Konu ile ilgili basına açıklama yapan Prof. Dr. Özdemir Aktan, duygularını şu şekilde ifade etti: “Karara şaşırmadım ancak üzüldüm. Öğrencilerimden ve hastalarımdan uzaklaştırıldığım için üzgünüm. İşin acı tarafı da barış, insan haklarına saygı ve demokrasi istediğim için bir metne imza atmaktan dolayı uzaklaştırılmış olmak. Üniversite günlerimi özleyeceğim. Üniversitelerde solcu ve muhalif ne kadar kişi varsa hepsini temizliyorlar. Bekliyorduk böyle bir şey. Rektörlükten yazı gitmişti… Ege’de, Samsun 19 Mayıs’ta, Kocaleli Üniversitesi’nde yaptıkları buydu.
Sıra İstanbul Üniversitesi’ne geliyor. Hastalarımın, öğrencilerimin ve asistanlarımın durumunun ne olacağını bilmiyorum. Hastaların tedavileri yarım kalacak, öğrenciler eğitimlerinden geri kalacak. Yetiştirdiğim onlarca doçent, profesör var. Uluslararası yayınlarımın sayısı 70’in üzerinde. 1400-1500 atıf almış yayınlar ama bunların kimsenin umurunda olduğunu düşünmüyorum.”
7 Şubat 2017 tarihinde yayımlanan 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yüzlerce kamu emekçisinin yanında, ülkemizin eğitim ve bilim alanının önde gelen akademisyenleri ihraç edilmiş, bu okullarımızda nitelikli eğitim ve akademik çalışmalar sürdürülemez hale getirilmiştir. TTB kurullarındaki çalışmalarıyla hekimlik değerlerine, demokrasi, hak ve özgürlükler mücadelesine yoğun emek ve katkı sunmuş olan eski TTB Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özdemir Aktan ve eski TTB eski Yüksek Onur Kurulu ve Etik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu, yine bu KHK ile üniversitelerindeki görevlerinden ihraç edilmişlerdir.
Üniversiteden ihraç edilen sadece Özdemir Hoca ve Cem Hoca değil; aynı zamanda onların onurla taşıdıkları akademik ve hekimlik alanına ait evrensel değerlerdir İyi hekimlik, akademik ve mesleki bağımsızlık, nitelikli tıp eğitimi savunusu, şiddetin olmadığı bir ortamda toplumsal barış ve yaşam hakkı talebi, bugün hocalarımızla birlikte akademiden uzaklaştırılmak istenmektedir.
İnsanlık tarihi nice karanlık dönemler, büyük eşikler aşmıştır; yazılı tarihimiz karanlık dönemlerin aşılmasının sayısız örnekleriyle doludur.. Elbet bilime, düşünce özgürlüğüne, barış talebine tahammül edemeyen, itaatkar olanın dışında kimseye ve hiç bir kesime yaşam hakkı tanımak istemeyen bu karanlık da aşılacak, Hocalarımız ait oldukları yere, akademiye geri döneceklerdir. Türk Tabipleri Birliği, Hocalarımız görevlerine dönene dek sürecin takipçisi olacaktır.
Hocalarımızın yanındayız; emek, demokrasi, toplumsal barış ve iyi hekimlik değerleri için verdiğimiz mücadeleyi birlikte yılmadan sürdüreceğiz.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi
Yine KHK, Yine İhraç!
Değerli meslektaşlarımız,
Hemen her hafta bir yenisi yayımlanan KHK’ler gündelik yaşamımızın bir parçasına dönüştü. Bugün yayımlanan KHK ile de birçok meslektaşımızın üniversite öğretim üyeliklerine son verilmiş olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.
Geçtiğimiz dönemlerde Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı yapmış
Prof.Dr.Özdemir AKTAN ile Yüksek Onur Kurulu üyeliğinde bulunmuş yapmış Prof.Dr.Cem KAPTANOĞLU’nun OHAL ortamında görevlerinden uzaklaştırılmış olmaları karşısında şaşkınlığımızın yanı sıra üzüntümüz de kaygımız da katlanmaktadır.
Yılların birikimi ve emeğiyle erişilmiş konumların bir kararnameyle ortadan kaldırılması, özlük haklarının yok sayılması kabul edilemez. Olağanüstü hal gerekçe gösterilerek 6 aylık dönemde yapılan uygulamalar, ülkemizi her geçen gün daha karanlık bir noktaya sürüklemektedir. Bilim insanlarının sorgusuz, sorusuz akademik yaşamdan uzaklaştırılmasını; hak ve hukuk kavramları ile açıklamakta güçlük çekmekteyiz.
Ülkemiz bir an önce olağan yönetim koşullarına dönmek zorundadır. Haksız ve hakkaniyetsiz uygulamalara son verilmelidir.
İZMİR TABİP ODASI
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?