Migren, insanların günlük yaşamına engel olacak düzeyde şiddetli baş ağrısıyla seyreden ve ataklar halinde görülen yaygın bir sağlık sorunudur. Çoğunlukla, kafanın bir tarafında zonklayan bir ağrı şeklinde hissedilir. Mide bulantısı, kusma ve ışığa veya sese aşırı hassasiyet gibi belirtiler gözlenebilir. Migren ağrılarını önlemek ya da şiddetini azaltmak için pek çok tedavi seçeceği vardır. Ancak her hastaya en uygun seçeceği bulmak önemlidir. Önleyici ya da tedavi edici ilaçlar yanında, akupunktur, bazı yaşam değişiklikleri, botoks gibi alternatif tedaviler de migren ağrılarının tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Doğru tedavi seçimi için doktorunuz ile hastalığınız ile ilgili tüm detayları konuşun.
İçindekiler
Migren hastalığı uzun yıllardır bilinmesine rağmen ağrıların neden ortaya çıktığı tam olarak anlaşılamamıştır. Genetik ve çevresel faktörlerin önemli etkisi olduğu bilinmektedir. Omurilik soğanı ve baş bölgesinde bulunan sinirlerin aşırı uyarılmasına bağlı beyinde bulunan damarlardaki genişlemeler ve serotonin, kalsitonin gen-ilişkili peptid (CGRP) gibi bazı kimyasal maddelerdeki değişikler ağrılara neden olmaktadır.
Migren ağrıları, başlamadan saatler hatta günler öncesinden hissedilebilir. Halsizlik, yorgunluk birkaç gün önce başlayabilir. Ağrı döneminden önce ise görme bulanıklığı, ellerde uyuşma, baş dönmesi tarzı auralı dönem vardır. Ağrılı dönem başlamadan önce ağrının şiddetleneceği hissedilebilir. Bunu hissettiğiniz zaman:
Her şeye rağmen ağrıların bir günden fazla sürmesi ya da karakterinde bir değişiklik olması halinde doktora başvurulmalıdır.
Migren tedavisi ağrılı dönemlerin tedavisi ve koruyucu tedavi olarak ayrılabilir.
Parasetamol (Parol), ibuprofen, naproksen sodyum, aspirin, flurbiprufen gibi ağrı kesiciler inatçı olmayan ağrılarda tercih edilebilir.
Serotonin üzerinden etki eden migren ağrılarına özgü ilaç grubudur. Bu ilaçlar ağızdan alınan tablet formunda olabileceği gibi enjeksiyon veya burun spreyi tarzında da olabilir.
Prof. Dr. Özge: Migren yaşam kalitesini bozan hastalıklar içinde 8. sırada
Bu ilaçlar da triptanlar gibi migren ağrılarına özgü ilaçlardır. Ağrı kesici olan diğer maddeler ile birleşik ilaç formları vardır.
Ağrıyı azaltan ilaçlar ağrı başladığında ya da aura dönemlerinde alınmalıdır. Ağrının şiddetlendiği dönemlerde etkinlikleri oldukça düşüktür.
Lokal anestezik bir ilaç olan lidokain atak dönemlerinde burundan sprey olarak uygulanabilir.
Klorpromazin (Largactil) içeren ve psikiyatride de kullanılan bu ilaçlar tablet veya enjeksiyon formundadır. Bulantı ve ağrı tedavisinde etkilidirler.
Mide bulantılarının daha sık olduğu durumlarda bu ilaçlardan önce metoklopamid (metpamid) veya damperidon (motilium) içeren ilaçlar alınabilir.
Ağrı her insanda farklı hissedilir. Ağrı kişiye özgü göreceli bir kavramdır. Bir kişiye iyi gelen ağrı kesici başka bir kişiye faydalı olmayabilir. Günümüzde migren ağrılarını kesme olasılığı en yüksek ilaç grubu Triptanlardır.
İbuprofen nedir? Ne işe yarar? Kullanımı, dozu ve yan etkileri
Araştırmalar, tansiyon, kalp hastalıkları ve sara gibi hastalıklar için üretilmiş bazı ilaçların migren ağrılarında da etkili olduğunu göstermiştir.
Koruyucu tedavi için her hasta kendi içinde ayrı ayrı değerlendirilir. Eşlik eden başka hastalıklar olması koruyucu tedavi seçimini etkilemektedir. Bu tedavilerin etkinliği genellikle iki hafta sonra başlar ve en az altı ay uygun dozda kullanılmalıdır. Eğer:
Dideral (propranolol) nedir? Nasıl ve niçin kullanılır? Yan etkileri
Antidepresan nedir? Ne işe yarar? Yan etkileri ve depresyon tedavisi
Efexor XR (venlafaksin) nedir? Ne için ve nasıl kullanılır? Yan etkileri
Migren ağrıları sırasında beyinde çeşitli kimyasal maddeler salgılanmaktadır. Bunlardan biri de kalsitonin gen-ilişkili peptid (CGRP) isimli bir proteindir. Daha önceki çalışmalar bu proteini etkisiz kılan ilaçlar üzerinde yapılmış, kısmen ağrılar kesilmesine rağmen özellikle karaciğer üzerine olan toksik etkiler nedeniyle kullanımları kısıtlı kalmıştır.
Araştırmasına Türkiye’den hastaların katıldığı Migren aşısı onaylandı
Yeni çalışmalar ile CGRP proteinin etkinliğini azaltan ve yan etkileri açısından daha güvenli bir ilaç olan Erenumab (Aimovig) üretilmiştir. Bu ilaç enjeksiyon formda olduğundan migren aşısı olarak adlandırılmıştır.
Ancak aşılardan farklı olarak etkinliği 2-4 hafta arasında sürer ve tekrarlanması gerekir. İlaç şu an ülkemizde yoktur. ABD de 500-600 dolar arasında satılmaktadır. Çalışmalar aşının ağrılı gün sayısını oldukça azalttığını, ancak migreni tamamen ortadan kaldırmadığını göstermektedir.
Koruyucu tedavilere rağmen devam eden migren ağrılarında kullanılabilir. Yapılan çalışmalar, başın 31 noktasına toplamda 155 ü olarak uygulanan Botulinum toksin enjeksiyonunun faydasını kanıtlamıştır. Botoks uygulaması, hastalarda 6 -12 ay kadar rahatlama sağlar, gerektiğinde bu süre sonunda tedavi tekrarlanır. Uzman doktor eşliğinde yapılan botulinum toksin tedavisinin önemli bir yan etkisi olmamaktadır.
Akupunktur nedir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Tedavisi ve faydaları
Çocukluk çağında migren görülme olasılığı daha düşüktür. Erkek çocuklarında daha sık görülebilir. Migren özelliğinde baş ağrısı olan çocuklar hastalık hakkında bilgilendirilmeli, tetikleyici faktörler konusunda uyarılmalıdır.
Aura dönemleri hakkında aile ve çocuk bilgilendirilmelidir. Ataklarına yönelik tedavilerde asetaminofen ve ibufen kullanılabilir. İnatçı ağrılarda burundan uygulanan triptan ve ergotamin içeren ilaçlar kullanılabilir. Koruyucu tedavi olarak betablokerler, kalsiyum kanal blokerleri tercih edilebilir.
Çalışmalar adet döneminden önce östrojen miktarında aşırı düşmeye bağlı olarak migren ataklarının ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Hormonal değişikler kadınlardaki atakların önemli sebeplerinden biridir. Ancak hormon tedavileri ağrıları belirgin olarak azaltmamaktadır. Uzun etkili frovatriptan ve nasatriptan tedavisi adet dönemi öncesinde kullanılabilir. Adet döneminde ağrıların çok şiddetli olması halinde koruyucu tedaviler kullanılabilir.
Gebeliğin özellikle 2. ve. 3. aylık dönemlerinde migren ağrılarının azaldığı bilinmektedir. Koruyucu tedavi kullanan hasta, gebelik kararı aldığında doktora danışmalıdır. Migren atakları sırasında ve koruyucu tedavi olarak kullanılan ilaçların bebek üzerinde olumsuz etkileri vardır. Atakların gelmemesi için düzenli beslenmek, düzenli uyku ve stresten uzak bir yaşam gerekir. Ağrıları tetikleyen faktörlerden uzak kalınmalıdır.
Parasetamol harici diğer ilaçların kullanılmasının bebek üzerinde olumsuz etkileri vardır. Magnezyum içeren destek tedavileri kullanılabilir. Lokal anesteziklerle yapılan nörol terapi tekniği gebelik dönemindeki ağrılarda bebeğe olumsuz etkileri olmaması nedeniyle avantajlıdır. Migrenin bebek üzerinde olumsuz etkisi yoktur.
Gebelik döneminde olduğu gibi emzirme döneminde de ilaç kullanımı, süte geçmesi nedeniyle riskli kabul edilir. Parasetamol en güvenli ilaçtır. Ağrıların çok şiddetli olması durumda triptan grubundan bir ilaç alınabilir.
Bu ilaçlar kullanılırsa, bebek 24 saat süresince emzirilmemelidir. Böyle durumlarda ilaç kullanmadan önce sütünüzü sağıp buz dolabında bekletebilirsiniz. Koruyucu tedavi kullanılması gerekirse süte geçişinin düşük olması nedeniyle doktorunuz propranolol ve amitriptilin düşük dozlarda kullanılabilir.
Bilimsel çalışmalar atak döneminde beyinde magnezyum miktarının azaldığını ve magnezyum eksikliği olanların migrene daha yatkın olduğunu göstermiştir. Baharatlar, kuruyemişler, tahıllar, sebze ve ette bol miktarda bulunur. Vücutta eksikliği çok nadir görülmektedir.
Migren hastalarında günlük 200-600 mg magnezyum takviyesi 3-4 ay süresince kullanıldığında ağrıları azaltmaktadır. Önemli bir yan etkisi olmamakla birlikte aşırı kullanımı ishal ve tansiyon düşüklüğüne neden olabilir. Magnezyum alımı kesilmesiyle yan etkiler kaybolur.
Magnezyum nedir? Neye iyi gelir? Mg eksikliğinin belirtileri ve tedavisi
Koenzim Q10 et ve balıkta bulunan vitamin benzeri bir maddedir. Normal diyetle alınan miktarı vücut için yeterliyken günde üç kez toplamda 300 mg alınan takviye Koenzim Q10’in migren tedavisinde etkinliğini gösteren çalışmalar vardır.
Yağsız et, kuruyemiş, yeşil sebzeler ve yumurtada bulunur. Günde iki defa 200 mg tablet alınmasının migren ağrılarını azalttığını gösteren çalışmalar vardır.
Papatyaya benzeyen bir bitkidir. Migren ağrılarının sıklığını, görme ve bulantı yakınmalarını azaltabilir. Ağrının şiddetlendiği dönemlere etkisi yoktur. Günlük 50-80 mg kullanılır. 4 aydan fazla kullanılmamalıdır.
Ağrı sıklığını ve şiddetini azaltmada sentetik ilaçlar kadar etkili olduğu bazı çalışmalarda ispatlanmıştır. İçerisinde bulunan pirrolizidin alkaloidleri karaciğer toksisitesi yapmaktadır. Bu alkaloidlerin bulunmadığı formları tercih edilmelidir. Gebelerde ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Diyet migrende bir tedavi yöntemi değildir ancak düzenli ve sağlıklı beslenmenin ağrı kontrolünde faydası olacaktır.
Migren hastaları nelere dikkat etmeli? Migren ve beslenme ilişkisi
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?