Son birkaç on yıl içinde hekimlerin yaşadıkları onları ciddi bir kararlılığa yöneltmiş görünüyor. Son aylarda sadece hekimlere yönelik üç sendika faaliye geçmiş durumda… Bunlar Tabip-Sen, Hekim-Sen ve Hekim Birliği sendikaları… Kendilerine üye yaparlarken hekimlere kesinlikle herhangi bir poltik tavır içinde olmayacaklarını kendilerine üye olunmazsa eğer diğer sendiklardan herhangi birisine mutlaka üye olunması gerektiğini ifade ediyorlar. Yani illa da bizim sendikamıza üye olun diye bir ısrar ve kaygıları yok. Bu tavır çok güzel.
Birbirleriyle yarışmıyorlar ve her hekimin mutlaka birisine üye olması gerektiğini söylerlerken hekimlerin gelecek kaygısı yaşamakta olduklarının özellikle altını çizmeye çalışıyorlar. Yani hekimler ülkemizde güçlü bir anksiyete ile çalışmaktalar ve geçim kaygısı ile gelecek kaygısı onlarda mesleklerini seve seve yapma güdüsünü her geçen gün daha fazla törpülüyor…
Hekimler kendi başlarına kaldıklarına inanıyorlar. Yani yapayalnızlar… Onlara göre siyasiler, bürokrasinin üst kademelerinde görev yapanlar onların sorunlarına yeteri kadar cevap veremiyorlar. Bu durum onları çok üzüyor. Kendileri için bir şey yapmadıklarına samimi olarak inanmaya başlamış görünüyorlar.
Eğitim araştırma hastanelerinin acillerinde çalışan yeni mezun genç hekimlerin hemen hepsi Almanca çalışıyor ve yurt dışına gitmek için mecburi hizmetlerinin bitmesini bekliyorlar. Onlarla kısacık bir görüşme yapmak bile yaşamakta oldukları karamsarlık ve gelecek kaygısının ne kadar ciddi boyutlara vardığını anlamak için yeterli oluyor.
Şahsen ben genç hekim kardeşlerimizin geleceklerini yurt dışında aramalarından dolayı büyük bir üzüntü yaşıyorum. Bizim gençlerimiz ülkeleri için çalışmak, ülkelerine faydalı olmak ve kendi insanlarına hizmet etmek için Tıp Fakültesine girdiler. Onların bu duruma gelmelerindeki tüm faktörlerin hızla ortadan kaldırılmaları siyasilerin ve bürokrasinin birinci derecede önceliği olmalıdır.
Hekim sendikaları hekimlerin yaşadıkları malpraktis ve mahkemelik durumlarında onların yanlarında olacaklar. İdareye ve halka karşı yükümlülüklerinde sendikalar hekimlerin yalnız hissetmelerini engelleyecek. Daha iyi hizmet sunulması için hizmet içi eğitimler düzenleyecekler. Yapılan hizmetlerin yönetmelikler ve genelgeler kapsamında daha kaliteli olmasına ve daha pek çok faydalı hizmetlere katkıda bulunacaklar.
Genç sendika görevlisi arkadaşlarımızla görüştükten sonra vardığım sonuca göre hekim sendikalarından sonra anlaşılan artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak… Hekimler kararlılar. Haklarını aramak için çeşitli etkinlikler yapacaklar. Ülkemizde hakaret etmeden eleştirmeyi, terörize olmadan hak arama anlayışını demokratik ülkelerdeki seviyesine ancak hekimler getirebilecekler. Çünkü bu durum kaliteli anlayış ve ön yargısız bir zihniyeti gerektirir.
Nitekim son grev kararında hekimler iş yerlerinde olmayı ama hastalara acil olmayan birimler dışında bakmamayı tercih ettiler. Önemli ve hastaların bakımından asla taviz verilemeyecek ünitelerde hekimler işlerinin başında kaldılar. Terörize olmamak ve itidal içinde hak aramak budur. Hak ararken haksız duruma düşmemek için her zaman sadece yasaların verdiği haklar kullanılarak bir çaba içinde olunmalıdır.
Hekimlerin ideolojik ve politik farklılıklarını gözetmeksizin bir araya geliyor olmaları çok harika bir teşebbüstür. Tabip-Sen başkanı hem hekim hem de bir avukat olarak her çabanın yasalar doğrultusunda yapılmasında önemli bir rol üstleneceğe benziyor. Tüm hekim arkadaşlarımıza faaliyetlerinde itidal içinde olmalarını, kırıp dökmeden ve yasalar çerçevesinde çalışmalarının önemini bir kez daha hatırlatmak isterim. Cennet ülkemiz hepimizin.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?