2015 Nobel Kimya Ödülü’nü “DNA onarımı” araştırmasıyla Aziz Sancar kazandı
İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi, Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi tarafından verilen Nobel ödülleri açıklandı. 2015 Nobel Kimya Ödülü’nü “DNA onarımı” hakkındaki bilimsel çalışmasıyla Prof. Dr. Aziz Sancar kazandı. Sancar ödülünü aynı dalda Tomas Lindahl ve Paul Modrich ile paylaştı. Sancar, Lindahl ve Modrich, Nobel’i hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde kazandı. Prof. Dr. Aziz Sancar, kanser tedavisinde ‘ritmik saat’ buluşunu yaparak dünya çapında üne kavuşmuştu.
Aziz Sancar, Savur-Mardin’de, 1946 yılında doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Savur ve Mardin’de tamamladı, ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitimini sürdürdü. Savur’da iki yıl doktor olarak çalıştıktan sonra, Dallas’ta Teksas Üniversitesinde doktorasını, Moleküler Biyoloji dalında, DNA onarımı üzerine 1977 yılında ve Yale Üniversitesi’nde yine DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamladı.
1982 yılında UNC Chapel Hill’de Biyokimya ve Biyofizik alanlarında çalıştı. Burada da DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve Biyolojik saat üzerinde çalıştı. 288 makale ve 33 kitap yayınladı. Prof. Sancar, ABD’de Ulusal Bilimler Akademisi ve Amerikan Sanat ve Bilimler Akademisi, Türk Bilimler Akademisi üyesi ve Vehbi Koç Vakfı’nda 2007 yılında ödül aldı. Sancar, Chapel Hill’de eşi Gwen Sancar ile yaşıyor.
Moleküler biyoloji alanında yaptığı çalışmalarla Tomas Lindahl ve Paul Modrich ile birlikte Nobel Kimya ödülünü kazanan kazanan Prof. Dr. Aziz Sancar, 2007’de Radikal’e konuşmuştu.Hücrelerin DNA tahribatına nasıl tepki verdiğini aydınlatmaya çalışan Sancar, DNA onarımını yapan enzimleri ayrıştırmayı başardı.
Sancar, “DNA onarımı hem kanserin önlenmesi için hem kanser tedavisi için önemli. DNA onarımı yapan enzimleri ayrıştırıp onların mekanizmasını aydınlattık” demişti. Prof. Dr. Sancar’ın biyolojik saatle ilgili çalışmaları da birçok hastalığın tedavisinde yol gösterici olacak. Sancar 11 yıldır ilgilendiği biyolojik saatin, orta beyinde bir merkez olduğunu anlatmıştı: “Orta beyinde bütün vücut fonksiyonlarını, vücut ısısını, tansiyonu, ne zaman uyuyup ne zaman uyandığımızı ve bunun gibi her şeyi ayarlayan orta beyinde bir merkez vardır. Son on yılda bunları kontrol dört gen bulundu.
İlk geni biz izole ettik. Buna ‘kriptokrom’ adını verdik. Bizim çalışmamız, o alanda çalışan diğer araştırmacıların katkısıyla o biyolojik saatin molekül seviyede nasıl çalıştığını aydınlattı. Biyolojik saat birçok sağlık konularında örneğin ruh sağlığı, depresyon, uyku bozuklukları, ayrıca kanser tedavisinde önemlidir. İlacın ne zaman verilmesi, biyolojik saat sayesinde belirlenebilir. Bu araştırmalarımın inşallah ileride tıpta uygulaması olacak. Şu anda uygulaması yok ama yakında olacak.”
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?