10.1002/cncr.35620” isimli bu çalışma, kahve ve çayın baş-boyun kanseri riskini azaltabileceğini ortaya koydu. 14 farklı çalışmanın verilerinin analiz edildiği araştırmada, günde dört fincandan fazla kafeinli kahve tüketiminin, baş-boyun kanseri riskini %17 oranında azalttığı belirlendi. Özellikle ağız boşluğu kanserinde bu oran %30’a kadar çıkarken, gırtlak kanserinde %22’lik bir azalma görüldü. Decaf (kafeinsiz) kahvenin de ağız boşluğu kanserinde %25’lik bir risk azalması sağladığı tespit edildi. Çay tüketimi ise özellikle hipofarenks kanseri riskini %29 oranında azaltırken, bir fincandan fazla tüketimin gırtlak kanseri riskini artırabileceği saptandı. Araştırmacılar, kahve ve çayın farklı kanser alt türleri üzerindeki etkilerinin karmaşık olabileceğini ve bu konuda daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Ayrıca, coğrafi farklılıkların ve kahve-çay türlerinin etkilerinin de incelenmesi gerektiği belirtildi. Bu bulgular, kahve ve çayın sağlık üzerindeki potansiyel faydalarını bir kez daha gündeme taşıyor.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla