Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre, Türkiye’de AIDS vaka sayısında dikkat çekici bir düşüş yaşandığını belirten Türk Dermatoloji Derneği Veneroloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Osman Köse, 2021 yılında resmi kayıtlara göre 32 bin 376 kişinin HIV virüsü taşıdığının tespit edildiğini ancak bu sayının 2022 yılında 5.710 HIV pozitif vaka sayısına ve 2023 yılında ise ciddi bir düşüşle 1.728’e gerilediği söyledi. Prof. Dr. Köse, 2024 yılı sayılarının henüz yayınlanmadığını bildirdi.
1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Osman Köse, AIDS’in özellikle 25-35 yaş aralığında daha sık görüldüğüne dikkat çekerek, hastalık hakkında şu açıklamalarda bulundu: “AIDS, ‘Kazanılmış Bağışıklık Yetmezliği Sendromu’ olarak bilinir ve HIV (Human Immunodeficiency Virus) isimli bir virüsle ortaya çıkar. Bu virüs vücudumuzun savunma sisteminde yetmezliğe yol açar. HIV virusu vücuda girdiğinde ilk olarak şiddetli olmayan ateş, halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık gibi hafif hastalık belirtilerine yol açar. Hastalık bundan sonra ortalama 6-8 yıl süren sessiz bir döneme geçer. Bu dönemde çok fazla belirti olmaz ve tesadüfen tanı konur. Virüs yükü artıp, vücut direnci düşmeye başladığında ise sık sık enfeksiyonlara yakalanma ve deri enfeksiyonlarında artışla bulgu verir.
AIDS’in bulaşma yolları ve korunma yöntemleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Köse, hastalığın en sık korunmasız ve riskli cinsel temas yoluyla bulaştığının altını çizdi.Çok eşliliğin AIDS’in bulaşmasındaki en önemli risk faktörü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Köse, “Cinsel temas sırasında kondom kullanımı en önemli korunma yöntemidir. Diğer bulaşma yolları ise damar yolu ile uyuşturucu madde kullanan bağımlılarda virüs bulaşan enjektörlerle, kan nakli sırasında, anneden bebeğe doğum sırasında da HIV virüsü bir kişiden başka bir kişiye geçebilir” dedi.
HIV virüsü ve AIDS hakkında yanlış bilinenlere de değinen Prof. Dr.Köse, toplumda bilinenlerin aksine, AIDS’in virüs taşıyan kişiye dokunmak, sarılmak, tokalaşmakla bulaşmadığını kaydetti. Toplumun HIV’ı tanıması ve bulaş yollarını öğrenmesinin son derece önemli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Köse, şunları kaydetti: “HIV virusu gözyaşı, ter, tükürük vb. sekresyonlardan ve herkese açık kullanımı olan havuz, banyo ve tuvalet gibi alanlardan bulaşmamaktadır. Cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklara (genital siğil, genital uçuk, frengi, bel soğukluğu, klamidya vb.) sahip olan ve çok eşli cinsel yaşam süren hastalarda, HIV/AIDS hastalığı bulaşma riski çok yüksektir. Bu nedenle herhangi bir cinsel yolla bulaşan hasta, eğer tek eşli değilse bu risk daha yüksek olacaktır.”
AIDS / HIV nedir, nasıl bulaşır? Belirtileri, ELISA testi ve tedavisi
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNAIDS (Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı) verilerine göre, 2022 sonu itibarıyla dünya genelinde 39 milyon kişinin HIV virüsü taşıdığını belirten Prof. Dr. Osman Köse, yeni tedavi yöntemleri sayesinde hastaların yaşam süreleri uzarken, hastalık artış hızının da yavaşladığını ifade etti.
Türkiye’nin son yılda görülen vaka sayılarındaki ani düşüşe rağmen hala yeterli düzeyde bilgi sahibi olmayan bireyler nedeniyle risk altında bulunduğuna dikkati çeken Köse, “Türkiye, dünyada hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkelerden olmasına karşın halkımızın bilgi düzeyi yeterli değil. Türk Dermatoloji Derneği Veneroloji Çalışma Grubu olarak, ‘1 Aralık Dünya AIDS Farkındalık Günü’nde tüm yurttaşlarımıza hatırlatmak isteriz ki, aktif cinsel yaşamı olan kişilerde iyileşmeyen yaralar, deri hastalıklarının belirtilerinin şiddetli olduğu durumlarda vakit kaybetmeden dermatoloğa başvurmalarını, çok eşli kişilerin yılda bir kez HIV testi yaptırmalarını ve eğer şüpheli bir öykü varsa hemen bir dermatolog ile görüşmelerini öneriyoruz” diye konuştu.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?