Sağlık Bakanlığı M-Çiçeği (MPOX) Rehberinin güncel halini yayınladı

Yazan Hatice Pala Kaya
18 Ağustos 2024  |   Kategori: Güncel / Literatür, Sağlık Gündemi Print

Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından acil durum ilan edilen, kamuoyunda “Maymun Çiçeği Hastalığı” olarak bilinen “M-Çiçeği (MPOX)” hastalığına yönelik yeni bir rehber yayınladı. Toplam 24 sayfa olan “M-Çiçeği (MPOX) Rehberi”nin 2022 versiyonunun yeni bilgiler ışığında güncellenmiş halinde, hastalığın, mikrobiyolojisi, bulaşma yolları, doğal konağı, belirti ve bulguları, vaka olarak tanımlanması, tanı ve tedavisine yönelik olarak bilgiler yer aldı. Ayrıca, aşı ve örnek toplamaya yönelik yapılması gerekenler de sıralandı.

Aşı klinik olarak kullanımda değil, bağışıklığı tam kişilerde fatalite oranı binde 1’in altında! 

M-Çiçeği (MPOX) hastalığı nedir?

Rehberde, M-Çiçeği hastalığına Poxviridae ailesindeki Orthopoxvirus cinsinin bir üyesi olan M-Çiçeği virüsünün (MPox) neden olduğu belirtildi. Orthopoxvirus cinsinin diğer üyeleri Camelpox, Cowpox gibi diğer canlı türlerinde de görülebilen zoonotik virüsler olduğu, insana özgü tür olan çiçek hastalığına neden olan Variola virüsününün aşılama ile 1980 yılında dünya üzerinden eradike edildiği hatırlatıldı.

Günümüzde görülen M-Çiçeği hastalığının, Orta ve Batı Afrika’nın tropikal yağmur ormanlarında endemik olarak görülen ve zaman zaman dünyanın diğer bölgelerine buradan yayılan, az sayıda görülen viral bir zoonotik enfeksiyon hastalığıdır.

Enfeksiyon nedir? Neden olur? Belirtileri, türleri ve tedavisi

M-Çiçeği (M-POX) nasıl bulaşıyor

Afrika koşullarında hastalığın hayvanlardan insana bulaşmasının enfekte hayvanların kan, vücut sıvıları, deri veya mukoza lezyonları ile doğrudan temas veya ısırık yoluyla meydana gelebildiği, Afrika’da; ip sincapları, ağaç sincapları, Gambiya keseli sıçanları, fındık fareleri, farklı maymun türleri ve diğerleri dahil olmak üzere birçok hayvanda M-Çiçeği virüsü enfeksiyonunun kanıtlarının bulunduğu belirtildi.

Maymunlar ve insanların virüsün tesadüfi konakları olduğu, M-Çiçeğinin doğal rezervuarı henüz tanımlanmadığı, ancak büyük olasılıkla kemirgenlerin rol oynadığı varsayımına rehberde yer verildi. Enfekte hayvanların diğer ürünlerini yemenin olası risk faktörü olduğu, enfekte hayvan tarafından ısırılma, cilt bütünlüğünün bozulduğu yaralanmalar bulaş açısından riskli olarak değerlendirildi.

M-Çiçeği (M-POX) insandan insana nasıl bulaşır?

İnsandan insana bulaşmada bildirilmiş en uzun bulaşma zincirinin altı-dokuz kişi olduğu bilgisine yer verilen Rehberde, insandan insana bulaşmada uzun süreli yakın ten tene temasın önemli olduğu, enfekte kişinin sekresyonları (cinsel çıktılar dahil) ile direkt temas (lezyonlarla temas edecek şekilde sarılma, masaj, cinsel temas gibi), cilt lezyonları ile bütünlüğü bozulmuş deri veya mukozalarla (göz, burun, ağız mukozaları gibi) doğrudan temas veya yakın zamanda cilt lezyonlarından kontamine olmuş nesnelerle (yatak çarşafı, havlu vb.) yakın temasın bulaş yolları olduğu kaydedildi.

Sıtma (Malaria) nedir? Nasıl bulaşır? Belirtileri ve tedavisi

Aynı evi paylaşma, tanımlanan şekilde temas, kapalı ortamda çok uzun süre yakın mesafede bulunma bulaş riski olarak değerlendirilirken, koruyucu ekipman kullanmayan sağlık personelinin de risk altında olacağı hatırlatıldı. Rehberde, enfekte anneden bebeğe plasenta yoluyla geçişin vaka sunumu şeklinde bildirildiği, doğumda ve doğumdan hemen sonra yenidoğanda M-Çiçeği bulguları olabileceğine dikkat çekildi.

M-Çiçeği (M-POX) Belirtileri neler?

Sağlık Bakanlığı’nın güncel rehberinde hastalığın belirtilerine yönelik olarak, “ateş, halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, kızarıklık ve büyümüş lenf nodları ile kendini gösteren hastalık bir dizi tıbbi komplikasyona neden olabilir. Semptomları genellikle 2-4 hafta süren ve kendi kendini sınırlayan M-Çiçeği ağır vakalara da yol açabilmektedir” denildi.

Hastalığın, klinik seyri hakkında rehberde şu bilgi verildi:

  • Klinik tablo; ateş, yoğun baş ağrısı, lenfadenopati (lenf düğümlerinin büyümesi), sırt ağrısı, miyalji (kas ağrıları) ve yoğun halsizlik ile başlar. Bu bulgular ilk 5 gün ön plandadır.
  • Lenfadenopati gelişimi ayırıcı tanıda yer alabilecek suçiçeği, kızamık ve çiçek hastalığında bu kadar ön planda olmadığından M-Çiçeği için tanıyı destekleyici bulgu olarak kabul edilebilir.
  • Deri döküntüsü genellikle ateşin ortaya çıkmasından sonraki 1-3 gün içinde başlar. Döküntü, gövdeden ziyade yüz ve ekstremitelerde yoğunlaşma eğilimindedir. Yüzü (vakaların %95’inde), avuçları ve ayak tabanlarını (vakaların %75’inde) etkiler. Ayrıca oral mukoza (vakaların %70’inde), genital bölge (%30) ve konjonktiva (%20) ile kornea da etkilenir. Döküntü, maküllerden (düz tabanlı lezyonlar) papüllere (hafifçe kabarık sert lezyonlar), veziküllere (berrak sıvı ile dolu lezyonlar), püstüllere (sarımsı sıvı ile dolu lezyonlar) ve kuruyup dökülen kabuklara doğru gelişir. Lezyonların sayısı birkaç adet ile birkaç bin adet arasında değişebilir. Şiddetli vakalarda lezyonlar geniş deri alanlarının soyulmasına neden olacak şekilde birleşebilir.

Dizanteri nedir? Amipli ve Basilli dizanterinin belirtileri ve tedavisi

Rehberde, Ocak 2022 sonrası 36.506 hastada görülen semptomların dağılımına yönelik bir tabloya da yer verildi. Tabloda “sistemik döküntü”nün, mukozal ve genital döküntüler haricindeki vücuttaki döküntüleri; herhangi bir döküntü ifadesinin ise bir ya da birden fazla döküntü türünü (sistemik, oral, genital veya yeri bilinmeyen) ifade ettiği belirtildi. Yine tablodaki herhangi bir lenfadenopati ifadesinin, genel ya da lokal lenfadenopatiyi ifade ettiği vurgulandı.

Rehberde yer alan semptom dağılımı tablosu

Olası vaka ile karşılaşınca yapılacaklar ve kesin vaka tanımı
Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Rehberde, olası vaka tanımlandı ve olası vaka ile karşılaşılması durumunda, standart enfeksiyon kontrol önlemlerinin tam olarak uygulanması, vaka tanımına uyan kişinin cerrahi maske takması, sağlık personelinin N95 maske, gözlük veya siperlik, eldiven ve önlük gibi kişisel koruyucu ekipman kullanması ayrıca klinik örnek alması gerektiği belirtildi.

Olası vaka tanımı konulan kişiden alınan örnekte PCR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu) pozitifliğinin tespit edilmesi ile hastalığın kesinleştirilmiş olacağı kaydedildi.
Kesin vaka sonrası, hasta ve sağlık personelinin tıbbi açıdan yapması gerekenler ile bildirim ve diğer idari yapılması gerekenlere yönelik bilgi de Rehberde yer aldı.

M-Çiçeği (M-POX) Aşısı var mı?

Etkili aşılar var ama klinik kullanımda değil

Çiçek hastalığına karşı kullanılan aşının klinik olarak kullanımda olmadığı, bu aşının M-Çiçeği için de yüzde 85 oranında etkili olduğuna dair gözlemsel çalışma bulunduğu hatırlatılan rehberde, çiçek aşısı olmuş kişilerin hastalığı hafif geçirebileceği ya da hastalıktan korunabileceği, aşı izinin aşı göstergesi olabileceği vurgulandı.

Prof. Dr. Tuğhan Utku: Antibiyotik direnci sepsisten ölümlerin en önemli sebebi

Ayrıca 2019’da kullanım onayı alan bir aşı hakkında da “Modifiye edilmiş atenüe aşı virüsüne (Ankara suşu) dayalı yeni bir aşı, 2019’da M-Çiçeğinin önlenmesi amacı ile ABD Gıda ve İlaç Ajansı (FDA) ve Avrupa İlaç Ajansından (EMA) kullanım onayı almıştır. Bununla birlikte aşı kısıtlı olarak ulaşılabilir durumdadır. Klinik kullanımı iki doz (deri altına) şeklindedir” bilgisi verildi.

M-Çiçeği tedavisi nasıl yapılır?

Sağlık Bakanlığı rehberinde kesin olmamakla birlikte bazı antivirallerin (tekovirimat, brinsidofovir, sidofovir) M-Çiçeğinde etkili olabileceğine yönelik bilgiler hatırlatılarak, randomize kontrollü çalışmalarda mevcut ajanların etkisi gösterilmemiştir ancak gerçek hayattaki olgu kontrol çalışmalarında anektodal olarak fayda sağladığına dair veriler olduğu kaydedildi.

Semptomları hafifletmek, komplikasyonları yönetmek ve uzun vadeli sekelleri önlemek için klinik bakım ve destekleyici tedavi verilmesi, lezyon bölgesine göre sıcak su banyoları, ağrı kesiciler, laksatifler, orofaringeal antiinflamatuarlar ve ağrı kesicilerin gerektiğinde kullanılabileceği; ağrı palyasyonunun hastalık yönetiminin temel hedefi olacağı kaydedilen Rehberde, ikincil bakteriyel enfeksiyonların etkene özgü ve uygun şekilde tedavi edilmesi, takip sırasında nadiren ensefalit, miyokardit gibi durumlar gözlenebildiği, olgu bazlı olarak değerlendirme yapılması önerisine yer verildi.

M-Çiçeği (M-POX) ölüm oranları nedir?

Hastaların ölüm oranları (fatalite oranı tanımlı) hakkında da Rehberde, en yüksek fatalite oranının yüzde 10 ile Orta Afrika’daki vakalarda görüldüğü kaydedildi. Batı Afrika’da oranın yüzde 1 olduğu, 2022 itibariyle pandemik hale gelen formun bağışıklık sistemi normal olan kişilerde binde 1’in altında görüldüğü belirtildi.
Rehbere Sağlık Bakanlığı’nın https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/Yayinlarimiz/Rehberler/Mpox-Rehberi.pdf adresinden erişilebilir.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla